Daha fazla kendimi tutamayıp gözyaşlarımı serbest bıraktım , ama bu sefer ki mutluluktandı.
O sırada kapı tıklatıldı ve doktor olduğunu düşündüğüm kişi içeri girdi.
"Ayla hanım sadece küçük bir kaza geçirmiş , önemli bir durum yok , eğer kendini iyi hissediyorsa bugün taburcu olabilir.
Rahat bir nefes aldım , ben buraya gelirken Hande bana dün gece annemin bir trafik kazası geçirdiğini ama durumun ciddi olmadığını , fakat yurtdışında olduğu için buraya gelemeyeceğini ve hemen annemin yanına gitmemi söylemişti. Ona gerçekten minnettardım. O bana haber vermeseydi şu an annem ile barışmamış olabilirdik, ama onun sayesinde şu an annemle barışmış ve oldukça mutluyduk. Ay kimin kankası yaa. Yerim ben onu. Neyse bu kadar övgü yeter şimdi konumuza dönelim. Tam konuşacağım sırada annem lafa atlayıp
"Ben iyiyim hiç bir şeyim yok, bugünü sizinle geçireceğim ve itiraz istemiyorum."
Ben birşey söyleyemeden annem lafları ağzıma tıkmıştı. Ona karşı gelmek şu an isteyeceğim en son şey bile olmadığı için onu onaylayıp Berk ile işlemleri yaptırmak için odadan çıktık. O sırada benim yalanımı ortaya çıkarmadığı için ona bir teşekkür borçlu olduğum aklıma geldi. Ve konuşmaya başladım
"Şey...ımm.... ben" lanet olsun yine rezil oldum teşekkür etmeyi hiç beceremiyorum.
"Şey , ben yalan söylediğimde inkar etmeyip devam ettirdiğin için teşekkür ederim." cümleyi o kadar hızlı söylemiştim ki ben bile şaşırmıştım. Berk bana şaşkın şaşkın baktı ve
" önemli değil , ne de olsa artık bol bol görüşeceğimizden telafi etmek için bolca zamanın olacak." Dedi.
Söylediklerini algılamaya çalışırken aklıma söylediğimiz yalan geldi . Bi dakika , NE! Söylediğimiz yalan. BİZİM SÖYLEDİĞİMİZ. BİZ .
Hay allahım annem hastenedeyken ben neler düşünüyorum yaa. Zaten o benden hoşlanmıyor. Sadece oyun için sevgili rolü yapıyor. Hiç boş umutlara kapılma. Of hala bunu düşünüyorum. Başlarım böyle işe! Neyse ben bunları düşünürken çakma sevgilim de işlemleri hallediyordu. hızlıca yanına gittim, ben yanına geldiğimde işlerin bittiğini söyledi. Tam anneme bakmak için odaya çıkarken gözüm ona kaydı , Bir kıza göz kırpıyordu. Abaza, sığır, öküz, hayvan, ayı. Neyse canım banane.
'Evet ya sanane ki , yoksa ondan hoşlanıyor musun? '
Of iç ses bir sen eksiktin. Evet iç sesimde olaya dahil olduğuna göre artık gerçek dünyaya dönebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHTAN GRİYE
ChickLitSürtük bir kız bir çocuk için ne kadar değişebilir ki (!) Böyle düşünenlerin aksine Dolunay sevdiği çocuk için bütün önyargıları yıkıp kendini baştan aşağı yeniledi , ve başardı. O beyaz olamasa da siyahtan griye dönecekti.