💕
_______________Yoongi karşındaki bol sıfırlı çocuğa gülümseyerek bakmıştı.
"Sen.. Gerçek olamazsın.. Bu .. Bu harika Jimin."
Jimin hiçbirşey anlamıştı boş gözler ile siyah saçlı şaşkın adama bakıyordu.
"Bayım.. Ne dediğinizi inanın anlamıyorum.."
Yoongi ellerini ' hayır ' anlamında sallamıştı.
"Önemli değil.. Hiç önemli değil."
'Onu kaçırmam.. O bu dünyadaki en temiz kişi!' Yoongi içinden kendini öğütlemişti. Onu kaybedemezdi.
"Hey Jimin neden beraber bir yerlere gitmiyoruz ?"
Bu gibi durumlarda insanlar genelde yalan söylerdi.
"Açıkçası.." dedi Jimin elindeki ağır gül fidanını yere bıraktıktan sonra "olabilir ama arkada saksıya dikmem gereken çiçekler var.. Eğer beklerseniz olur." Demişti uysal ses tonu ile.
Ve yoongi gözlerini çocuğun başının üstüne diktiğinde karşılaştığı şey bozulmamış sıfırlardı.
Yoongi oldukça mutlu olmuştu. Jimin Tanrının ona hediyesiydi. Güvenebileceği tek dalı.
"Beklerim. Hatta sana yardım edebilirim. Seninle konuşmak istiyorum.. çok fazla.."
Jimin başını hafifçe yana eğerek gülmüştü. Tek elini hafifçe ağzına götürerek gülümsemesini kısıtlamıştı.
Yoongi ise karşındaki güzelliğe bakıyordu.
"Siz gerçekten garip birisiniz.."
"Yoongi.."
Jimin kaşlarını kaldırıp baktığında yoongi kısa bir açıklama yapmıştı.
"Ismim yoongi.."
Jimin tebessüm etmiş ve yere koyduğu gül fidanını yeniden kucağına almıştı.
"Tanıştığıma memnun oldum Yoongi.."
Jimin karşındaki Yoongi'in yaşını bilmediği için sadece ismi ile hitap etmişti. Kabalık etmek istemiyordu. Fakat pat diye yaşını da soramazdı.
Yoongi ise arka tarafa doğru giden jimin'in ardından sıfırlara bakarak güvende hissediyordu.
Arka tarafa vardıklarında yoongi sürekli jimin'e bakmıştı. Sormak istediği çok şey vardı. İşleri bittiğinde jimin küçük sırt çantasını takmış ve yoongi'nin yanına gitmişti.
"Teşekürler.. Gidebiliriz artık."
Yoongi başını sallayarak onaylamış ve jimin'in elini tutarak açık hava oturma alanlarından birine götürmüştü.
Çimlerin üstüne oturduklarında Jimin hemen çimlere yatmıştı.
"Bunu yapmayı çok seviyorum. Hadi sende uzan Yoongi."
Bir yandan kıkırdıyor bir yandan da yoongi'yi çekişiyordu.
"Beni tanımıyorsun jimin-ah sen nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun ?"
Haklıydı. Yeni tanışmışlardı. Jimin bu soru üstüne yattığı çimlerden kalkmıştı.
"Sadece.." demişti jimin "sadece bir yerden başlamamız gerektiğini düşündüm.." dedi birkaç çim yolarak. "Beni gördüğünden beri tuhaf tuhaf bakıyorsun ve sürekli soru soruyorsun.." demişti sıkıntı ile.
Jimin ise bu konuda haklıydı. O sadece ortamı yumuşatmak ve güzel bir başlangıç yapmak istiyordu.
Yoongi duydukları ile dudaklarını dişledi. Çok mu soru soruyordu ? Ama bunu yapmalıydı. O sıfırlar hâlâ imkansızdı. Yoongi'nin aklına birden çocuğun sayacının bozuk olabileceği gelmişti. Ya öyleyse ? Bunu gerçekten öğrenmeliydi.
Yoongi bir anda jimin'in dudaklarına yapıştığında Jimin hareketsiz bir şekilde kalmış ve gözlerini kocaman açmıştı.
Yoongi öpücüğü birkaç saniyeliğine derinleştirip geri çekilmişti.
Karşında duran kıpkırmızı şaşkın jimin onu gülmeye itiyordu. Ama öğrenmeliydi.
"Özür dilerim bu iğrençti.. Hoşuna gitmemiş olmalı.."
Jimin hışımla kalkıp çantasını sırtına taktı. Çatık kaşları ile çimlerde oturan yoongi'ye baktı.
"Evet hoşuma gitmedi!" Ardından hızla gitmeye başlamıştı.
Yoongi ise içindeki garip duygu ile bedenini çimlere yatırmış açık mavi gökyüzündeki beyaz pofuduk bulutları gülümseyerek izlemişti.
Az önce gördüğü şey onu mutlu etmişti.
'000001'
Yoongi elleri ile çimleri yolup konfeti misali yukarı doğru fırlattığında düşündüğü tek şey Jimin ve onun hoşuna gitmeyen(!) Yalanı olmuştu.
*****
💕
Yorum severim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True Love -Yoonmin-
FanfictionYoongi geçirdiği bir kaza sonucu insanların başının üstünde sayılar görmeye başlar. Zaman geçtikçe bu sayıların insanların yalanları olduğunu öğrenir. Çevresine güveni kalmayan yoongi karşısına çıkan jimin ile derin bir nefes alır.