Aile

688 186 39
                                    

Evin içi o kadar güzeldi ki asla böyle beklemiyordum. Bir sürü süs eşyası vardı ve içerisi de dışı gibi tamamen ahşaptı. Kesinlikle bir dağ köyünde olabilecek en güzel evlerden biriydi. Kapıdan girdiğimiz anda karşımızda bir koltuk vardı ve Damir'le oraya oturmuştuk. (Media)

Ben evi incelerken Damir aile üyelerine bir şeyler anlatıyordu, ama ben yine anlamıyordum. Herhalde yolculuğumuzu anlatıyor olmalıydı, belki de beni tanıtıyordur.
Çünkü az önce ismim geçti.

"Seni amcam yengem ve kız kardeşimle tanıştırayım." Diyerek Damir beni bütün düşüncelerimden ayırdı. Karşımda oldukça güzel sarışın genç bir kız, orta yaşlarda gülümseyen bir kadın ve tabiki meşhur somurtkan amcamız. Bu adama neden hala ısınamadım bilmiyorum.

"Bu kız kardeşim Elda, bu amcam Peter zaten tanıştınız, buda güzeller güzeli yengem Maria. Elda ve amcam ingilizce biliyorlar onlarla sohbet edebilirsin ama yengemin yabancı dillere pek ilgisi yok o yüzden kusura bakma."

"Hiç önemli değil, öncelikle beni evinize davet ettiğiniz için teşekkür ederim sonuçta beni tanımıyorsunuz. Ayrıca Damir çok ısrar etti." Deyip güldüm.

"Rahatına bak." Diyen Peter amcacığım somurta somurta evden çıktı ve Maria'da sanırım yemek yapmaya gitti. Şimdi sadece Elda, Damir ve ben kalmıştık.

"Kaç yaşındasın?" Diye bir soru yönelttim genç kıza.

"15 yaşındayım ama çok az kaldı 16 olacağım sen kaç yaşındasın?" Naif sesiyle o kadar kibardı ki ona şimdiden çok ısınmıştım. Gözleri abisininki gibi maviydi, saçları ise daha sarıydı.

"Bende 23 yaşındayım çok memnun oldum Elda." deyip gülümseyerek karşılık verdim. 

"Şey, yengene yardım etmeli miyim? Yani yemek yapmaktan pek anlamam ama yinede kendimi rahatsız hissettim." Dedim Damir'e mahçup bir şekilde bakarak.

"Hayır hayır asla öyle düşünme, o her şeyi hemen halleder. Sen dinlenmene bak...Elda!"

Damir Elda'yı Maria'ya yardım etmeye gönderdi. Bende arkama yaslandım ve biraz daha etrafı inceledim.

O anda aklıma tamamen unuttuğum bir şey geldi. Ben buraya değirmenden işe yarar bir şey çıkarsa diye gelmiştim ama hiçbir şey çıkmamıştı. Bomboştu. Yani şimdi makalem için tek seçenek köylülerle yapmam gereken röportajdı. Fakat hala tanıdığım tek köylüler bu aileydi. Bu aileden de Damir ve Elda'nın röportaj verebilecek bir durum yaşadığını düşünmüyorum. Zaten Damir Sava'yı görmediğini söyledi, Elda ise daha 15 yaşında eminim bir şey görmemiştir.

Geriye sadece İngilizce bilen Peter kalıyor. Ve Maria. O İngilizce bilmese bile söylediklerini çevirebilirler. Anlaşılan acilen Peter'ı bulmam gerek. Peter ve bir kaç kişi daha lazım. En azından işe yarar bir kaç bilgi çıksın. Yoksa elim boş dönerim buradan.

Hemen ayaklarımın dibinde duran çantamın ön kısmını açtım ve telefonumu çıkardım. Leyla'ya her müsait olduğum anda onu arayacağıma dair söz vermiştim. Bunu yapmazsam eminim döndüğümde beni öldürür.

Rehberimde Leyla'yı bulup görüntülü arama butonuna basarak telefonu yüzüme yaklaştırıp bekledim. İlk çalışta açılan ekranda gördüğüm şey pembe pijamalarıyla yatağının içinde oturan makyajsız bir Leyla. Makyajsız diyorum çünkü makyaj onun bir parçası resmen.

"Duygu! Sen neredesin öyle? Yanındaki kim? Hani mesaj atacaktın, en son uçağa binerken mesaj atmışsın!"

"Biliyorum Leyla, ama burada işler çok karıştı. Hani bir değirmen var demiştim ya, gittim oraya ama hiç bir kanıt bulamadım. Ne vampirlere dair bir şey bulabildim ne de kulübe de yaşama dair bir kanıt. Orada yıllardır birinin yaşadığını sanmıyorum. Zaten 2012 de yıkılan bir kulübeden ne bekliyorsam. Şuan tek çarem köylülerle yapacağım röportaj. Neyse beni boşver sen ne yaptın?"

Bloody Eyes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin