20. bölüm

4 0 0
                                    

Sabah okula geldiğimde saat çok erkendi. Nedenini bilmiyordum ama bu gün okula fazla erken gelmiştim. Kantine indiğimde bomboştu. Zaten okula bu saatte kim gelirdi ki. Tam en sevdiğim masaya doğru ilerliyordum ki orada Oğuzhan ve Adayı gördüm. Beni fark etmemişlerdi. Kantin kısmının gerisinde oldukları için beni göremezlerdi. Ada telefonda bir şeylere bakıyordu. "Vay canına Oğuz sayende iyi yol kat ediyoruz. Sayende Eylül ve Ardayı geri alacağım gibi gözüküyor. Eylül seni baya sevmiş hatta aşık oluş bile denilebilir fakat tabiki intikamımı almadan bitmeyecek bu iş. Eylül her şey için yalvaracak bana." Bu çocukta bir gariplik olduğunu biliyordum. Bunun üstüne telefonumdan ses kaydını açtım. "Hiçbir önemi yok bu yaptıklarımın bebek oyuncağı şeyler. Eylül biraz salak ve bana güveniyor. Senin benim için yaptıklarından sonra bu az bile. Merak etme her şeyi yoluna sokacağız." gerçekten şok olmuştum. "Aslında çok bir şey yapmadım. Yani benim için kolaydı. Teşekkürler senin yerinde başkası olsa bana yardım etmeyebilirdi." ne yardımı yaptığını o kadar merak ediyordum ki. " O kızı ve o bebeği yurt dışın yolladın sayende çocuğum olduğunu ailem ve sen dışında kimse bilmiyor. Bunlar az şeyler değil. Benim yerimde kim olsa bunu yapardı." diyince bir garip oldum bu çocuğun  bu yaşta bir bebeği vardı ve Ada o bebeği annesiyle birlikte yurt dışın kaçırmıştı öyle mi? "Her şey senin için bal dudak" dedi Ada cilveli sesiyle. "O dudaklar senin için" dedikten ve birkaç saniye ses gelmeyince öpüştüklerini anlamıştım. Hem arkasından iş çevirip hemde ihanet ediyorlardı Eylüle. Fakat bu ses kaydı Eylülü çok üzerdi. Bunu ona nasıl söyleyecektim. Kantinci abinin geldiğini duyunca oradan ayrılıp tuvalete gittim. Eylülü aradım. "Ne var be sabahın köründe daha yeni uyandım zaten". "Hemen okula gel" dedim ve yüzüne kapadım. Bu hızlı gelmesini sağlayacaktı. Bu sırada Arda aradı ve telefonu kulamğıma koyduğumda "nerdesin" diyiverdi. "Tamam aşkım anladım özledin fakat önce naber falan deseydin? okuldayım nede olucam". "İyide sen bu saatte okua gitmezsin ki neyse geliyorum arka bahçeye gel." dedi ve kapadım. Arka bakçeye gittiğimde Arda elinde bir buket gülle bekliyordu. "Vay be bunu neye borçluyum" diyip kocaman sarıldım. "Yaşadığımız zorluklara baş edebilmene" dedi. "Arda sana bir şey anltmalıyım" bu olayı Eylülden önce Ardaya anlatırsam kırmadan nasıl halledebileciğimi söyleyebilirdi.

-

Ses kaydını dinletmiş ve olayları tam olarak anlatmıştım. Arda gerçekten şok olmuşa benziyordu. "Ne yapman gerektiğini biliyorum. Önce yavaştan uyaracaksın, sonra iste bunu ona dinleteceksin." dedi. Tamam demiştim O sırada Eylülün yanımıza geldiğini gördüm. "Ay kızım sabah sabah gettirdin beni buraya ne oluyor" dediğinde "Arda ve sana bir şeyler söylemek istiyoruz." dedim. "oğuz hani şu sevgilin ona çok güvenme iyi birine benzemiyor. Ve Adayla iş birliği yapıyor gibi" dedi Arda bir çırpıda hani hemen söylemeyecektik. " Bunun farkındayım ne zaman İpeğin konusu açılsa onu sevmediğini ve Adanın iyi bir kız olduğunu söyleyip duruyor. Ayrıca dün Savaş o ikisini birlikte görmüş. Bende bu gün ayrılmayı düşünüyordum." bu gerçekten garipti çünkü bana hiç bahsetmemişti. "Daha iyi bir fikrim var. Ada gibi oynamaya ne dersin?" dedikten sonra bugün olanları ve ses kaydını dinlettim. "İçten fethedelim diyosun yani bana uyar" dedi ve piç smile attı. İşte benim kızım. "Eylül şu Merve işini ne yapacağız?" dediğimde bana baktı ve "Fark ettin mi ne zaman kazandım sansa yine biz kazanıyoruz. Merve işiyse o kolay eğer gerçekten ajanlık yapmıyorsa onu aramıza alabiliriz demektir ama biliyorsuN şu an Ada onda bir koz var sanıyor ve Merveyi görevlendirdiyse üstümüze hepsiyle saldırmak istiyor demektir." Aslında kimsenin üzülmemesi taraftarıydım ama bu kadar şey yapılmışken sessiz kalamazdım. Ve şimdi Ada gibi oynayacaktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yalnız SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin