Sonbaharın kasvetli havası her yeri sarmışken sıkıca montuma sarıldım, rüzgar fırtınayı andırır derecede sert esiyor, ağaçta kalmış son sararmış yaprakları birer birer yerlere savuruyordu. Yağmur damla damla yağmaya başlamış hava git gide kararmaya başlamıştı.insanlar koşarak kendilerini kurtarmaya, soğuktan hasta olmamaya çalışıyorlardı. Durakta otobüs bekleyen bir kaç kişi otobüs beklemekten sıkılmış sitem eder gibi yüz ifadesi takınmışlardı yüzlerine, hayatın ne kadar anlamsız olduğunu bir kez daha anlamıştım.
Ben ise istemeye istemeye eve doğru yürüyor etrafımda olup bitene bakıyordum, herkes kendi derdinde, kimse kimseyi düşünmüyor gibi bir hava vardı herkeste, bencilleşmiş gibiydiler.
İnsanlardan ne beklenirdi ki zaten?
Bu hayattan nefret ediyordum , hayatimda anlamlı diyebileceğim , evet mutluyum diyebileceğim hic bir sey yaşamamıştım.
Sokaklarda korka korka yürür olmuştum.
Her gece gördüğüm kabuslar , çığlıklarım ve buna sebep olan insanlardan delicesine nefret ediyordum.
Hayatım boyunca dediklerim hiç umursanmamis bir paçavra gibi oradan oraya savrulmustum.
Bu her şey için geçerliydi , işim de ailem de aşk hayatımda her şey de öyleydi .
Belki yaşadıklarım beni bu denli zayıf bir kadın haline getirmişti .
Ama elimden gelebilecek hiç bir şey yoktu .Eve vardığımı görünce titreyen ellerim ile çantadan anahtarı çıkarıp kapı kilidine soktum.
Derin bir nefes çektim içime umarim eve gelmemiştir diye içimden dua edip anahtari çevirdim, kapıyı aralayip içeriye baktım. Ev sessizdi ,içimi sevinç kaplarken, içeriye girip kapıyı kapattım. Evin içi sıcacıktı, soğukta bedenim buz kesmiş gibiydi eve girince bir andan uyuşmaya başlamıştım. Oysa ki bedenimin soğukluğu içimin soğukluğunun yaninda hiç kalıyordu. Üzerimde ki montu çıkarıp vestireye astım, ayakkabılarımı da çıkardıktan sonra ayakkabılağa yerleştirip terliklerimi giydim.
Şöyle bir etrafa bakındım.
"Keşke bu ev her gün böyle huzurlu olsaydı" diye mırıldandım. Ev dediğim ise 3 odadan oluşan odaları neredeyse küf tutmuş halde idi.
Bu ev her anıma şahit olmuştu .
Keşke duvarların dili olsaydı da konussaydi belki o zaman bunca zaman bana inanmayan annem bana inanırdı diye düşündüm.
Saçlarımı okşayıp, " Geçti kızım ben yanındayım " diyebilseydi.
Belki artık kabus görmezdim o pislik herif hayatımızdan defolur giderdi.
Hayattan çok bir şey istememiştim ben oysa ki sadece biraz huzur istemiştim . Para da pul da gözü olan bir insan değildim , sadece saçlarım okşansın " Geçti ,bitti" diyen birini istemiştim , en çok bunu annemden istemiştim ama o bana inanmamıştı. Bu saatten sonra inansa bile her şeyin çok geç olduğunun farkındaydım.Bunları düşünürken yine göz yaşlarım akın etmişti yanaklarıma doğru . Gözlerimi silip derin bir nefes çektim içime , ağlamaya alışmıştım artık .
Banyoya doğru ilerledim.
Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmem gerekiyordu .
Kapıyı açıp arkamdan kilitledim , evde kimse olmamasına rağmen korkularım ve o pislik adam beni buna alıştırmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceheneme Bir Adım
JugendliteraturNefret Aska dönüsebilen en güçlü duygudur. Ne kadar kaçsa da itiraz da etse onun yangınına adım atıyordu. Korktuğu şeylerin ortasında bulmuştu kendini ne yapacağı hakkında küçük bir fikri yoktu bildiği tek bişey vardı. Bu hikayeden zarar görmeden v...