💙Tanıtım💙

31 0 0
                                    

Sahil kenarında bir amca balon patlatma oyunu kurmuş, evi için ekmek kazanma çabası içindeydi. Bense yanındaki kayaya oturmuş balonları izliyordum. Gözüme bir balon kestirdim. Mavi bir balondu bu. İçine tüm acılarımı, kalp kırıklarımı bıraktım.

Yüzümü denize çevirdim. Denizi ve yağmuru çok seviyordum. Hırçındı bugün deniz. Sanki birisine kızmıştı. Deniz suyu taşıp ara sıra kayalara çarpıyordu. Ağlıyordu işte deniz. Üzülmüştü, sinirlenmişti ve ağlıyordu. Fakat kimse onun ağladığını bilmiyordu.

Kayanın dibindeki yosunlara baktım. Bana benziyorlardı. Denizin içinde boğulup ölmek için can atıyorlardı. Bir sağa bir sola. Bir şarkının notası gibi hareket ediyorlardı. Onlar denizin içinde ağlıyordu. Ama bunu kimse göremiyordu. Yalnızlardı yosunlar. Acı, hüzün yüklüydü omuzlarında. Sanki beni kurtar diyorlardı.

Aniden balon patladı. Bir an irkildim. Patlayan balona baktığımda benim seçtiğim mavi balonum patlamıştı. Balonu patlatan adam sevinirken ben üzülüyordum. Balonu patlatana bakarak somurttum. Bana gözlerini çevirdiğinde "Ne bakıyorsun?" dedi.

Hah!! Birde başımıza odun eksikti. Bu tam bir kalastı! Sinirlenmiştim. "Mavi balonumu sen patlattın. O balon benim için çok önemliydi." Hafifçe gülümsedi. Elindeki oyuncak tabancayı bırakıp yanıma oturdu. "Neden önemliymiş söyle bakalım küçük kız?"

Küçük kız mı? Neredeyse aynı yaşta gözüküyorduk ve bu kalas bana küçük kız diyordu. "Ne küçük kızı be. Aynı yaştayız sanırım. 17 yaşındayım ben. Küçük değilim" dedim yeniden sinirlenerek.

Güldü. Bu gıcık gülüşü sinirimi bozmuştu. "Anlat bakalım neden önemliymiş şu patlayan mavi balon." Onu ilgilendirmiyordu benim mavi balonum ama o patlatmıştı balonumu. En baştan anlatmaya karar verdim ve söze girdim." Doğduğumdan beri sadece annem yanımdaydı benim. Babama ne olduğunu bilmiyorum kaybolup gitti işte. Annem bana hem baba hem anne olmuştu. Ama sol yanımda baba sevgisi illa ki kalmıştı. Bi tarafım kırıktı hep. Ara sıra anneme de üzülüyorum. Üstüne çok yük oluyorum. Ve o mavi balonun içine ben tüm hüzünlerimi yükledim. Ve o patladı. " dedim ona bakarak. Daha tanışmamıştık ama içime bir güven hissi gelmişti.

" Kırılmış bir kız çocuğu. Yaşın 17 olsada kalbin hala çocuk kalmış. Belki de balonun patlaması senin için yeni bir sayfa açman anlamına geliyor. Tüm acıların uçup gitti. " dedi. Gülümsedim ve gözyaşlarımı sildim." Bu arada ismimi söylemeyi unuttum. Ben Kıraç "

" Bende Yosun. Memnun oldum. " Gel seni bir yere götüreceğim dedi ve az ilerde olan çocuk parkına götürdü. Köşede oturmuş, balon satan amcanın yanına gittik."İstediğini seçmekte özgürsün." dedi. Çok sevinmiştim. Bu sefer kendime siyah bir balon almıştım. Parasını adama uzattı ve balonun ipini bana uzattı.

"Tüm acılarının uçup gitmesi dileğiyle. Umarım bu balonda mutluluğa da yer olur. " dedi ve gitti. Neden böyle bir şey yapmıştı bilmiyordum ama onu arkadaş olarak sevmiştim. Fakat birşey dememe izin vermeden hızlıca gitti. Merak etmiştim Kıraç 'ı.

Balonuma baktım ve gülümsedim. Eve koşarak gittim. Bu artık benim yeni sayfamdı ve bu balona mutluluk sığacaktı...

Uçmaya Korkan Bir Balonun HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin