Ö.S.S 8. Bölüm

1.4K 84 20
                                    

Suho~
Sabah kalktığımda Duru mışıl mışıl uyuyordu. Yavaşça yanından kalkıp odadaki banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odaya döndüm giysi donanına girip üzerimi giyindim. Odaya tekrar döndüğümde Duru uyanmış etrafa bakıyordu.

"Günaydın karıcığım" diyerek yanına gidip yanaklarını öptüm. O da benim yanaklarımı öpüp karşılık verdi.

"Günaydın kocacım"

"Sen kalk bende kahvaltı hazırlayım" başını sallayıp odadaki banyoya girdi bende aşağıya inip kahvaltılıkları çıkarmaya başladım. Bir süre sonra Duru gelince arkamdan sarıldı. Ona gülümseyerek karşılık verdim. Beraber kahvaltımızı hazırlayıp yemeğe başladık. Yemeğimiz bitince Duru beni yolcu etmek için arkamdan geldi onu öpüp geru çekildim.

"Öğle yemeği saatine yanıma gelebilir misin?" Diye sordum bir umutla başını sallayıp cevap verdi;

"Gelirim tabi ki"

"Tamam. Kendini fazla yorma hatta hiç yorma"

"Tamam" arabama binip şirkete doğru sürmeye başladım. Tanıdık doktorlarla konuşmam lazımdı elbet bu hastalığın bir tedavisi vardır. Zorda olsa bir tedavisi vardır. Şirkete gelince direk odama çıkıp dosyaları incelemeye başladım. Duru ile şirket evliliği yapmıştık fakat kısa sürede ikimizde birbirimize aşık olmuştuk. Dosyalar ile işim bitince Xiumin'i aradım.

"Alo?"

"Xiumin hyung? Sana soru sormam lazım"

"Tabi sor suho"

"Eşim hasta bana önerebileceğin bir doktor var mı? " ona Duru'nun hastalığını anlattım. Xiumin anladığına dair sesler çıkardı.

"Tanıdığım iyi bir doktor var aslında Kris' in arkadaşı yaşı genç fakat çok iyi bir doktor"

"Peki acaba bize bir randevu falan ayarlayabilir misin?"

"Tabi tabi. Ben onunla konuşayım sana haber veririm" Xiumin psikoloğ'du ve tanıdığı arkadaşları vardır diye düşünüp aramıştım iyikide aramışım. Onunda nişanlısı hastaydı bir olaydan sonra delirmişti. Aslında nişanlısı çok iyi bir kızdı aklı yerinde olsa Duru ile çok iyi anlaşırlardı. Saate baktığımda nerdeyse öğle yemeği saatinin geldiğini fark ettim. Kapı açılınca o tarafa döndüm Duru gelmişti. Ayağa kalkıp karıma doğru yürüdüm kollarımı ona sardım o da ellerini boynuma doladı.

"Hoş geldin küçük meleğim" diyerek burnuna öpücük kondurdum.

"Hoş buldum kocacığım"

"Ceketimi alıp çıkalım"

"Tamam" masanın yanına gidip ceketimi aldım sonrada şirketten çıkıp yakınlarda olan küçük kafe'ye girdik. Ikimizinde siparişi gelince yemeğe başladık. Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.

"Bugün Xiumin'i aradım ve senin hastalını anlattım. Iyi bir doktor tanıyormuş bizim için onunla konuşup randevu ayarlayacak"

"Suho. Buna hiç gerek yoktu. Ilaçlarla ayaktayım işte"

"Duru. İlaçlarda bir yere kadar. Yaa sana bir şey olursa ben ne yaparım" bana mahçup bir şekilde bakıyordu.

"Bana öyle bakma" diyerek gülümsemeye çalıştım. Yemeğimiz bitince onun evde tek kalmasını istemediğim için onuda peşimden şirkete götürdüm. O siyah deri koltukta otururken bende kalan işlerimi halletmeye çalışıyordum. Odama aniden giren babamla ikimizde ayağa kalktık.

"Ooo gelinimde buradaymış" diyerek Duruya sarıldı o sırada bende yerime tekrar oturmuştum. Karşılıklı kahve içerken babam bize sorular soruyordu.

"Ee alıştınız mı birbirinize?"

"Evet babacığım gayey iyi anlaşıyoruz kocamla" Duru'nun cevabına gülümsedim. Babamla biraz daha konuştuktan sonra evimize gittik. Telefonum çalmaya başlamıştı. Elime alıp aramayı cavaplandırdım.

"Alo Xiumin Hyung?"

"Suho randevu işi tamam. Yarın mesaj atacağım adrese gidin. Doktorun adı Park Chanyeol"

"Tamam Sağol hyung"

Ölünce Sevemezsem SeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin