...GeriliM...

(__4__)

Şimdi ise gideceğimiz yer mezarlık...
Evet birçok insan geceleri mezarlıktan geçmeye korkarlar. Fakat biz tüm bir gecemizi mezarlıkta geçireceğiz.
Hadi şimdi size biraz başımıza gelen birkaç olaydan bahsedeyim.

Aslında bu mezarlık öyle bildiğimiz mezarlıklardan değil tabi ki. Yine bazı efsaneler ve hikayeler var ( bu mezarlık hakkında ). Öncelikle bu hikayeyi anlatmaktan başlayalım.

Önceki yıllarda yaşayan bir büyücünün hikayesi ( önceki yıllar derken 1960'larda ). Evet yine büyücü ama biraz farklısı. Bu büyücü halk tarafından seviliyormuş. Çoğu kişi ona güvendiği için bazı dilek ve büyü isteklerinde bulunuyorlarmış. Ama büyücü yaşlandıkça artık bir kenara çekilmeye karar vermiş. Artık çok fazla büyü yapmıyormuş. Zaten yaşı da baya ilerlemişmiş. Yakın bir zamanda da vefat etmiş. Buraya kadar biraz sıradan bir hikaye olabilir fakat büyücünün öldüğü yılda büyücü dışında bir çok insan daha ölmüş. Bu insanlar da büyücüye büyü  yaptıran kişilermiş. Bunu tesadüf olarak gören halk çok fazla umursamamış. Büyücünün cesedini herhangi bir mezarlığa gömmüşler ama gömüldükten birkaç gün sonra mezarın başına gelenler mezarın açıldığını görmüşler ve içinde ceset yokmuş. O günden sonra büyücünün cesedi bulunamamış. Bu olayın sonrasında büyü yaptırıp ölen kişilerin de mezarlarını açık bir şekilde bulmuşlar ve yine cesetleri içinde değilmiş. Büyücünün mezarı bulunduğu mezarlıkta da artık paranormal olaylar gerçekleşmeye başlamış. Eee artık doğal olarak halk korkmaya başlamış ve mecburen mezarı almak zorunda kalmışlar. Mezarı almak derken zaten ceset yoktu, sadece mezar taşını almışlar ve ıssız bir yere dikmişler mezar taşını. Diğer ölülere ise birşey yapılamamış. Zaten onların da cesetleri kaybolmuştu. Artık büyücünün mezarına ne uğrayan varmış, ne de soran. Ancak birkaç yıl sonra büyücünün bir akrabası onu merak etmiş ve mezarını ziyaret etmeye gitmiş. Mezar sanki özenle bakılmıştı. Etrafında rengarenk çiçekler, koskocaman ağaçlar ( bu ağaçlar incir ağacı idi ) ve etrafı çok güzel, tertemiz bir telle çevrilmişti. Sanki mezarı sürekli ziyaret edilip özenle bakılmıştı. Bunun nedeni de bir türlü anlaşılamamıştı. Bir cinci hoca çağırıp, mezarın olduğu yere götürüp bu hikayeyi anlatmışlar. Cinci hoca bile korkarak yaklaşmış mezara çünkü neler olduğunu anlamış. Bu konularda usta olduğu için. Ve mezarın yanına gittiğinde bir şey hissetmiş. Ağaçların incir ağacı  olduğunu anlamış ve bu mezara neden bu kadar iyi bakıldığını anlamış. O diğer kaybolan cesetlerin ruhları yapmıştı bunları. Cinci hoca bunları onlara bildirdi ve bundan sonra bu mezara girmeyin hatta yaklaşmayın demişti. Biz de bu mezara girmeye karar verdik. Tabii biraz korkarak.