GONER [cth] Türkçe

On Dört.

Sevgili Calum;

Bugün annenle oturmak için sizin evinizi ziyaret ettim.

Sen oradaydın.

Şuan yirmi dört yaşındayım,sen ise yirmi sekiz.

Seni iki yıldır görmüyordum ve cidden öldüğünü düşünmüştüm.

Çok değişik gözüküyordun. Dilim tutulmuştu. Atletin kollarını gözler önüne seriyordu ve gövden yandan çok iyi gözüküyordu.

Kolların hatırladığımdan daha büyüktü ve kolların dövmelere doluydu.

Annene yeniden buluşma planlayacağımızı soyledim ama,ona bakmıyordum bile.

Gözlerim sende takılı kalmıştı ve seninki de bende.

Sonra sen konuştun ve gideceğini söyledin. Çok etrafta değildin bu yüzden bunun önemli olduğunu fark ettim.

Ön kapıdan çıkmadan önce kafamı salladım ve küçük bir gülümseme verdim.

Uzaklasmadim. Sessiz habersiz ön verandaya ayrıldım.

Ön kapı sertçe açıldı.

Ve dışarı çıktın.

İlk önce beni görmedin. Ama ben senin kaslarının gerildiğini ve yumruğunu sıktığını görebiliyordum.

Duvara vuracaktın. Ama sonra etrafında döndün ve evin yanına çömelmiş beni gördün. Gözyaşları özgürce akıyordu.

Böylece beni o sımsıkı kucaklamalarından biriyle sardın ve saatlerce öyle oturduk.

Sevgilerimle,

Jess