Hermione
O olayın üzerinden bi süre geçti...
Bu süre içersinde Dracom 'yu hiç görmemiştim ama içimde bi endişe vardı... Acaba o gün benim icin mi ağladı? Bu soruyu öğrenmem lazım.Ama öncelikle kendimi iyi hissetmem için Luna 'nın yanına gitmem lazımdı... Luna benim en iyi arkadaşımdı... Ona dertlerimi anlatınca beni teselli ediyordu. Onun en iyi arkadaşı da bendim.
Ravenlaw kapısının önünde bekledim ama aklıma bişey gelmesiyle ordan uzaklaştım.
"- Bu Luna asla, gün içerisinde odasına kapanmazdı... Kesin bahçede çicekler ve tavşanlarla oynuyodur..." dedim içimden.
Bu düşünce aklıma gelince hafifçe güldüm, çünkü; en yakın arkadaşım gerçekten de çok temiz kalpli ve iyi bi insandı... Bu yüzden Luna 'yı çok seviyordum.
Tahmin ettiğim gibi orada tavşanlara havuç veriyordu. Tam oraya gidecekken gözüme mavi-gri gözler takıldı nedenini bilmediğim bi şekilde güldüm.
Bu gece mavisi gözleri 1 haftadır görmemiştim ama anlamadığım birşey var; neden onu görünce kendimi iyi hissettim, neden onu görmünce hafif bi şekilde sırıttım, neden nefret ettiğim bi insanın gözlerinde kayboluyodum?...
Bu sorulara yanıt ararken bi ses ile irkildim.Bu Luna 'ydı. Onu görünce sevindim ve ona sarıldım. Sonrasın da ise Luna 'ya sıkıca sarılıp ağladım... Neden o gözler beni bu kadar üzdü...
Tam bişeyler hatırlayacakken neden etraf karanlığa bürünüyor?...
"Herm, iyi misin?" dedi Luna üzgün bi yüz ifadesiyle.
"Bilmiyorum, sadece ağlamak istiyorum..." dedim.
"Ağla o zaman belki kendini daha iyi hissedersin..." dedi. Yüzü hala çok üzgündü.
Tam biz gidecekken Pansy geldi.
"Hey Merhaba Granger!" dedi. Bekle ne dedi o! Merhaba mı dedi!!
"M-merhaba P-pansy!" dedim şaşırarak.
"Granger, benimle gelir misin? Bişeyler konuşmamız lazım..." dedi.
Mal gibi kalmıştım ama sonra;
"Tabii, olur" dedim."Şey... Granger nasıl söyleyecem bilmiyorum ama... Ben... Imm.. Ben senin hafızanı sildim!" dedi Pansy üzülerek.
"Nasıl?.. Neden?.." diyebildim sadece.
Pansy 'nin gözleri dolmuştu ve ağlayarak bana bakıyodu bi sonra hıçkırarak ağlamaya başladı ve bana sanki uzun yıllardır arkadaşmışız gibi sarıldı. Bu haline üzüldüm ve bende ona sıkıca sarıldım.
"B-ben c-cidden çok özür dilerim, Hermione lütfen beni affet" dedi ve bunları ağlayarak söyledi.
"Ağlama Pansy.. Ama bunları niye yaptın?" dedim
"Sen ve Draco 'yu çok kıskandım, yakın olmanıza dayanamadım ve o son gün Draco senle beraber hastane de kaldı ordan çıkarken ağlıyodu ve senin için ağladığını söyledi... Çünku sen çok yaralıydın..." dedi Pansy.
"Anlamalıydım.. Draco 'nun yanına yaklaşırken o yeşil elma kokusunu tanıyordum... Onun gözlerine bakarken mutlu olmamın tek sebebi ona önceden aşık olmamımdı..." dedim Pansy 'e.
"Ama yemin ederim artık ona karşı hiçbişey hissetmiyorum Hermione. Ben artık Blaise 'i seviyorum ve seninle çok yakın arkadaş olmak istiyorum." dedi Pansy.
"Tabiki Pansy bundan sonra en yakın 2. Arkadaşımsın. 1. Luna bilirsin..." dedim. Güldük...
Ona sarıldım ve benim hafızamı geri getirdi... Draco ile olan herşeyi hatırladım... Hogwarst Express 'i, Hastane kanadını, herşeyi...
Pansy ile sarıldığımı gören Draco 'nun ağzı açık kalmıştı ve ona göz kırptım nasıl olsa artık herşeyi hatırlamıştım...
Bana hafifçe gülümsedi...Ona aşık olmuştum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni kaybetme korkusuyla... [Dramione]
ФанфикBirbirine koşulsuz nefret eden iki insan birbirini sevebilir mi? Yada onun kalbini gördükten sonra aşık olabilir mi? Bu kitabı okuyunca anlayacaksınız...