II

12 3 0
                                    

Bauer silah seslerinin duyulduğu tarafa doğru koştu ancak her şey çok geçti.Komutan ölmüş ve Schliffen kaçıp,gitmişti.Bauer bir süre ne yapacağını bilemedi.Artık cinayet haberini üst rütbeliler olay yerine geldiklerinde Bauer'i suçlu sandılar ve onu tutukladılar.

Bauer→Yapmayın!Suçlu değilim ben!Asıl suçlu kaçıp gitti?

Komiser→Kes konuşmayı ve beni izle.Nöbetçiler tutuklayın şunu ve araca bindirin.

Bauer→Bakın yaptığınız suç ve haksızlık!Burakın beni,lütfen!!

Komiser→Eğer bir kelime daha söylersen bu araçtan sağ çıkamazsın.Şoför,şehirdeki en yakın otele sür.

Şoför→Peki efendim.

Otele geldiklerinde hava kararmıştı.Bauer'i apar topar otele getirdiler.Ona yüksek mevkide bir oda ayarladılar.Otel parası yüksek yetkili generaller ödedi.Ve otelciyi suçlunun kaçmaması,kaçırmaması için ek ücret ve öğüt verdiler.Bu fısıltıları Bauer duysada kulak asmadı.Otelin en üst katına çıkardılar Bauer'i.

Bauer→Bakın kendinize gelin.Ben suçlu değilim kanıtlayabilirim.

Komiser→Kanıtla ozaman.

Bauer→Bunu kanıtlamak birazda size düşer.Sizin rütbeniz ne ?

Komiser→Teğmen

Bauer→Komutan Markus'u vuranın rütbesi de Teğmendi.Ve siz teğmen,albay,yarbay gibi yüksek rütbeli kişilerin haberleşme ve durum toplantısı yapmak için toplandığınız bir yer vardır değil mi ?

Komiser→Bu doğru ama bunun konuyla hiçbir ilgisi yok.Bak buradaki son günlerin.İyi geçirmeye bak.

Bauer→Öyle mi? :) Komutanı öldüren katilin adını da söyleyeyim ozaman ; Schliffen.

Komiser→Schliffen mi  dedin sen?

Bauer→Evet,öyle.

Komiser→Bildiğim kadarıyla Schliffen bunu yapacak kadar yürekli değil.

Bauer→Siz öyle sanın.Aynı gece,komutanla birlikte iki kişiyi daha temizlemiş.

İkisi bu konu hakkında konuşurken apar topar otele bir grup asker girdi ve Teğmen ile birlikte apar topar gittiler.

Bauer yalnızlığa gömülmüştü.Otelin sığ yerinde bir odada yaşamının belki son günleri,son saatleriydi.Odanın koşesinde bir eski,tozlu,kullanılamaz bir kitaplık vardı.Yanına gitti.Birkaç kitap vardı ancak işine yarayamazdı.Alt bölümde bir defter ve bir de kalem buldu.Tam o sırada merdivenlerden ayak sesleri duyulmaya başladı.Bauer aceleyle defter ve kalemi masanın altına sakladı.Odanın kapısı açıldı.

Otelci→Gidiyorsunuz.Sizi almaya geldiler.

Bauer→Nereye ?diye sordu.

Otelci→Beni uğraştırma.Aşağıda bir bayan ve bir adam sizi lüks bir araçta bekliyor.Bekletmeyiniz.

Bauer hazırlandı,hıp hızlı merdivenlerden indi ve dışarda bekleyen otomobile doğru yöneldi.

Bayan→Merhabalar,çabuk olursanız iyi edersiniz çünkü sizinle işimiz yoğun.

Bauer→Peki efendim.Günaydın memur bey ve güzel bayan.

Uzun bir yolculuğa çıkacağını bilmiyordu Bauer.Stalingrad'dan Berlin yolcusuydu.Pek bir heyecansızdı.Ama tek bir hedefi vardı.Schliffen'i bulmak.

Uzun süren bir yolculuk sonunda Berlin'e vardılar.Bayan ve Bauer arabada yanyana uyumuşlardı.Aktarmalı olarak gitmelerine rağmen ikisininde uykusu gelmişti.Uyandıklarında birden sıçradılar ve birbirlerine baktılar.

Bauer→Ah,pardon.

Bayan→Adınız ne?

Bauer→Adım Bauer.Münihliyim.

Bayan→Benimde Emily.Tanıştığımıza memnun oldum.

Bauer→Bende memnun oldum.

Arabadan indiler ve Emily'nin evine doğru gittiler.Eve geldiklerinde hava yağışa çevirmişti.Apar topar eve girdiler.Epey yağmurda kaldıkları için ıslanmışlardı.

Emily→Dava bitene kadar burada kalabilirsin.Tabi gitmen istemediğin sürece.

Bauer→Olur,elbette.

Emily→Bence yukarda bir kat var oraya çık ve biraz dinlen.

Bauer→Teşekkür ederim.

Ağır ağır merdivenleri çıkan Bauer'in yorulduğu her halinden belliydi.Ama yorgunluğunu belli etmemek için yorgun değilmiş gibi görünmeye çalışıyordu.Ancak dayanamadı.Yatağına uzandı ve rüyalara daldı.

Emily ise eşiyle başına yaşayan bir kadındı.Annesi ve Babası Avusturya'da yaşıyordu.Onlardan pek bir haber alamasada arada bir onları görmeye giderdi.Ancak bu savaş onları eve kapatmış ve bağlamıştı.Bir yere gidemez,çıkamaz olmuştu.
Geçmişten kalan kötü anılar vardı Emily'nin üzerinde.Okul yıllarında onu seven genci bir uğursuz uğrunda hiçe saymıştı.Onu görmezden gelmişti.Aradan 19 sene geçsede hala etkisi tazeydi.Adını unutmuştu onu seven gencin.Ama onu seven genç kesinlikle onu hiç unutmamıştır.
Belkide üst kattaki suçlu onun gençliğinde gördüğü çocuktu.Bu saçmalık.

Emily o gece uyumadı.Bütün gece kitap okudu,duş aldı biraz dinlendirici faaliyetler yaptı.Ardından kapı çalındı.Kapıyı çalan çocukluğundan beri hayatını da çalan kişiydi, Zagor.
Zagor bir Alman değildi.Bulgaristan göçmen olarak gelmişti ailesi.Savaş onunda hayatını değiştirmişti.Ayrıca iyi matematikçiydi.

Zagor→(Kapıyı yumruklar).Açsana kapıyı,dışarıda yağmur yağıyor.

Emily→Hoşgeldin canım.İçeri geç.

Zagor→Hoş bulduk,bulduk da bu ayakkabılar neyin nesi? Evde birisi mi var?

Emily→Ha omu o şey.. Yeni bir dava varda ondan.Garibanın kalacak yeri yokmuş.Yukardaki boş odayı verdim ona.

Zagor→İyi yapmışsın.Ama evimize gelen her insanı içeri alamayız.

Emily→Biliyorum ama durumu kötü.Neyse senin işler nasıl canım?

Zagor→İşler iyi gidiyor.Mühendislik işi.Hayatımın en iyi zamanları.Ah keşke şu savaş olmasa daha iyi olur.

Emily→Ah tabi.Sen çok çalışkansın.Hatırlar mısın?Okul ve Üniversiteyi.Ne güzel günlerdi.

Zagor→Bilmezmiyim hayatım.Çok şahane.Birde bir çocuk vardı.Hep bizimle uğraşan acaba onun durumu ne oldu.Sessizdi.

Emily→Bu konuları kapatalım.Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.

Zagor→Ne oldu? Bir terslik mi var¿ Niye konuşmayacaksın? O sana ne yaptı?

Emily→Bak Zagor onunla benim aramda komik ve saçma işler oldu bu yüzden pek üstünde durmuyorum,kapat bu konuyu,lütfen.

Bauer uyandığında öğlen olmuştu bile.Yorgun olduğu bir kez daha belli olmuştu.Alt kattaki kavgaya,tartışmaya uyanmıştı belli ki.Zagor ile Emily yine kavga etmişlerdi.Bunun üzerine Bauer aşağı indi.

İHANETİN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin