Söz Mü?

10.4K 557 139
                                    

Bugün Cuma olduğu için on iki de çıkacaktık. Cuma namazına erkekler gelecekti, ders vermek için Kuran'ımı alıp sorumlu hocamızın odasına gelmiştim

"Hocam ders verecektim."

"Gel canım Evfa'm."

"Nasılsınız hocam?"

"İyiyim canım benim sen nasılsın?" Güler yüzlü Gülenay hocama baktım tam isminin anlamını taşıyan bir hanımefendiydi sürekli yüzünde tebessüm bulunurdu

"Bende iyiyim hamd olsun."

"Başla bakalım." Heyecanımı bastırmak için derin bir nefes verip euzu besmele çekerek başlamıştım. Okumamı bitirdiğimde tereddütle gülenay hocaya baktım

"Çok güzel sadece iki yerde hatan var." Onları da işaretleyip göstermişti, Kur'anımı çantama koyup ayaga kalkmıştım ki bir dosya uzatmıştı bana

"Bunu ahlas'a verir misin canım?"

"Ahlas kim hocam."

"He sen tanımıyorsun yeni gelen müezzin genç, ismi ahlasmış."

"Tamam hocam."

"O buraya gelecek beklersin."

"Tamam inşaAllah." Odadan çıkıp, çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladım, bir yandan da telefonumdan Ahlas isminin anlamına bakıyordum

"Allah'a halis olarak yönelmiş ihlaslılıkta ileri dereceye varmış kul ve en halis, en temiz, iyi ahlaklı, iyi niyetli vay bee." Dedim kendi kendime inşaAllah isminin anlamını taşıyanlardandır, ben düşüncelere dalmışken kapıda sarıgıyla cübbesiyle belirmişti

"Selamün aleyküm gülenay hoca dosya verecekti?"

"Aleyküm selam ben bir sorayım." Temizlikle görevli abla konuşurken onu durdurmuştum

"Naz abla dosya bende, kusura bakmayın dalmışım." Dedim dosyayı uzatırken

"Allah razı olsun." İkimiz de yüzümüzü yerden kaldırmamıştık, o yüzden görememiştim yüzünü

"Naz abla bende gidiyorum."

"Tamam hocam." Kapıdan çıktıgımda, müezzin efendi erkeklerin giriş kapısında, gelen bir iki kişiyle konuşuyordu yüzünü gördüğümde gözlerim açılabildiği kadar açılmıştı kafamı anında yere eğip hızla camiden çıkmıştım

"Estagfurullah, Estagfurullah, Estagfurullah, Estagfurullah." Derin nefesler alıp verirken nasıl bir adamı bu kadar incelediğimi sorguluyordum kendi kendime, beyaz teni, beyaz sarıgı, beyaz cübbesi...Derin nefesler verip tövbe çekmeye devam ederken bir yandan da çantama attıgım telefonu arıyordum

Müezzin Efendi: Evfa ben seni sevdiğimden beri kimseye bakmıyorum, sende benden başka kimseye bakma olur mu?

Ekran bulanıklaşınca elimle gözyaşlarımı sildim adama malum mu olmuştu neydi, bedenimi taşıyamazken bi banka atmıştım kendimi

Müezzin Efendi: Noldu Evfa iyi misin? Zaten yanına gelemiyorum iyi olduğunu söyle lütfen.

Derin nefesler alıp verirken elimi anlıma koymuştum

Evfa: İyiyim sadece biraz tansiyonum düştü galiba

Görüldü atınca telefonu çantama koyup yavaşca ayağa kalkmıştım, eve varmak çok zamanımı almamıştı direk kendimi duş'a atmıştım ahlas'ın yüzü gözümün önünden gitmiyordu sanki

"Neden baktın salaksın salak." Saçlarımı havluya kurularken kendi kendime konuşuyordum

"Hayırdır kime baktın?" Esma ablam'ın sorusuyla annemlerin yatagına oturup ağlamaya başlamıştım

Hoca Hanım|Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin