Tarih 25 Şubat 2016
Bugun benim doğum günümdü. Çevremdeki herkesden daha heyecanlı bir şekilde uyandım. Günün erken saatlerinde güneşin sıcaklığı yastığımın kenarını ısıtmaya başlamıştı bile, herzamankinden daha mutlu uyansamda bugun üzerimde bir yorgunluk vardı. Yine alerjili dönemlerimin başlangıcındaydım.
Annemin oğlum kahvaltı hazır çık artık şu yataktan demesiyle fırladım yerimden. Bana tek değer veren insan oydu çünkü. Biraz ana kuzusu gibiydim sanırım. Kahvaltımı yaptıktan sonra oturdum masamın başına çayımı yudumlarken doğum günüm olduğunu hatırlatan twitter bildirisi beni yine herzamanki gibi mutlu etti. Herkesten önce o hatırlar herkesten önce o kutlardı. Annem ev hanımı, bazen maddi durumumuzu düzeltmek için eve iş alırdı. Ondan bugun için bşr hediye beklemezdim, bekliyemezdim. Ensemden yaklaşıp kondurduğu tatlı buseyle doğum günümü kutladı. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam size. Genelde somurtkan biriyimdir. Fazla gülemem sevinemem, istemediğimden değil biraz ergen triplerimidir nedir bilmiyorum ama kendimi önemsiz biri gibi hissederim genelde içten güldüğüm günler sayılı olsada arada böyle çılgınlıklar oluyordu tabi :)
Gülmenin ne kadar önemli olduğunu bir gün anlıyacağım diye yaşadım hep.
Birgün annemden başka biri beni çok sevebilecek diye. Sıradan geçen doğum günümün günümün ardından tekrar koydum kafamı yastığıma artık kendi mutlu dünyamda hayaller kurabilirdim. Beni seven güldüren insanlar, bana sarılmak isteyenler, kardeşim diyebileceğim tonla insan vardı hayallerimde. İşin garip tarafı sınıf arkadaşlarımın mal mülk hayalleri sınıfındaki kızı ayarlama derdini düşünsede tek hayalim beni gerçekten sevebilecek birisinin olmasıydı. Zaman geliyordu inceden onunla tanıştığım o güne sayılı günler kalmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
17. Yaşım
Romance17 yaşıma bastığımda ailemden bir doğum günü hediyesi beklemiştim. Her zamanki gibi hiç bir şey yoktu hediyem bir ay rötarlı olarak ondan gelmişti. Her şeyi ayrıntılı olarak anlatacağım. İşte bu bizim hikayemiz...