GOT7+1 | Young Jae TEXTING

25.Bölüm

İki tatlı Ahgasemizin isteği üzerine yeniden normal bir bölümle karşınızdayım. Bu bölümde texting değil. Önceki normal bölüm de 15 idi. Bu 5 lerde bir iş var sanki :D

Jackson'a dün olanlar Young Jae'ye uyarlanmıştır. Tabii arada kendimde bir şeyler katacağım.

Okurken multideki şarkıyı dinleyin! Young Jae - Call Button

Keyifli okumalar diliyorum. Görüşmek üzere!

-3 gün sonra-

Got7 üyeleri Heijin'deki mini fan buluşması için yerlerini almışlardı. Hepsi heyecanla, fanlarını selamlamış, sohbet etmişlerdi. Arada şarkılar söylemişler, hep beraber eğlenmişlerdi. Fakat Young Jae pek iyi hissetmiyordu. Yine hastalanmıştı ve yine hastalığı önemli bir güne denk gelmişti. Önceki etkinliklere hastalığı yüzünden katılamamıştı hep fakat bu sefer katılmak istemişti. Arkadaşlarının ısrarlarını dinlememiş ve sahneye çıkmakta inat etmişti. Kimseye belli etmek istemese de yüzündeki zoraki gülümseme bir şeyleri örtbas edemiyordu. Mide bulantısı ve baş dönmesi gittikçe artıyor gibiydi. Ayrıca üşüdüğünü hissediyordu.

Sıra imza vermeye geldiğinde ise hepsi masadaki yerlerini almıştı. Young Jae oturunca biraz olsun rahatlamıştı fakat hiç iyi hissetmiyordu. Arkadaşları onun için endişeleniyorlardı fakat fanlar üzülmesin diye pek bir şey belli etmek istemiyorlardı.

Ona yöneltilen 'İyi misin?' sorularına gülümsemekle yetiniyordu. Fanları üzmemek adına her gelene gülümsüyor, imzasını verip onlarla güzelce ilgileniyordu fakat daha üçüncü kişi de baş dönmesi artmış, önünü zor görür olmuştu. Bir an duraksamış ardından ise masaya yığılıp kalmıştı. Fanlar ne olduğunu anlamamış, çığlıklar havada uçuşmaya başlamıştı. 

Üyeler hemen Young Jae'yi oradan götürmüşlerdi. Ambulans gelene kadar Young Jae'nin başında beklemişlerdi. Young Jae menajerleri ile beraber hastaneye giderken, üyeler imza vermeye geri dönmek zorunda kalmışlardı. Başladıkları şeyi yarım bırakamazlardı. Fanlara kısaca hasta olduğunu ve merak etmemeleri gerektiğini söyleyip geçiştirmişlerdi bu durumu. İmzalar bittiğinde ise soluğu hastanede almışlardı.

Young Jae hastaneye getirildiğinde hemen muayene edilmiş ve serum takılmıştı. Hemşireler tarafından iğne yapılmış, sık sık gözlemlenmişti. Alexis ise her şeyden habersiz, yemeğini yiyordu. Çalışmaya ara vermişti. Young Jae'ye olan kızgınlığından dolayı kendini çalışmaya daha çok vermiş, çalışma odasından çıkmaz olmuştu şu üç gün. Young Jae ilk başta onunla konuşmak istese de o her seferinde geri çevirmişti. Kavga edecek havada olmadığını düşünüyordu fakat onu özlemişti. Bir an gidip fan buluşmasını basmak, ona orada kocaman sarılmak istemişti. Bugün onunla konuşması gerektiğini düşünüyordu. Ne olacaksa olsun, diyordu artık.

Fakat kendisine gelen telefon ile şirketten nasıl çıktığını bilememiş, koştur koştur hastaneye gitmişti. Girişteki çalışanlara Young Jae'nin oda numarasını sorup hemen bulunduğu kata çıkmış, odayı bulup içeri girmişti. Young Jae az önce uyanmış, üyeler ile sohbet ediyordu. Bakışlarından bile belliydi hasta olduğu. Konuşuyordu, gülümsemeye çalışıyordu fakat hiçbir şeyden zevk almıyordu. 

Alexis onu o halde görür görmez yanına koşup sarıldı sımsıkı. Vicdanı onu rahat bırakmayacaktı artık biliyordu. O böylesine hastayken onun yanında olamadığı için kendini suçlu hissediyordu. Hiç arayıp sormamıştı onu. Görmemişti bile. Kendini suçlamadan duramıyordu.

Young Jae ise boşta olan elini beline sarmıştı Alexis'in. Alexis onu özlediğini bir kez daha hissedince gözleri dolmuştu ister istemez. Onu bu halde görmek içini paramparça ediyordu. Her insan hastalanabilirdi evet ama konu Young Jae olunca iş değişiyordu onun için.