Selam olsun bölümün isminden hareketle fesatlaşanlara.
Eren kaybettiği tek anahtarın arabasınınki olmadığını kapıyla bir süre bakışınca idrak edebildi.
Ceplerini defalarca kurcaladı, hatta el çantasının o kısmına bile baktı.
Ama bu sefer cidden yoktu.
Yedek anahtarın paspasın yanındaki saksıya hafifçe gömülü olduğunu hatırlaması yaklaşık beş dakikasını aldı.
Eren yedekler olmasa bir hiç olduğunu düşündü ve elini saksıya attı.
İçeri girdi, montunu bir kenara fırlattı ve elini yüzünü yıkadıkan sonra mutfağa girdi.
Dopdolu olan buzdolabını görünce sırıttı.
Normalde bekar evlerinde buzdolabi fakirken Eren yemek içinde yüzüyordu.
Çünkü harika yemek yapabiliyordu.
Çünkü o Eren Jaeger'dı.
Kendi kendine ego kastıktan sonra eline gelen ilk tencereyi ocağa attı.
Tek başına yaşamanın en güzel tarafı nedir bilir misiniz? Buzdolabında hep en sevdiğiniz yemek olur.
Eren de bugün karidesli noodle yiyecekti (yn; noodle sevmeyenler öteki mahalleye pls sjsjsj)
Ama buna rağmen içinde kötü bir his vardı.
Küçük bir çocukken korku filmi izlediği zaman gece uyuyamazdı, çünkü birinin onu izlediğini sanardı.
Şu anda aynı duyguyu yaşıyordu.
Bu duygunun gereksiz olduğunu ispatlamak için mutfağın balkonuna çıktı ve dışarı baktı.
Her şey olması gerektiği gibiydi. Rahatladı ve geri içeri girdi.
Noodle'ı hazır olunca tabağını aldı ve bir şeyler izlemek için salona geçti.
Ama bir eksik vardı.
Cips.
Çok fazla cips.
Cips olmadan kimse film izleyemezdi.
Üşenmedi, evin yakınlarında bir market vardı.
Kalktı ve evden çıkıp cips almaya gitti.
*****
Levi tam cesaret edip arabadan inmeye davranacaktı ki doktorun evden çıktığını gördü.
Kendini geri arabanın koltuğuna attı ve küçülebildiği kadar küçüldü. Gözlerini zeminden ayırmadan yakalanmayı bekledi.
Şanslıydı, kalp krizinden ölebilirdi belki ama doktor onu görmemişti.
Hatta arabanın yakınından bile geçmemişti.
Bir süre sonra tekrar kalkıp camdan baktı ve doktorun köşeyi dönüp kaybolduğunu gördü.
Fırsat bu fırsat.
Cebinden doktorun ev ve araba anahtarlarını çıkardı. Arabadan indi (şüphe çekmemek için kapıyı geri kilitledi.)
Yavaşça iki katlı müstakil eve doğru yürüdü. Anahtarı tutan elleri hafifçe titredi.
Ve kilitli olmayan kapıyı yavaşça açtı.
Doktor'un evde yalnız yaşadığını umuyordu. Ve sessizce odaları gezdiğinde anladı ki haklıydı.
Peki şimdi ne yapacaktı?
Hanji'yle plan yaparken sadece kaçmaya odaklanmışlardı.
Sadece kaçmaya.
Levi biraz daha evi dolaştı. Tüm eşyaları tek tek inceledi.
Doktorun yatak odasına girdi.
Duvardaki rafları inceledi. Küçük bir kupa dikkatini çekti.
Liseler Arası 16. Futbol Turnuvası.
"Kupayı gördün mü? Liseden kalma." dedi arkasından doktorun neşeli sesi.
*****
Armin hastası Hanji Zoe ile seansı bitirmiş ve kafayı yemek üzereydi.
Hanji'nin gereksiz kelime oyunları ve bazen onu umursamayışı Armin'i kanser bile edebilirdi.
"Doooktor Arleeert!" dedi Hanji gülüp oturduğu sandalyede hafifçe sallanarak.
Armin derin bir nefes aldı.
"Dinliyorum Hanji?"
Hanji aniden dünyanın en komik esprisini yapmış gibi gülmeye başladı.
"İyi geceler doktor! Sakin uykudayken kendinizi boğmayın!"
Armin kendini öldürmeyi cidden düşündü.
Kendini kahveyle boğmalı mıydı?
Evet. Uyanık kalmak için bunun biraz benzerini yapmak zorundaydı.
Kendini ofisine kilitledi ve telefonuyla oynamaya başladı.
Çooook sıkılmıştı.
Hatta bir süre sonra uyuyakaldı.
Armin'i uyandıran şey güvenlik görevlisinin onu öldürmeye çalışırcasına sarsmasıydı.
"Doktor Arlert! Doktor Arlert!"
Armin gözlerini ovuşturdu.
"Ne oldu Jean?"
"Hastalardan biri. Kaçmış!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTALIK {Ereri/Riren Fanfic}
Fanfiction#1 riren snk içinde #30 Levi üstündeki deli gömleğine baktı. Ne zaman... "Doktor, bu neden üstümde?" Eren Jaeger karşısındaki akıl hastasına baktı. " Zihnin... Zihnin fazla karanlık Levi. Bırak aydınlatayım." "Kurtar beni doktor."