10

8 0 0
                                    

21 Nisan 2015. Üst sınıftan bir çocuk gizemli gözleri ve o gülüşüyle aşık etmişti kendisine. Bakışları anlatıyordu bir şey demesine gerek kalmıyordu. Ama çok iyi bir yalancıydı aslında, diğerleri gibi. Utanıyordum ondan, bir arkadaşımdan rica etmiştim onların sınıfından söylemişti ona. Mesaj atmıştı gel bana söyle diye falan filan. Hikayemiz hiç tahmin ettiğim gibi olmadı onunla. Ne beyazdı, ne de siyah. Anlaşılmıyordu yaptıkları. Aramız iyi değildi. Umut vermişti bakışlarıyla. Her gün onu görmek için erkenden giderdim. Yaz tatiline birkaç hafta kala kavga etmiştik. Engellemek zorunda kalmıştım. Her gün onun güldüğü resimlere bakıyordum ağlarken. Bir gün baktım bir hesap açmıştı takip ettim hemen kaydettim her şeyi, engeli kaldırdım dayanamadım. Doğum gününde mesaj atmıştım seni seviyorum diye teşekkür etmişti. Ben tabi mutluluktan ölüyorum falan. Neyse onun arkadaşlarından biriyle yakınlaşmıştık. Onu soruyordum sürekli anlatıyordu bana. Okul açıldı günler geçti tersledi ama bir yandan umut verdi, konuştu,beni izledi. Defter yazdım ona kendisini anlatıyordum. O kadar iyiydik ki olacak gibiydi. Mesaj atmıştı onun arkadaşlarından biri seni kullanacak diye inanmamıştım. Sorduğumda sevdiğini kabul etmişti ve onların bilmediğini söyledi. Peki neden? Bu da yalandı. Doğum günümden sonraki gün sevmiyorum dedi siktir çekti. Ağlayınca gelmiyorlar belki ama işte. Bağlanmıştım. Defter yazdığımı biliyordu ona vereceğimide. Hayallerimi yazmıştım sarılmak istediğimi. Yılbaşında verdim, okumuştu. Geri getirmişti. Umrunda değil gibiydi ama öyle bir gülüyordu ki. Sevmediğini yüzüme vurana kadardı her şey. 
Onun arkadaşlarından sandığım birisi beni işletiyordu. Numaramı kimden almıştı bilmiyorum ama bizim okuldandı. Bana sevdiğimi sorardı, konuşurduk. Yeri gelir birbirimizle dalga geçerdik. Kim olduğunu bilmiyordum ama o beni çok iyi tanıyordu. 2-3 kişi beraberlerdi. Ama genellikle benimle konuşan bir tanesiydi. Çok güzel yalan söylüyordu. Haftalarca her gün 1-2 saat konuşuyorduk. Kim olduğunu hiç bilmediğim ile.
Yarı yıl tatili gelmişti artık yorulmuştum. Sevmesini beklemiyordum ama umut vermesini istemiyordum. O gün benim üzülmemem için sevdiğini kabul ettiğini söylemişti arkadaşlarına. Çıkışta son bir kez sarılmak istedim ona. Çok istiyordum hiç bilmediğim bir histi. Yalandan bile olsa mutlu olacaktım belki de.
Gittim yanına sarılmaya kalkıştım. İlk elini koydu sarılacak gibiydi. Sonrasında itti. O kadar üzülmüştüm ki. Arkadaşlarına beni anlatıp dalga geçen, umut verip giden, siktir çeken, hayallerimi bilerek yaşama isteği bile bırakmayan birisi içindi her şey. 
Okul başladığında onu bir gün görmese bile özleyen ben haftalarca bakmadım. Görmek istemiyordum. Öyle güzel soğutmuştu ki kendinden. 9 ayda bana yapmadığı kalmamıştı. Anlattıklarım az bile. 
Yeniden birisini sevmek istemiyordum. Korkuyordum, aynı şeyler olur diye. Ama içimde bir umut vardı. Ya farklı şeyler olurda mutlu olursam? Bilmiyordum. Merdivende gördüğüm birine kadar. Takip etmiştim onu. Bahçede sınıfımdaki bir arkadaşımla beraberlerdi. Uzundu. Yanında hobbit gibi kalacağım birisiydi. Sırık oğlan. 
Sınıfa geldiğimde konuşmuştum arkadaşımla ayarliyim mi sana demişti. Konuşmak istiyordum onunla uzun uzun sadece yakın hissetmiştim kendimi ona. Sanki çok yakınmışızda birden kopmuşuz gibi. 
Akşam wp gruplarına eklemiştik numarasını bulup. Konuşmaya başlamıştık. Arkadaşlarım ayarlamaya çalışıyordu. Ama sevgilisi olduğunu söylüyordu. Bir kaç hafta bu yalanıyla devam etti. Ama en sonunda bir arkadaşımla konuşurken söylemişti sevgilisinden ayrıldığını. Tabi bizimkiler durur mu anında özelden uçtular ona. Ben heyecandan titriyordum. 
2-3 gün sonra benden hoşlandığını ve emin olduğunu söylemişti diğerlerine. Çıkma teklifi edecekti okulda. Ben heyecandan ölmezsem tabi.
23 Şubat 2016 Teneffüs herkes toplandı başımıza anlamıştım olacağını ama bakamıyordum onun gözlerine. O ise bana bakıyordu. Öyle bir histi ki anlatılmıyor gerçekten. Sevilmek. Alışık olmadığımız bir şeydi. Hissettiriyordu bana. 
Sonra ise teklif geldi “Seni Seviyorum. Benimle çıkar mısın?” cevap verememiştim, gözlerine bakamıyordum. Öyle bir sarıldık ki. Önceden yaşadığım her şeyi unutturdu o anda. Hiç bir şey kalmamış ilk defa mutluydum belkide. Dediğim gibi sırık oğlan. Parmaklarımın ucunda yetişmeye çalışıyordum onun boyuna sarılırken. İkimizinde kalbi beraber atıyordu o an.
O gece anlamıştım neden bu kadar yakın hissettiğimi. Haftalarca gizli numaradan arayan oydu. Sevdiğimi ve hayal kırıklıklarımı anlattığım bilinmeyendi. Kendisi söylemişti. Aylardır benden hoşlandığını öğrenmiştim. O an gerçekten bir şey diyemedim. Fark etmeden üzmüştüm belkide onu. Özür bile dileyemedim.
İyiydik. İlk defa mutluydum. Arkadaşlarım aylar sonra böyle olduğumu görmüşlerdi. Ölüp dirilmek gibiydi benimki. Kendisi için bile atmak istemeyen kalbim ona çalışıyordu. Hayatın kocaman bir saçmalık olduğunu düşünen ben sadece yaşamak istiyordum. Çok uzun sürmedi ama.
Bir gün mesajlarıma mavi tik falan yapmıştı. Ama günlerdir zaten yakın değildik bu sefer çok kızdım. Hata olduğunu söylemiş idmandayım falan demişti ben yine sinirlenmişim gürlüyorum. Sonradan tatlıya bağladık falan herşey böyle başladı. Benden uzaklaşmıştı. Mesaj atmıyor okulda ise hiç gelmiyordu. Korkuyordum, bırakılmaktan. Ölse geri gelir diye beklerdim. Kendime bile güvenmeyen benim tek güvendiğim oydu. Boşuna mıydı? Arkadaşlarım konuşmuştu onunla bırakacaksan uzatma başlamadan bitir diye. O da benim ona bağlanmamı kolaylaştıracak tek bir şey söylemişti “hislerimden eminim”. Bu sayede inanmıştım ona. Bir iki gün sonra düzelmiş gibi oldu ben o zaman çok kızdım diye üzüldüğünü sanmıştım. Seni seviyorum diye rehinledim falan. Soğuk cevaplar verdi. Düzeldik sanmıştım. Gece her şeyi yazdım ona korktuğumu, gitmesini istemediğimi, giderse benim biteceğimi. 
En başından beri korkuyordum zaten ama hızlıca bağlanmıştım ona. Bir haftada her şey değişebiliyordu demek ki. Ayrılmak istediğini biliyordum. Ama nedenini söylemiyor olmuyor diyordu. Düşündüğüm belkide onu üzdüğümdü. Aylarca başkasını anlatmıştım ona. Üzdükten sonra mutlu edemeyeceğimi düşündüm. Ama asıl can yakan şey umut vermesiydi. Sebepsizce gitmek seven birisine göre değildi. Arkadaşlarımın üzmemek için söyledikleri yeterince acıtmıştı aslında. Onlara “ayrıldığımı söylersiniz” demişti. Gerçekten bu kadar değersiz olabilir miydim? Hiç mi düşünmemişti beni? Halbuki önceki sevdiğime bana yaptıkları için üzülmüştü, ama kendisinin bir tek siktir çekmediği kalmıştı. Dayanamadım yazdım ona. Bir umudum vardı eğer bana söyleseydi ayrılacağını son kez olduğunu bilerek sarılmak isteyecektim. İzin versin vermesin önemli değildi. Son kez sadece. Ama öyle olmadı. Görüldü atmaya devam etti. Şakaydı demesini istedim . Bu kadar mıydı diye kendi kendime konuşuyordum. Bu kadardı demek ki. Seni seviyorum diye içimi döktüğüm mesaj sonumuz olmuştu. İnanmayın, hiç bir zaman bırakmayacaklarına. Zaten öleceğiz. İnsanoğlu ağlayarak geliyor dünyaya işte aynı öyleydi yeterince ağladıktan sonrada gidiyordu. Yetmedi mi? Bu kadarı fazla değil miydi? Düşünme dedikçe daha kötü olmadık sanki. Alıştık ama. Sevilmeyi beklerken, beklemeyi seven bizler ölüyorduk. Onların gözlerinin önünde. Güvenecek kimse yok. Boşuna uğraşmayın. Geçecek mi bunlar? Evet. Ölünce her şey geçecek.

Sadece Birkaç SözHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin