Levi artık kendine katlanamıyordu.
Niye böyleydi?
Oturduğu soğuk zeminde dirseklerini dizleriyle birleştirdi ve alnını avucuna yasladı.
Levi Ackerman, doktoru Eren Jaeger'ı küçük çaplı bir takıntı haline getirmişti.
Küçük.
Sadece küçük bir takıntı.
Levi dalga geçercesine kendi kendine güldü.
"Kimi kandırıyorum ki?"
Alnını ellerinden ayırdı ve başını soğuk duvara yaslayıp karşısındaki duvara baktı. Derin bir nefes aldı.
Levi.
Levi gözleriyle odayı taradı.
"Seni göremiyorum."
Çünkü şu anda görmek istemiyorsun.
Levi omuz silkti.
"Pekala."
Doktor.
"Hm?"
Senin bir eksiğin var Levi. Değer verdiklerini kaybetmeye mahkumsun. Bu senin lanetin, reddetiğin tanrı tarafından bahşedilen kader bu.
"O kitaplara hala inandığını bilmiyordum." Levi omuz silkti.
Doktoru kaybedeceksin. Bizi terkettiğin gibi bırakacak seni.
Çünkü sen hastalıklısın Levi.
Farlan sustu. Levi konuşsa da cevap gelmeyeceğini biliyordu; Farlan'ın şimdilik gittiğini anlamıştı.
"Siktir oradan."
Ayağa kalktı ve odada gezinmeye başladı.
Camın karşısına geçti ve durdu. Doktorun arabasını gördü ve gülümsedi.
Gökyüzüne de baktı.
Hava daha kararmamıştı.
Levi aniden aklına gelen fikirle olduğu yerde dondu.
Hava kararmadığı sürece hastaların odasının kapıları kilitli olmazdı.
Genelde.
Levi yavaşça kapıya ilerledi. Soğuk metal topu çevirdi.
Kapı açıldı.
Yere baktı.
"Çıkıp ne yapacağım ki?"
Bir süre düşündü ama bu gereksizdi. Ne yapacağını doktoru gördüğü ilk günden beri biliyordu zaten.
*****
Levi nasıl olduğunu bilmiyordu ama kadınlar koğuşuna sızmak çocuk oyuncağı kadar kolay olmuştu.
Tıpkı nezarethane gibi parmaklıklardan oluşan bir duvarı gördü ve kahverengi saçlı, elinde birkaç tornavida ve metal parçayla oyun oynayan gözlüklü kadına baktı.
"Hanji!"
Kadın sırıtarak ona baktı. Aniden yerinden fırlayıp parmaklıklara yapıştı ve Levi'yla burun buruna geldi.
"Merhaba Levi!" dedi neşeyle.
Levi bu kadının neden burada olduğunu bilmiyordu ama onu gecenin bir yarısı gülüp o tornavidayla birini deşerken görse hiç şaşırmazdı.
Ama her ne kadar zır delinin önde gideni olsa da Levi Hanji'nin pratik zekasının farkındaydı.
"Hanji, bana bir konuda yardım edecek misin?"
Hanji güldü.
"Tabii ki Levi! Arkadaşız sonuçta." dedi parmaklarını ksilofon çalar gibi demirlerin üstünde gezindirip.
"Ama arkadaşım... Bunun bana ne faydası olacak ki?"
Hanji'nin o arkadaş canlısı bakışları soğuk,tehlikeli, her an seni mahvedebilirim bakışlarına dönüştü.
"Bilirsin Levi, burası tımarhane sayılır. Ben akıl sağlığı yerinde biri değilim ki sana iyi davranayım."
Levi yutkundu. Haklıydı. Hanji Levi'ı uykusunda öldürebilecek kadar dengesizdi.
Ne teklif edebilirdi?
"Hanji. Dinle bu ö..."
Hanji aniden çok komik bir şaka yapmış gibi gülmeye başladı.
"Levi, ciddi olduğumu mu sandın gerçekten?! Şakaydı, şaka yaptım."
Levi derin bir nefes aldı ve içinden küfretti.
"Hanji bir an seni öldürmek istedim."
Hanji güldü.
"Şu beyaz önlüklü piçlere bu iyiliği yapacak mısın?"
"Sanmıyorum."
Hanji hücresinde dolandı.
"Neye ihtiyacın var Levi? Ve ne halt planlıyorsun?"
*****
Eren arabasının anahtarlarını bulamıyordu.
Lanet olsun, nereye koymuştu onları?
"Eren, arabayla geldiğine emin olmanı sağlayan şey ne?" dedi Armin, doktor rolünün alaycı bir taklidini yaparak.
Eren sinirden güldü.
"Bilemiyorum doktor, sanırım onu üzerinize sürmek istemem."
Armin gülümseyip çayından bir yudum aldı.
"Gelişme gösteriyorsunuz bay Jaeger. Belki de el çantanızın kuytu bir köşesinde arabanızın yedek anahtarı mevcuttur."
Eren gözlerinin önüne gelen saçlarını geriye attı ve el çantasının ceplerini kurcaladı. Cidden arabasının yedek anahtarı vardı gözlerden uzak bir köşede.
"Armin. Anahtarımı çalmadığına ve bana aptal bir şaka yapmadığına inanmam için bir sebep ver."
"Seni ilkokuldan beri tanımam olabilir. Anahtarlarını hep belli başlı yerlere koyuyorsun."
İkisi de hafifçe güldü.
"Tamam,sağol."
Armin hafifçe el salladı.
"Ben burada uykusuzluktan hastaları linç edecek hale gelirken git ve yatıp uyu Eren."
"Tamam, telefonu sessize alırım."
"Akıllıca." dedi Armin ve kalkıp kendine kahve almaya gitti.
*****
Eren arabasına bindiğinde içinde kötü bir his vardı. Bu yüzden biner binmez kapıları kilitledi ve olabildiğince kısa sürede eve gitmeye çalıştı.
*****
Levi arabanın durduğunu hissettiğinde gözlerini açtı. Kapıların kilitlenme sesini duyduğundaysa yavaşça başını kaldırdı ve doktorun arabadan indiğini gördü.
Biraz daha bekledi ve onun uzaklaştığına emin olunca camdan dışarı baktı.
Başarmıştı. Kaçmıştı.
Doktorunun yanına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTALIK {Ereri/Riren Fanfic}
Fanfiction#1 riren snk içinde #30 Levi üstündeki deli gömleğine baktı. Ne zaman... "Doktor, bu neden üstümde?" Eren Jaeger karşısındaki akıl hastasına baktı. " Zihnin... Zihnin fazla karanlık Levi. Bırak aydınlatayım." "Kurtar beni doktor."