İyi okumalar arkadaşlar inşallah begenirsiniz.Multi : Dolunay' ın motoru
^^^^^^^
"Ama anne... Motorum... Motorumu burada bırakamayız. O babamın bana en güzel ve en özel hediyesi onu burada bırakamayız anne lütfen lütfen lütfen onu da götürelim." Annem eşyalarımızı toplarken bende annemi ikna etmeye çalışıyordum. Babamın bana doğum günümde almış olduğu yarış motorunu Ankara'da bırakamazdım. Elimizden herşeyi almışlardı zaten ama babamın hediyesi olan motorumu kimseye vermezdim. O babamdan kalan tek özel şeydi bana.
" Şuanlık olmaz Dolunay daha sonra getittiririz motorunu Antalya'ya söz veriyorum. Şuan eşyalarımızı toplamamda yardımcı ol yoksa uçağı kaçıracagiz. "
Yanıma gelip ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşlarımı sildi. Açıkçası söz vermesi içimi biraz daha rahatlatmıştı. Sözünün eri bir kadındı. Annemin en çok sevdiğim huylarindan biri de buydu. Bana ne zaman bir şey için söz verse onu muhakkak yerine giderken getirirdi.Annemin verdiği söz üzerine anneme sıkıca sarıldım. "Teşekkür ederim anne. Bana babamdan kalan bir hatıra olduğu için bende çok ayrı bir yeri var onun. Seni çok seviyorum anne biliyorsun degilmi." Dedim kollarımı ondan çekerek. Yanağına uzanıp sulu bir öpücük kondurdum.
Annemde gözlerimin içine bakıp ellerimi avucunun arasına aldı. "Bilmez olurmuyum deli kızım benim. Motorunu en kısa zamanda yanımıza alacağımızdan emin olabilirsin. Ve bende seni çok seviyorum. Bunu her zaman böyle bilerek yaşa canım kızım. "
Annem benim babamdan sonra tek güç kaynağımdı. Ona ne kadar iyilik yapsam hakkını odeyemezdim.Annemle kısa konuşmamızdan sonra valizlerimizi alıp evden çıktık. Son kez bahçe kapısının önünde durup çocukluğumun geçtiği eve baktım. Neler yaşamıştık bu evde. Kışın bahçede babamla birlikte yaptığımız kardan adamlar, annemle birlikte evimizin arka tarafına diktigimiz organik sebzeler, kuşlar için yaptığımız kuş evleri... Bu evde o kadar çok anımız vardı ki. Hiç ayrılmak istemesem de bu evden ayrılıyorduk.
Annem ne düşündüğümü anlamış olmuş olacak ki elini omzuma koyup hafifçe sıktı. Gözlerimi gözlerine diktiğimde bana üzüntüyle baktı. Elimi omzumdaki eline koydum.
"Üzülme annem. Evimizi tekrardan alacağız. Sana söz veriyorum. " Dedim. Anneme bir söz vermiştim. Ve bu sözümü ne koşulda olursa olsun tutacaktım.Sessiz geçen taksi yolcuğumuzdan sonra havaalanına gelmiştik. Burada hayatımıza son verip babam olmadan kendimize yeni bir sayfa açıyorduk. Ama ben her zaman babamın varlığını yanımda hissetmiştim. Şuan bile bizimleydi ama tek fark bizim onu goremememizdi.
Uçağın havalanmasına çok az bir vakit kalmıştı. Tam zamanında yetişmiştik. Annem hemen taksiye tutan fiyatı ödedikten sonra uçağın kalkış yapacağı yere hızlıca yetişmeye çalıştık. Neyse ki çok fazla eşyamız yoktu da yük olmuyordu bize.Bir kaç dakika sonra uçağa bios yerlerine geçmiştik. Saat 18.00 di. Bütün gün koşturmaktan çok yorulmuştum. Antalya'ya gidene kadar uyuyabilirdim. Çantamdan çıkardığım telefonumla kulaklığımı alıp Kula kulağıma yerleştirdim.
Yapılan anonsu duymamla telefonumu uçak moduna alıp müziklere girdim. Kafamı koltuğa yerleştirip kendimi uykuya verdim.-------
Antalya'ya geleli neredeyse 1 ay oldu. Geldiğimiz günden beri dışarıya sadece koşmak için sabahları çıkıyordum ve de gece annemler yattıktan sonra küçükken hep gittiğim yere gidiyordum. Annem uyuduktan sonra bu gecede aynı şeyi yaptım. Burada olmak beni mutlu ediyordu sanki çocukluğuma dönüyordum, yaşadığım herşeyi burada unutuyordum. Bütün kötü anılarımı hafizamdan yok etmiş gibi oluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ULAŞILMAZ (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionBabasının ölümü üzerine annesi ile birlikte Ankara dan Antalya'ya anneanesinin yanına giden 18 yasinda olan DOLUNAY. Motor sevdası üzerine babası ölmeden önce yarış motoru alan ve hızı seven bir kız. Annesini 2 yıl önce kaybeden ve tek güveni...