Onun hikayesi

162 6 5
                                    

Uzun zamandır yazmamamın sebepleri vardı. Bazı sıkıntılardan dolayı yb gelmiyordu kusura bakmayın. Ama emin olabilirsiniz ki en çok üzülen benim. Çünkü kitabım korku içinde 15. Sıradayken 900'lere düştü :((

Neyse umarım beğenirsiniz ve tekrar bizde yükseliriz....

Genç kadın, kızı ve eşiyle yazlarını bir adadaki evde geçiriyordu. Hafta sonları dışında eşinin işinden dolayı evde kızlarıyla birlikte yalnızdı. O yılda daha önceki yıllar gibi okullar tatil olur olmaz bu eve gelmişler deniz, güneş ve bahçe üçgeni içinde vakit geçirmeye başlamışlardı. Gece, göğün az olan ışığını da yutunca evdeki karanlık hava daha da etkili olmaya başlamıştı.  Etraf sessizdi. Evlerinin çevresinde başka kimse yoktu. Saat iyice geç olup hava kararınca kapısını ve pencereleri kilitleyen genç kadın televizyonu da kapatıp yatağına girdi. Uykusunun iyice gelmesini beklerken annesinin geçen yılki ölümünden sonra onun evinde bulduğu korku kitabını eline aldı. En son "Tık Tık" adlı hikayede kalmıştı.  Daha kitabın yarısındaydı genç kadın, diğer hikayeye geçmeden kitabın ileride ki sayfalarını karıştırdı. Bir hikaye sonrasında kitap bitiyordu ama diğer sayfalarının neden boş olduğunu çözemedi kadın.  Aklına o sıra bu kitaptaki favori hikayesi olan 'Deri Cüzdan' hikayesi geldi. Ne kadar da korkmuştu ilk okuduğu zamanlar. Önemsemeden son hikayeyi tekrar açtığında dışarıda bir deli rüzgar başlamıştı. Adanın her zamanki hali olduğunu düşünerek okumaya başladı.  "Yaşlı kadın kitabın son sayfası olmayan, ama son hikayeyi açtı..."  Genç kadın bu cümleyi okuduğunda şaşırmıştı. Sonunu hiç olmadığı kadar çok merak ediyordu. Devam etti.  "Bir şeylerin garip gittiğini hissederken son dakikalarını yaşadığından bir haberdi. Saat 12.16'yı gösterirken kitabın kapağını kapattı yaşlı kadın..."  Genç kadın ister istemez hikayeye ara verip saatine bakmadan edememişti. Saati 12.14'tü.  "Yaşlı kadın son iki dakikanın içindeyken uzaklardan duyulan tren sesiyle irkildi. Az önce okuduğu hikaye aynı şekilde onunda başından geçerken 12.18 treninin sesini, ölümün sesini bekliyordu..."  Genç kadın o an annesinin de saat 12.18 de gözlerini hayata kapadığını hatırladı. Dışarıda rüzgar şiddetini arttırırken etraftaki ağaçları da sallayarak geceye daha da esrarengiz bir hava veriyordu. Saat gitgide 12.18'e yaklaşırken genç kadın kitabın kapağını kapattığı ve duyduğu tren sesiyle donup kaldı. Burada tren istasyonu bile yoktu oysaki.  Birden gittikçe yaklaşan ayak seslerini fark etti. Sanki birisi merdivenlerden çıkıyordu. Korkudan yatağın içinde iyice büzüldü. Her kimse birkaç saniye sonra odasında olacağı korkusu onun yatağında iyice büzülmesine sebep oldu. Şimdi ne yapacaktı.  Saatine baktığında artık her şey için çok geç olduğunu anladı. Ve saat 12.18 de tren düdüğünü çalarak evin önünden geçtiğinde odasının kapısı açıldı. Esrarengiz varlık odaya girerek kadının ölü bedenini aldığında lanetli kitabın boş sayfalarından birine bu sefer genç kadının hikayesi yazıldı. Onun hikayesi... Annesinden sonra şimdi ölen o'ydu. Bundan sonra kitabı kimin bulacağı, yani sırada kimin olduğuysa bilinmiyordu...  

Gerçek Korku Hikayeleri #Wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin