3. Bölüm Benimsin

304 16 5
                                    

(multi Gece)

GECE:

   Merdivenlerden indikten sonra tam Uraz'ın peşine takılmıştım ki bağcıklarımın açıldığını fark ettim. Yere eğilip bağcıklarımı bağlarken duyduğum alaycı ve boğuk sesle hemen eğildiği yerden kalktım ve Uraz'ın peşine takıldım.

   Yanaklarım alev alev yanıyordu ve büyük ihtimalle kızarmıştımda. Kızardığım belli olmasın diye kafamı ayakkabılarıma çevirdiğimde acele ettiğim için hala açık olduğunu fark ettim.

   İkide bir tökezleyip duruyordum. Nihayet arabaya ulaştığımda Uraz kapıyı açmış bekliyordu. Tekrar tökezleyerek arabaya bindim. Arabanın kapısını kapatmak için kafamı çevirdiğimde Uraz'ı gördüm. Gözlerime bakıp yere çöktü. Yoksa bu bir evlenme teklifi mi? Ama ben daha hazır değilim hem evlenme teklifimi böyle hayal etmemiştim.

   "Ayağını uzat maviş" ne yani bağcıklarımı mı bağlayacaktı. Ona yardımcı olmak adına ona doğru döndüm. Hızlıca bağlayıp ayağa kalktı. Kapımı kapatıp arabanın etrafında dolanarak kendi tarafına geçti. Arabayı çalıştırıp villadan uzaklaşmaya başladığımızda kafam çok karışıktı. Ne istediğimi biliyordum ama beni rahatsız eden bir şey vardı sanki içimde. Bunu sonraya erteleyip ne yapacağımı düşünmeye başladım. Öncelikle bana güvenmesini sağlamalıydım. Sonra bir şekilde ailemin yerini öğrenip onları kurtarmalıydım. Eğer bu planı başarılı bir şekilde tamamlayabilirsem ailemle birlikte yurt dışına çıkıp bütün bu pisliklerden kurtulacaktım. Uraz'dan, mafyalardan, kaçmaktan... Bu yüzden Uraz'a iyi davranıyordum. Yoksa şimdiye kadar aldığım eğitimlerle bu evden kaçmış ve Uraz'ı haklamış olurdum. Ama istediğim şey başkaydı. Ailemi istiyordum. "TEMELLİ".

   Kafamı cama dayayıp yolu izlemeye başladım. Gözlerim ağırlaşıyordu. Malum iyi uyumamış ve izbandutlardan kaçarken fazlasıyla yorulmuştum. Gözlerim iyice ağırlaşırken kendimi uykunun kollarına bıraktım.

URAZ:

      Yola çıktığımızdan beri hiç konuşmamıştı. Bana iyi davranmasının bir sebebi vardı ama beni sevmesini sağlayacaktım. Kafamı ona doğru çevirdim. Uyumuştu ve kesinlikle bir insan uyurken bu kadar masum gözükemezdi. Adeta bir melek gibiydi.
    
      Yaklaşık on dakika sonra nihayet eve varmıştık. Evim biraz şehir dışındaydı çünkü sessiz sakin yerleri her zaman daha çok severdim.
      Uyuyan güzeli uyandırmamak için arabayı evin girişine gelişi güzel park edip meleğimi kucağıma aldım. Bir korumaya işaret verip evin kapısını açmasını sağladım. Koruma demişken malum dünyanın sayılı mafyalarındandım ve bundan dolayı düşmanımda çoktu. Bu evimi kale gibi yaptırmıştım bu yüzden.

       İçeri girip odama çıkmaya başladım. Odama vardığımda Gece'yi yavaşça yatağa yatırıp üstüne de bir pike örttüm bende tişörtümü çıkarıp usulca yanına yatınca bir şeyler mırıldanıp bana sarıldı. Bu yaptığı önce ne kadar şaşırmama sebep olsada yüzümde aptal bir sırıtış belirtmişti. Bende kafamı boyun girintisine gömüp huzur veren kokusuyla kendimi uykunun kollarına bıraktım.

(akşam- Uraz'dan devam)

   Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar huzurlu uyumuştum ama kalkıp duşa girmeliydim. Hala yanımda uyuyan Gece'me bakıp odamın içindeki banyoya girdim. Hızlı bir duş aldım. Belime havlumu sarıp giyinme odama geçtim altıma siyah bir kot giydim. Odamdaki dolapta bir kaç tişört vardı. Genelde günlük kıyafetlerimi oraya koyardım.

     Saçlarımı küçük havluyla kurulayarak odama geçtim. Kafamı yatağa çevirdiğimde hayranlıkla karışık bir şaşkınlıkla beni süzen Gece'yi gördüm. Alayla ona dönüp

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin