Hermione
Draco 'nun kokusunu iksirden aldığımdan beri aklım karışıktı. Onu seviyor muydum? Bilmiyorum... Yada onun beni ilk öptüğünde ne hissettim? Evet inanılmaz derecede utanmıştım. Şuan yanımda ve iksirle uğraşıyor. Cidden şuan çok tatlı. Ve bana bakmadan biseyler söyledi;
"Beni izlemeyi bırakıp bana yardım eder misin, Granger?" dedi Ukalaca.
Hemen cidden ona baktığımı hissettim ve kafama başka yere çevirdim.
"Tanrım bu kadar Ukala olmak zorunda mısın Malfoy?" dedim gülümsüyordum.
"Evet şimdi ne yapmalıyız" dedi.
Sıkılmıştı ve iksir yapmaktan hoşlanmıyordu. Draco Malfoy için her zaman sadece Quidditch vardı. Bu an aklıma gelince sırıttım.
Ama ona bişey sormalıydım. Onun kokusunu Amortentia 'da almıştım acaba o da benim kokumu almış mıdır?...
"Şey... Malfoy benim sana... sormam gereken bişey var.." dedim.
"Sor Granger." dedi.
"Şey... Imm.. Amortentia 'da benim kokumu mu aldın?.." dedim sesim titreyerek.
O sırada zil çaldı
"Ders bitti çocuklar çıkabilirsiniz!" dedi Slughorn.Draco bana bakmıyordu ama en sonunda bişeyler söyledi;
"Bu konu da konuşmak istemiyorum Granger!" dedi ve dışarı çıktı.Peşinden gittim.
"Malfoy bunu öğrenmem lazım anlıyor musun?! Bilmem lazım!" dedim peşinden giderek.Bahçeye çıkmıştık ve Karagöl 'e doğru gidiyorduk. Karagöl 'de kimse yoktu.
Draco birden arkasını döndü. Sinirliydi belli ki;"Git burdan Granger! Sana konuşmak istemediğimi söyledim!" diye bağırdı.
"Ama benim bunu anlamam lazım Malfoy!" diye aynı şeklide bağırdım.
Bana doğru geliyordu. Geri geri adım atıyordum ancak en sonunda sırtım bi ağaca değdi. O an anladım ki daha fazla geriye gidemeyecektim.
Draco ile aramızda cidden çok az bi mesafe kalmıştı. Iki elini de ağaca yasladı ve Ağaçla beni hapsetti.
"Anlamıyor musun Granger?" dedi.
"Neyi?" dedim. Sesim ciddi anlamda titriyordu.
"Sana nasıl aşık olduğumu... Sana bakınca nasıl heyecanlandığımı.. Ve sen bana hala Amortentia 'da kokumu aldın mı? Diyorsun." dedi Draco.
Cidden çok heyecanlanmıştım.
"Seni seviyorum işte Granger!" dedi Draco. Ve bana doğru eğildi. Dudakları dudaklarıma değmek üzereydi. Ve işte o an. Dudakları dudaklarıma değmişti ve kısa bir öpücük bırakmıştı.
Ayrıldığımızda onun o mükemmel Mavi-gri gözlerine bakarak;
"Seni seviyorum Draco!" dedim."Seni seviyorum Hermione!" dedi.
Seviyordum ve en önemlisi o da beni seviyordu. Hogwarts 'a doğru yürüdük sonunda odanın önündeydik.
Tablo "Parola Lütfen!" dedi.
Birbirimize bakıp "AŞK" dedik.
Draco kendi odasına giderken durdu ve; "Iyi geceler Granger." dedi sonra ise kendi odasına girdi.
Bende kendi odama girdiğimde kendimi yatağ attım. Sonra ise baş parmağımı dudağıma götürdüm. Bugün beni öpmesi aklıma geldi. Gülümsedim. Ve bikaç saat sonra uyuyakalmışım...
Sonunda Draco aşkını itiraf etti!
Bence Ponçik bi bölüm oldu sice nasıldı? yorum yazın!!
Ve oylamayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni kaybetme korkusuyla... [Dramione]
FanfictionBirbirine koşulsuz nefret eden iki insan birbirini sevebilir mi? Yada onun kalbini gördükten sonra aşık olabilir mi? Bu kitabı okuyunca anlayacaksınız...