Sabah'ın ilk ışıklarına gözümü açtığımda içimin kıpır kıpır olduğunu fark ettim. Yataktan kalkarken en sevdiğim müziği açıp lavaboya yöneldim.
Tanrım! Saçlarım ot yığınına benziyordu. Yüzümü yıkadım ve Marissa'nın sesini duydum.
-Sera? .. Sera aşağı inmeyi düşünmüyor musun?
Gözlerimi tavana dikip derin bir of çektikten sonra bir takım sesler duyarak penceremi açıp aşağı doğru baktım. Japon imalâtlı mobilyalar büyük bir özen ile karşı binaya taşınıyordu. Yeni komşularımızın kim olduğuna bakmak için etrafa bakınmaya başladım fakat görebildiğim sadece 2 jip ve 1 spor araba idi. Arabaları incelerken 2 kişinin indiğini gördüm , görünüşe baya zengin olmalılardı. Onları ilk gördüğümden mi bilmem ama bana fazla değişik gelmişlerdi..
Hızla arkamı dönüp:-Marissaa! Sanırım yeni komşularımız var gidip bakmak istersen burada yokuum diye bağırdım.
Tam pencereyi kapatmak üzereyken güzel olgun bir kadının diğer arabaya doğru bakarak
"Beyler ve bayanlar eve girsek iyi olucak"
diye söylendiğini duydum. Hareketli bir müzik eşliğinde kısa saçlı tatlı bir kızın arabadan dans ederek indiğini gördüm. Ufak bir işaret ile diğerlerinin de inmesini sağladı. Genç ve güzel bir kızın hafif esen rüzgarla birlikte ahenkle dalganan güneş sarısı saçları dikkatimi çekti. Vaov bu kız gerçekten harikaydı! Ama henüz bitmedi.. Sonrasında uzun boylu iri yapılı bir erkeğin daha arabadan indiğini ve o sarışın kızın elini tuttuğunu görmek iç çekmeme sebep olmuştu... Ardından hafif kıvırcık saçlı sarışın bir çocuğunda diğer şirin kızın elini tutup eve girdiğini gördüm. Daha fazla dikkat çekmeden içeriye girsem iyi olacak diye düşünürkeenn
booommmm! Buda kimm?.
Sert bakışlı, kumral tenli, hafif açık kahve gözleri ile kendimi bir rüyada gibi hissetmeme neden olan birinin daha indiğini gördüm. Bir an bu rüya hic bitmesin diye aklımdan geçirdim ve eve girene kadar ağırımsı adımlarını takip ettim. Bir anda durdu ve gökyüzüne baktı... Derin kısık gözleri gözlerimi bulmuştu , aman tanrım! Bana orada öylece durmuş dikkatli bir şekilde bakıyordu. Birbirimize dalıp giderken Marissa'nın odama girmesi ile tüm rüya sona erdi.
-Seraaa! Emma telefonda aşağı gel hemen.
-Ahh! Tamam geliyorum anne dedim ona bakarak.
Marissanın odamdan çıktığına emin olunca yeniden ona bakmak için pencereye yöneldiğimde orada olmadığını fark ettim. Ukalâ! Sinirle pencereyi kapatıp aşağıya hiç olmadığı kadar partılı bir şekilde inerek telefonu aldım.
-Hey Emma! burdayım.
-Ah sera bir an hiç gelmeyeceksin sandım neler karıştırıyorsun? Okula geliyor musun? Önce alışverişe çıksak olur mu? Lütfen hemen hayır demeden önce okula daha 1 saatimizin olduğunu unutmaa , lütfen lütfen lütfeeen.
-Tamamm tamam sakin ol gelicem 10 dakika sonra sizde olurum.
-Süper! Bekliyorum öpüyoruuum.
I-hımmm.. Telefonu kapatıp karnımın büyük bir gürültü ile guruldadığını duydum. Masaya yönelip birkaç şey atıştırdıktan sonra hızlı bir şekilde evden ayrıldım..
Yere düşen bilekliğimi almak için eğildiğimde hiç bitmemesini istediğim ukalâ rüyam ile göz göze geldik. Hafif bir tebessümle bana gülümsediğini gördüm Aman Tanrım sanırık tanışmak için gelecekti. Yavaşça ona doğru ilerlerkeen..
-Seraaaa! bebeğim telefonunu evde unutmuşsuun diyerek marissa acımasızca aramıza girdi. Dönüp telefonumu aldıktan sonra kafamı çevirdiğimde yeniden ortadan kaybolmuştu bende bir taksi çevirip Emma'nın evine vardım.
Dinnn Doonnn! Diinnn Dooonnnn! (Kapı açıldı)
-Seraaaa!. Emma üzerime atlarken:
-Bu zili hâlâ değiştirmeyi düşünmüyor musunuz? diye söylenerek güldüm ve ona sıkıca sarıldımm
-Of haklısın iğrenç bir ton! Hemen geliyorum..
-Fazla vaktimin olduğunu sanmıyorum Ems biyoloji dersi için seçme yapıcam..
-Geliyoruuummmm.. Geldiiimm gidebiliriiiz .
Kısa bir süre içerisinde alışveriş merkezine vardık vee sanırım alışverişten hoşlanmayan tek insanın ben olmasına rağmen Emma bana birkaç şey aldırabilmişti..
-Aman Tanrım! Emma şu elbiseye bak! dedim iç çerek.
-Evet güzel olduğu kadar pahalı da başka şeylere bakmalıyız S. bunlar bizi fazlasiyla aşar diyip kolumdan çekiştirdi fakat gözlerimi elbiseden alamıyordum o kadar güzeldi ki tarifi imkânsız eşsiz bir kombindi alamayacağım kadar pahalı olduğu için avm den çıkmak istedim.
-Emma artık okula gitmemiz gerekiyor seçmelerim var.
-Ya Sera hep böyle yapıyorsun ama bir daha affetmem bu son şimdi git bende birkaç şey daha alıp sana yetişicem.
-Tamam okulda görüşürüz
Emma avm ye yeniden dönerken bende kendi yoluma baktım. Hava fazlasıyla güzeldi okul uzak olmasına rağmen yürümeyi tercih ediyordum. Yavaş adımlarla yürürken aniden başıma giren bir sarsıntı ile dünyam yerinden oynamıştı. Hemen yan tarafımda duran bir elektrik direğinden destek almak için elimi uzattım fakat başım öylesine dönüyordu ki direğe dahi dokunamadan oraya yığılıp kalmıştım...
Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir oda ve güneşin gözlerimi acıtan ışığıyla karşı karşıya geldim, baş ucumda ise o oturuyordu! ...
- İLK BÖLÜM SONU -
Hikayemin ilk bölümü buraya kadar okumaya devam ederseniz Sera ile adını henüz bilmediğimiz karizmatik ve gizemli beyfendimizin başlarından geçecek olan gizem, macera ve aşk dolu serüven sizin her bölüm gittikçe daha fazla dikkatinizi çekecek buna eminim umarım ilk bölüm hatalarımı görmezden gelmişsinizdir hiçbir zaman bir hikayenin giriş bölümünü yapamam ama gelişme ve sonuç a benimle devam ederseniz okuduklarınız karşısında şoka gireceksiniz :) bu arada hikaye en az +20 takipçiye ulaştıktan sonra 2 günde bir veya 3 günde bir yeni bölüm yayımlanacaktır bilginize.. 🙏
Oyuncular: Kristen Stewart (Sera) , Robert Pattinson (adını henüz bilmediğimiz gizemli çocuk)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O BENİM VAMPİRİM
VampireMerhaba arkadaşlar ben Tuğçe burada yeniyiim size kendimi daha rahat tanıtabilmek için biraz twilight dan esinlendiğim 2010 senesinde falan deftere döküp facebook da Vampir Hikayeleri sayfasında çokca ilgi gördüğü için defalarca yayınladığım ilk rom...