'Piç olabilirim.Ama sadece sevdiğim kız için piç olurum.' Sevdiğim? İşte korktuğum başıma geldi.Jessie'ye-yani benim hayali kızıma-aşık oldu!Çok güzel!
Artık kendimi açıklasam mı? Telefonda mı yüz yüze mi? Benim Miley olduğumu öğrenince ne olacak? Benimle arkadaşlığını kesecek mi? Ben onsuz yaşayamam!
'Öyle diyorsan,tamam buluşalım?' Gönder tuşuna bastım ve etrafıma bakındım.Hava yeni kararmıştı.
"Selena!" Hala aşağıya inmemişti.
"Ne var?!"
"Aşağıya gelir misin?Seninle bir şey konuşmak istiyorum."
"Tamam!" Ağır adımlarla aşağıya geldi.Koltuğa oturdu ve kollarını göğsünde birleştirdi.Gözlerini halıya dikti.Hala çok kızgındı.
"Selena.Taylor 1 saat önce eve girmeye kalktı.Hemde anahtarla?! Ne oluyor anlatır mısın?!"
"O benim paramı seviyormuş! Benim Justin'e yaptığım gibi biraz daha ünlenip daha fazla para kazanmak istiyormuş! Bu işte! Anahtarı sorarsan,onu bir zamanlar çok severken-bence hala da seviyor-evin anahtarını vermiştim."
Bunları anlatırken gözlerinden yavaş yavaş damlalar akmaya başlamıştı.Taylor'ı bu kadar çok mu seviyordu? O da aynı benim gibiydi. Aşkı yüzünden acı çekiyordu.Ama artık ben çekmeyeceğim!
"Selena,ben gerçekten çok üzüldüm." Justin,Selena'dan ayrıldıktan sonra onunla daha iyi geçinmeye başladık.Çünkü artık yalan söylemiyordu kimseye.
"Tamam,ben biraz dışarı çıkmak istiyorum.Kaybolursam falan seni ararım." Kafamı sallamakla yetindim.Selena evden çıkıp gitti.
O sırada telefonumdan titreşim sesi geldi.Justin! Onu tamamen unutmuştum.
'Sonunda! Bunu demeni tam 2 haftadır bekliyorum.Seni nereden alayım.Nerede oturuyorsun?'
Evet,bu soruyu sormasını gerçekten beklemiyordum.
'Los Angeles/Hollywood' Parmaklarım titreye titreye bu 3 kelimeyi yazdım.
'Çok güzel!Bende orada oturuyorum.Ben mi seni alayım yoksa bir yerde mi buluşalım?'
'Beni almana gerçekten gerek yok. LA Cafe'de buluşabiliriz.'
'Seni görmek için çok heyecanlıyım.Hatta seni çok yakın bir arkadaşıma bile anlattım.'
Neden hep böyle olur ki?
Son mesajına karşılık vermeden odama çıkıp dolabımın karşısında durdum.Fazla şık mı olmalıydım yoksa fazla sade mi? Gündüz buluşacağımız için sade olmayı tercih ettim. Dolabımdan birkaç parça bir şey çıkardıktan sonra onları giydim.
Sanki tek sorun kıyafeti giymem! Justin beni görünce ne olacak?! Kesin bir daha benimle konuşmayacak! Ya da o beni gördüğünde ona İlan-ı Aşk edeceğim.
Son bir ayda ne kadar fazla değişmiştim. Artık Selena'yı bile umursuyordum.
'Kaçta buluşacağız?'
'1 saat sonraya ne dersin?'
'Olur.'
Justin ile arkadaşlığımızın bitmesine 1 saat kaldı.Belki de düşündüğüm kadar büyük bir tepki vermez. Bunlar sadece hayal! Tabii ki benimle bir daha konuşmayacak!
LA Cafe'ye 45 dakikalık yolum olduğu için evden çıktım.Arabama atladım.Yol boyunca hayatımı,Justin'ı,Justin'sız olan hayatımı düşündüm.Ama artık ona yalan söylemek istemiyorum.Cafe'ye geldiğimde Justin'ı görmedim.Bir masaya oturdum ve kahve söyledim.
Birkaç dakika sonra kahvem geldi.O sırada kapıdan Justin Bieber girdi.Justin'ı görenler gidip hemen fotoğraf çektirdiler ve imza istediler.Justin'sa çok mutluydu.Onu son kez gülerken göreceğim!
Hayranlarıyla fotoğraf çektirmesi bittikten sonra masalara göz attı.Sonra beni gördü ve yanıma geldi.Masaya oturdu.
"Bu ne güzel sürpriz.Değil mi?"
"Evet.Sen neden buraya geldin?"
"Senin için geldim." Benim için mi?
"Benim için mi?"
"Miley,şimdi lütfen bilmemezlikten gelme.Senin Jessie olduğunu başından beri biliyorum." Ne? Nereden? Nasıl?
"Sandığından daha zekiyim,Miley."
"Yani benle hala konuşacak mısın?"
"Tabii ki.Sadece senin benim hakkımdaki düşüncelerini öğrenmek istiyordum.Chaz'den hoşlandığını söylediğinde beni sevdiğine emin oldum.Sana bende bir şey söylemek istiyorum." O sırada elimi tuttu.İlk defa birini bu kadar çok sevdim ve karşılık alıyorum.Bu gerçekten mükemmel.
"Sana yaşattıklarım için çok üzgünüm.Şu an son 2 haftada seni ne kadar çok sevdiğimi yeni anladım." Elimi öptü ve başına koydu.Sadece ŞAKA.
"Bende çok üzgünüm Justin.Selena ile çıkarken sana çok kötü davrandım."
"Tamam.Bunları unutalım ve artık sadece ikimiz olalım mı?" Bu bir çıkma teklifi miydi?Hayır diyeceğim.Benim kafam mı iyi? Tabii ki EVET diyeceğim.
"Olur."