9. Bölüm

193 8 0
                                    

Ha? Nereden biliyor?

"Adını biliyor olmanda güzel bir şey Selena.Kaybolursan söylersin!" dedim ve kahkaha attım.Selena tek kaşını kaldırmış,bana bakıyordu. 'Ne var?' der gibi baktım.Kapı zili çaldı.İşte kurtarıcım! Merdivenlerden koşa koşa indim. Ama gelen kişiyi gördüğümde bir yanım sevinmişti,diğer yanım ise nefret etmişti.

"Justin? Neden geldin? Benden özür mü dileyeceksin?" Zafer bakışı attım.Ama o bana bakmıyordu bile.Sanki suçlu olan benim! Her şeyi sen başlattın!

"Selena,beni aramıştı.Bizim eve gel seninle bir şey konuşacağım,dedi." Bunları benim yüzüme bakmadan söyledi.

"Tamam,içeri gel istersen.Bende Selena'yı çağırayım." Bana bakmadan kafasını salladı.Bende merdivenler koşarak çıktım ve Selena'nın odasına girdim.Ama uyumuştu.

"Selena?" Cevap vermiyordu.Başka çarem yoktu.Onunla ben konuşmalıyım.

Merdivenlerden yavaşça indim ve salona gittim.

"Şey,Selena uyuyakalmış." Eve geldiğinden beri 1 kere bile yüzüme bakmadı!Gıcık!

"Tamam,o zaman ben gideyim." Ayağa kalktı.

"Justin,gitme." Dedim mırıldanarak.Kafasını bana çevirdi.Eve geldiğinden beri ilk defa bana bakmıştı.

"Ne?" Beni duymuş!

"Dedim ki; Justin,gitme." İlk defa kendimi bu kadar özgüveni yüksek hissediyorum.

"Neden?Bana; 'Seni kaltak.Çık artık hayatımdan.' Demedin mi?"

"Sende aynı şeyleri bana söylemiştin.Ödeştik!"

"Tamam.Arkadaş olarak kalalım mı?" Elini uzattı.Ben elimi uzattım.Sonra sarıldık.Parfümü çok güzel.

"O zaman sana anlatacaklarım var.Galiba aşık oldum."Gülümsedi.Çok güzel gülümsüyor... 1 dakika! Ne dedi? Kendimi toparladım.Koltuğa oturduk.

"Anlat o zaman." Bende gülümsemeye çalıştım.Ama aklımda tek bir soru vardı.Kimdi bu kız?

"Adı Jessie." Jessie? Jessie? Jessie? O benim! Bir anda rahatladım. Ama o kızı yinede kıskanıyorum! Kendimi kıskanıyorum!

"Ee.Devam et." Bu sefer dişlerimi göstererek gülümsedim.

"Twitter'ın da numarasını paylaştı.Bende ona mesaj attım.Biraz konuştuk.Anticimmiş.Sonra onu aradım.Yanlışlıkla ağzımdan bir şey çıktı.Sonrada bir şeyler uydurup kapattı."

"Ne dedin ki?" Kahkaha atmaya başladım.O da gülüyordu.

"İstersen kendimi sana sevdirebilirim? Ne dersin?" Daha çok gülmeye başladım.

"Sana bir şey sorabilir miyim?" Bu soruyu Justin bana sormuştu.

"Evet?"

"Beni gerçekten artık sevmiyor musun?" Bu soruyu bekliyordum.

"Eskiden evet.Halada öyle...Ama artık arkadaş olarak seviyorum seni." Yalan söylüyorum! Onu deli gibi seviyorum!

"İşte buna sevindim."dedi ve gülümsedi.Yani benden hiç hoşlanmıyor muydu? Kendimi kandırmışım.

"Senin hayatında biri var mı?"dedi ve bana göz kırptı.Ne diyeceğim? 'Biri var ama o beni sevmiyor.Mesajlaştığı kızı seviyor.' Ah,bunu yapamam.O yüzden yine-Tamam,çoğunlukla yalan söylüyorum-yalan söylemeliyim.

"Evet var.Ama onun benden hoşlandığından emin değilim." Kafamı eğdim.Şimdi bana 'Kim?' derse ben ne diyeceğim.Aklıma eski erkek arkadaşlarımı getirdim.Ama Justin'ın kıskanacağı türden biri yok!

Üvey KardeşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin