Medya bölümü okurken dinlensin, rica ediyorum.
---------------------------------------------------------
Eren eve gitmedi.Bir bara gitti.
Tüm gece orada olacak.
Yarın işe gitmeyecek.
Bir daha asla hastaneye gidemeyecek.
****
Erwin Smith kapıyı çalmış olmasına rağmen kaba gözüken bir tavırla içeri girdi.
"Doktor Jaeger. Konuşmamız gerek."
Eren bunun tam tersini umsa da konunun ne olduğunu çok net biliyordu.
***
Levi Ackerman dikkatle doktoru izliyor. Yeşil gözler bu sefer doğanın o sıcak yeşiline sahip değil, puslu bir orman gibi kapkaranlık.
Gözlerinde binbir fırtına gizli adam korkarak soruyor, cevabı bilse de.
"Her şey yolunda mı doktor?"
Puslu orman kısık bir sesle fısıldıyor;
"Ben artık doktorun değilim. Bu son görüşmemiz Levi Ackerman."
Kelimeler beyaz önlüklü adamın boğazında düğümleniyor.
"Tedavine başka bir doktorun ilgilenmesine karar verildi. Ben de eskiden çalıştığım kliniğe geri döneceğim. Emin ol daha iyi böylesi."
***
On gün sonra Eren Jaeger yine başka birinin yatağında uyandı, sonra fark etti adamın Levi olmadığını. Başında korkunç bir ağrı var.
İşsiz ve kariyerine feci darbe almış adam, bir önceki maaşından kalan son kuruşları önce barda, sonra Levi'a benzeyen adamlarda (çoğu eskort) bitiriyor.
Gözlerinde kökünden çürümüş bir orman saklayan adam harap halde.
***
Bay Jaeger, önceki hastanenizde yaşanan skandalları camiamızda bilmeyen kalmadı. Bu şartlar altında, hastalarına cinsel istismara kalkışmış birini hastanemizde kabul edemeyiz. Üzgünüz, kurumumuzun adını lekelemek istemeyiz. "
***
Levi Ackerman, Armin Arlert'ten tiksiniyor.
"Jaeger ne zaman gelecek?"
Armin gözlüklerini düzeltip hastasına umursamaz bir bakış atıyor.
"Ne yazık ki Doktor Jaeger başka bir hastaneye tayin istedi, geleceğini sanmıyorum."
Levi ağlamak istiyor, ama bu piçin önünde kendini bırakmayacak.
***
On beş gün daha geçti ve Eren Jaeger gecenin bir yarısı telefonun sesine uyandı.
Armin arıyor
Bir ay boyunca hiç aramayan, Eren "istismardan" dolayı suçlanırken hiçbir müdahalede bulunmayan, dostunu savunmayan Armin arıyor.
Eren açmak ve engellemek arasında kaldı ama her insan hayatının bir döneminde merakına yenik düşer.
Bir şey demedi, sadece telefonu kulağına götürdü. İlk sesi karşı taraftan bekledi.
"E-Eren?"
Eren duygusuz bir sesle yanıt verdi;
"Dinliyorum Armin."
Armin'in sesi titriyordu, bir şeylerin ters olduğu aşikar. Eren korkarak bir sonraki cümleyi bekledi.
Armin ona duymaktan en çok korktuğu şeyi söyledi.
***
"Her şey çok farklı olabilirdi Levi..."
Eren oturuşunu düzeltti. Sırf Levi onu göremiyor diye aşırı rahatlık gösterip saygısızlık etmek istemezdi.
"Bir bara gittim. Barmen sana o kadar benziyordu ki... Biliyorum, aramızda hiçbir şey olmamasına rağmen sana ihanet ettim, ama kızmadan önce bir dinle."
Levi cevap vermedi, nasıl versin?
"Ben de sadece hayal ettim. Ya seninle tıpkı o barmenle tanıştığım gibi tanışmış olsaydım? Düşün, tezgaha yaklaşıyorum, kravatım gevşek ve kafam dağınık. Senden bir viski istiyorum ve sen şişeyi doldururken gözlerim hiç ayrılmıyor ellerinden. Nasıl olurdu?"
Eren gözlerinin dolmaya başladığını hissetti. Ellerindeki çiçeği parmakları arasında döndürdü.
" Veya... Ne bileyim. Belki meslektaş olurduk. Bir seminerde tanışırdık, tesadüfen aynı lisede okumuş olduğumuzu öğrenir ve sohbeti oradan ilerletirdik. Numaranı isterdim sonra, sen de o gece uyumadan önce mesaj atardın ve... Mutlu olurduk sadece. Bir şekilde."
Dudaklarından ufak bir hıçkırık kaçarken Eren gözyaşlarının bir sel gibi aktığını, boğulduğunu hissetti.
"Kaderi sikeyim Levi, her şey bir tık iyi olsa bile... Burada olmazdın. Burada, siktiğimin tabutunun içinde, yerin iki metre altında olmazdın. Bu anlattıklarım havaya karışmazdı Levi! Ben... Ben sadece sana yardım etmek istedim."
Oturduğu ıslak toprak üşümesine sebep olurken dizlerini kendine çekti, fırtınanın habercisi gri gökyüzüne baktı.
"Sana inandım Levi. Hala da inanabilirdim ama bu benim hatam. Sadece benim hatam ve telafi de edemem artık. Sikeyim, kendime hakim olabilsem, sadece senin iyileşmene odaklanabilsem... Siktir !"
Artık daha fazla konuşamıyor, boğazındaki düğüm sesini bastırıyor. Kelimelerse zihninde yankılanmaya devam ediyor.
O beyaz duvarlı cehennemden seni çıkarırdım. Eve giderdik Levi. Özür dilerim, seni tüm bunlardan kopardım hislerim yüzünden. Seni dünyadan kopardım; seni hayattan, yaratabilme potansiyelimiz olan cennetten mahrum ettim. Nefret et benden. Bir gün mezara girip yanına geldiğimde vur yüzüme. Bana o kadar sağlam vur ki dünyadaki bedenim sarsılsın, ben ancak bunu hak ediyorum. Ben nasıl bir doktorum Levi? "
Daha fazla dayanamadı. Çiçeği bırakıp gri, soğuk mezar taşına küçük bir öpücük armağan etti.
"Hoşçakal Levi."
--------------------------
Yn: Yirmi birinci yüzyıl mutlu sonlara, tatlı aşklara, romantik hikayelere izin vermez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTALIK {Ereri/Riren Fanfic}
Hayran Kurgu#1 riren snk içinde #30 Levi üstündeki deli gömleğine baktı. Ne zaman... "Doktor, bu neden üstümde?" Eren Jaeger karşısındaki akıl hastasına baktı. " Zihnin... Zihnin fazla karanlık Levi. Bırak aydınlatayım." "Kurtar beni doktor."