Tam tamına annem gideli 1 hafta olmuştu bu bir hafta içinde gözümde artık yaş kalmadı yanımdaykende bana bir faydası olmamıştı zaten ağladığım tek şey annem dediğim kadının beni bırakıp gitmesi degildi o gittiği için üzüldüğüme kızıyordum bunca zaman bedensel olarak yanımda olsada ruhen hiç yanımda olmamıştı bir kere bile bana içtenliği boşverdim "kızım"dememişti. Babamın kim olduğunu bilmiyorumdum bu hayatta bana değer veren kişi sadece Cerendi oda olmasa zaten yaşamak için bi nedenim yoktu şuan yaşıyorsam hayalimdeki işi yapmak için ve artık kendi can parçam olarak kabul ettiğim Cerenim için yaşıyordum...
Sabah şu lanet güneş yüzünden uyanmam gereken saatten önce uyandım hala çok uykum olmasına rağmen. Yatağımdan zorlada olsa yavaşça kalktım ayaklarımı yere sürte sürte banyoya girdim elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendi görüntüme baktım göz altlarım balon gibi ve mosmor olmuştu saçlarım bir cadının süpürgesi gibiydi dudağım uçuklamıştı tamamıyla kendime baktıktan sonra yüzümü buruçturdum berbat görünüyordum. Hemen içinde az malzeme olan makyaj çantamı aldım elime sonra odama dogru yine aynı şekilde gittim. Dolabımdan normal bi pantolon salaş bir t-shirt ve siyah hırkamı giydim saçlarimı tepeden topladim ve gözaltı kapatıcımı ve fondetenimi sürdüm çantama bi kaç tane defter atıp telefonumu ve kulaklığımı alarak çıktım evden. Yolda okula giderken kulaklığımı çıkartım bu aralar sık sık dinlediğim şarkıyı açtım
Her sabah dogan güneş
Bir sabah doğmaz oldu
Elleri ellerimden kayıp giden yıldız oldu
Gülünce ışık saçan o gözler yaşla doldu
Ağlama duymaz artık bi varmıs bi yok oldu
Giderken bıraktığı bütün renkler siyah oldu
Üzülme anla artık belkide huzur bulduuuu....
Şarkı bittikten sonra yavaş yavaş okula doğru yürüdüm. Okuldan içeriye girdiğimde herkes sanki öcü görmüş gibi bana bakıyodu umursamadım alışmıştım artık ayaklarımı sürte sürte sınıfa çıktım. Başım çatliycak gibi olduğu için en sevdiğim yağmur sesini açtım kulaklığımıda takıp yüzümü sıraya gömdüm. Ne kadar süredir böyleyim bilmiyorum ama en son birinin beni dürtmesiyle uyandım. Beni dürten kişi kimdi acaba tam kafamı kaldırıp küfürü basıcakken beni dürten kişiyı görünce donakaldım. Bu-bu nasıl olur çok değişmış olmasına rağmen onu hatırlıyorum o zihnime kazınmış gözleri silemiyorum bu ilkokul aşkım Volkan...
Henüz şaşkınlığımı üzerimden atamamışken Volkan beni ittirip yanıma oturdu en sonunda kendimi toparlayıp konuşabilmiştim.
"Volkan senin ne işin var burda?" Bana dönük olan vücudunu iyice bana döndürdü yüzüne o bir zamanlar aşık olduğum gülümsemeyi koydu "Ne o Alya sevinmedinmi beni gördüğune çocukluk aşkın karsında" bende sinirle soluyorum "Adı üstünde çocukluk ve bir daha bu konuyu açarsan seni gebertirim git şimdi oturucak başka yer bul!" Diyerek ittirdim sıramdan o ise sadece gülerek kalktı yanımdan. Sabırla bir an önce şu lanet dersin bitmesini diledim ve en sonunda çaldı koşarak aşağıya Ayazla buluşma yerimize gittim pek buluşma yeri sayılmazdı ama bana göre öyle. Yavaşça oturdum yanina "Merhaba" diyorum yine her zamanki gibi cevap vermiyor. Bende her zaman yaptığım gibi anlatmaya başlıyorum.Bu üç hafta benim için çok zor geçti Ayaz bir bilsen ne hallerdeydim düsünsene senin bir kızın var sen başka adamlar yüzünden biricik kızını bırakıp gidermisin elbette gidemezsin çünkü sen onu kabullenmişsin hatta bütün anne-babalar böyle yapmaları gerekmezmi ??? Madem bu sorumluluğu almaya hazır degildin neden yaptın bu hatayı neden önlem almadın değilmi ama her neyse bugün ne oldu biliyormusun ilkokul aşkım geldi Volkan...
Ayaz bir anda bana döndü gözlerimin içine derin derin baktı ardınidan bakışmamızı bölen tenefüs ziliydi ben şok halinde orda kalakalırken Ayaz zil çaldığı gibi çıkış kapısına dogru hızlı adımlarla yürüdü iyide ders zili çalmıştı evlerimize dağılma zili degil nereye gidiyo bu çocuk ???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişimdeki Gölge
RomanceAyazın geçmişinden bir türlü silemediği bir kız ama ölmüş bir kız... Alya onun çabasında Ayaza geçmişi unutturmak ! Bakalım başarılı olabilecekmi ???