~iyi okumalar~Nehir Erdem
Sabahın leyli vakti. Yanaklarımdan akan salyaları aldırmayıp uyumaya çalışıyordum. Saçımlarımda dolaşan parmakları. Ve kulağımı tırmalayan sesi. "Aşkımmmmmm hadi ama kalk artık çiçeğimmmmmm. İkizi birisinimi özlemişşşşş? Sabahmı olmuşşşş? Hadi amaaa kırma beni ve kalk gül damlammm. "
Dudağımı ısırırken en sonunda gözlerimi sinirle açtım. Birden Masal fırladı ve baş parmağını dişine götürüp arkaya itti sonra "ay ödüm koptu Nehirrr " dedi.
Ben bişey demeden aynı sinirli ifademle kafamı Masal'a çevirdim. "Kızım sende insaf yokmu lan?! Zaten gecenin bilmem kaçında yattık! Vallaha beynim kıçıma akıyo kızım yaa! Bak sabah sabah küfür ettirdin! "
Masal kalktı ve yanıma emekledi. "Sonuçta kalktın. " deyip gülümsedi. Bende hemen yanağımdaki salyaları silip kalkarken "iğrençsin yaa! " dedim. Masal'da sırıttı.
Banyoya ilerledim ve duş aldım. Masal beni hep herkezden baya önce kaldırırdı. Kızdaki nasıl bir şeyse habire sabahın köründe kalkıyordu. Duşumu aldım ve kapıya astığım beyaz bornozu giydim.
Banyodan çıktım ve geri lavaboya gittim. Dişlerimi fırçaladım. Daha sonra lavabodan çıktım ve dolabımdan iç çamaşırı alıp lavaboda giydim. Sonra bornozu geri ustume geçirip lavabodan çıktım ve dolabımdan formaları çıkarttım. Önce silyah çorabımı giydim. Sonra eteğimi gecirdim ama fermuarı iliklemedim. Sonra bornozu çıkardım ve arkamı dönüp gömleğimi giydim. Sonra şu garip papyonsu şeyi taktım. Ardından ceketimi giydim.Daha sonra ayağıma siyah spor ayakkabılarımı giydim. Nehir coktan hazırlanmış, saçlarını iki yandan balık sırtı örüyordu. Bende lavaboya gittim ve saçlarımı kuruttum. Sonra hemen saçlarımı taradım ve başka birşey yapmadım. Tamam ulan hazırdım işte. Masal'ın yanına gittim ve oturdum. Diğerleride kalkıyordu.
"Hadi biz yemekhaneye gidelim. Ne kadar erken inersek o kadar çok yerim Masalll. " dirken dudağımı büzüp karnımı okşadım. Sonra çantalarımızıda alıp çıktık. Biz zaten okuldan gelir gelmez çntayı hazırlardık.
Ben tabağımı sonuna kadar doldurmuştum. Bu gün menüde 'ekmek, bal/reçel, yumurta, peynir ve süt 'vardı. Yani klasik bir menüydü. Masal sadece azıcık ekmek ve peynir ile süt almıştı. Bunu fark edince hemen 3 haşlanmış yumurtayı masal'ın tabağına koydum.
Masal bana 'bu ne Nehirrr' bakışı attı. Masal yumurta sevmezdi. "Büyümen için bunları tüketmen lazım Masal! Ayrıca bu sefer sarılarını kabul etmeyeceğim! Hem yemek seçilmez bak çarpılırsın sonra haaa! " dedim. Oda bana 'of Nehir of! Peki Nehir! ' bakış attı. Bende memnun memnun sırıttım ve yerimize oturduk.
Ben tabağımdaki son yumurta ve ekmeğlde ağzıma sokuşturken kalkıyordum. Masal'da bana "boğulcan Nehir sakin! " dedi. Bende ağzım taşmış konusmaya çalıştım. "Türkçe meali ne Nehir? " dedi ve beni çekiştirdi.
Ben bir yandan ağzımdakileri çiğnemeye çalışırken bir yandanda sınıfa doğru ilerliyorduk. Herkez istediği yere oturuyormuş. Ben en öne, Masal ise en arkaya oturmak istiyordu. Ama artık bu kadar çekingen olmamalıydı. Bunları Masal için söylüyorum.
En sonunda Masal'ı da ikna ettim ve en öndeki cam kenarına oturduk. Ben kollarımı kafamın arkasında birleştirdim ve sıraya iyice yaslanıp gözlerimi dinlerdim.
O sırada biri geldi ve sıraya hızlıca vurdu. Gözlerimi açtım ve yana çevirdim kafamı. Gelenler şu dünkü, neydi adları...... Esma ve Eda'mıydı ne.
Eda sandığım kız öndeydi. Elini sıraya koymuş bize kızgın kızgın bakıyordu. Bende "Hayırdır birader? Sen ne ayaksın?! " dedim gayet herzamanki hafif sinirli sesimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkiz Kalpler
RomanceHerkes için en önemli şeylerden biri aile değilmiydi? Nehir ve Masal için aile sözünün bir anlamı yok, çünkü onların bir ailesi yok. Onların birbirleri olmuştu ailesi. Anneleri daha 7 yaşlarındayken kendilerini terketti. Baskıcı ve ünlü bir avukat...