Bölüm 2

414 31 13
                                    

Arkadaşlaar milletin hikayesi ilk yayınlandığında yüzlerce okunmaya ulaşıyor benimki sadece 4 okunmaya ulaşmış ahsjdhakw neyse artar ya (inş)

Bu arada bölümler kısa, çünkü mobilden yazıyorum ve derslere de zaman ayırmam gerekiyor. Her neyse iyi okumalar

Sabah, daha doğrusu öğlen uyandım ve gördüğüm korkunç kabusun etkisinden çıkmaya çalıştım. Kabusta Emre beni eve bırakıyordu ve yüzümü yıkamaya gittiğimde musluktan kan akıyordu. Evet, bu kadar basit bir olaydı fakat gerçekten yaşamış gibi hissediyordum.

Yüzümü yıkamaya lavaboya giderken tırsmaktan ölecektim neredeyse. Musluğu açtım. Oh. Suydu. E heralde su olacaktı, te allam!

Yüzümü sabunla iyice yıkadıktan sonra aynaya baktım ve arkamda birden Emre'nin yüzünü gördüm. Deli gibi çığlık attım arkamı döndüğümde bunun bir yansıma olmadığını farkettim. Emre gerçekten oradaydı. Ağzımı kapattı.

"Şşş! Tüm evi uyandırmak istemezsin heralde?" diye fısıldadı.

Sakin konuşması beni hem rahatlatmış hem de daha çok ürkmeme neden olmuştu.

"Neden buradasın, hırsız falan mısın sen?!"

"Saçmalama, bak.. Sana göstermeliyim" dedi ve evin bodruma indirdi. Gerçekten korkmaya başlamıştım. Ne yapıyordu bu ya? Tecavüz falan mı edecekti tövbe yarabbim.

"Neden buraya geldik?" dedim

"Bu evin bodrumundan bizim evin bodrumuna açılan bir geçit keşfettim." dedi. Neden? Neden yani? İşsiz misin sen olum of ya.

"Neden böyle bir şey yaptın?" diye sordum şaşkınlıkla.

"Çünkü sana zarar gelmesini istemiyorum. Burada sana zarar verebilecek... kötü... şeyler var" dedi fısıltıyla

Şaşırmıştım ve ürkmüştüm. "Neyden bahsediyorsun sen ya?" dedim

"Bak, zamanı gelince öğrenirsin. Seni korkutmaya çalışmıyorum. Tek amacım seni korumak."

"Neden?"

"Çünkü sen masumsun, güzelsin, kendi isteğin olmadan ve hiç bir şey bilmeden bu eve yerleşmek zorunda kaldın."

"Gerçekten kafamı karıştırmaktan başka bir şey yapmıyorsun. Seni dinlemek istemiyorum. Okula da geç kalmışım zaten. Yürüyüşe çıkacağım, eğer gelmek istersen..." diye teklif sundum

Gözlerini devirdi. "Peki. Gidelim hadi."

Birlikte yürüyorduk. Susuzluktan ölecektim neredeyse.

"Emre ben susadım sanki ya." dedim

"Öyle mi? İstersen dönelim."

"Daha yeni çıktık. Şurdaki büfeden su alalım." Ama cüzdanımı yanıma almadığımı farkettim. "Ya Emre sen alabilir misin bana, ben cüzdanımı unutmuşum da"

Büfedeki adam bana tuhaf gözlerle baktı.

"Bir sorun mu var beyefendi?" diye sordum

"Hayır da, az önce kiminle konuştunuz?" dedi büfeci

"Emre, arkadaşım. Görmüyor musunuz?" dedim şaşkınlıkla.

"Üzgünüm bayan ama yanınızda kimseyi göremiyorum." dedi.

Donakalmıştım. Emre'ye döndüm. Yanımdaydı fakat yüz ifadesi çok tuhaftı.

Ne oluyordu yahu?!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 15, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Turkish Horror StoryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin