Sinful

7. Bölüm

TIKLANMA ŞEYSİ MİDİR NEDİR, 1400'Ü GEÇMİŞ, OYLAR DA 400'Ü :')

SEVİNÇTEN ÖLEBİLİR MİYİM? HEPİNİZE SONSUZ TEŞEKKÜRLER, BU ARADA GEÇEN BÖLÜMÜN SINIRI GEÇMEMİŞ AMA AZ KALDIĞI İÇİN SORUN ETMEDİM :)

Hatırlatma;

Biraz daha rahatlamış bir şekilde ona baktım. Bir yandan da hayatımın artık nasıl olacağını düşünüyordum.

Justin korumacı bir tavırla eliyle belimi sardı.

"Her şey yoluna girecek."

7.Bölüm

''Aman Tanrım, bu kadar uzak olduğunu hatırlamıyordum.''

Taksi durağına vardığımızda yorgunluktan ölüyordum. Ayrıca hala korkuyordum.

''Telefonunuzu kullanabilir miyim?'' Justin'in durakta oturan şoföre seslenmesiyle adam hızla ayağa kalktı.

''Aman Tanrım, kızım sizin en büyük hayranlarınızdan..'' Heyecandan geveliyordu. Bense kenardan onları dinliyordum.

''Çok sevindim, gerçekten, telefonu rica etmiştim ama?''

Adam hızla telefonu çıkarttı ve Justin'den rica edip bir fotoğraf çekindikten sonra telefonu ona verdi. Justin bana göz kırptı ve bizden biraz uzaklaştı. Konuşması bittiğinde bir taksiye bindik ve en yakın karakolun yolunu tuttuk.

''Justin, kiminle konuştun?''

''Luke'u aradım. Arkadaşım, o da karakola geliyor, ayrıca korumam da.''

Koruma mı? Evet, o Justin Bieber'dı ve artık bunu sık sık hatırlayacak gibiydim. Huzursuz bir şekilde ondan biraz uzaklaştım ve arabanın camından dışarıyı seyretmeye başladım. Özgür olacaktım. Tek başıma olsaydım asla kurtulamazdım, bunun farkındaydım. Justin'e duyduğum minnettarlığın sınırı yoktu, ama çok farklıydık ve bu beni rahatsız ediyordu.

'Geldik.'' Şoförün seslenmesiyle, Justin kapımı açtı ve karşımızda heyecanla ona bakan çocuğa sarıldı.

''Aman Tanrım Justin, nerelerdeydin?''

''Her şeyi anlatırım Luke. Bu Adele, arkadaşım.'' O bizi tanıştırırken ben de neden arkadaşım dediğini düşünüyordum.

''Merhaba Adele.'' Luke kibarca elimi sıktı ve taksinin parasını ödedi ardından polislerin yanına gidene kadar bize eşlik etti. Arkamızdan gelen iri yarı adam da Justin'in koruması olmalıydı.

***

''Oradan kaçmanız büyük bir şans. Size koruma vereceğiz. Onları yakalayana kadar bizden habersiz hiçbir şey yapmayın.''

Babacan, hafif kilolu polis memurunun gözlerini benim titreyen ellerime diktiğini ancak Justin beni dürttüğününde fark edebilmiştim.

''Senin bir süre hastanede yatman gerekebilir kızım.'' Üzgün bir şekilde bana baktı.

''Ne kadar süre?'' Justin hayal kırıklığıyla adama döndü.

''Bilemiyorum..''

''Aman Tanrım.'' Mırıldandım ve ellerimle yüzümü kapattım. Justin elini sırtıma koyarak destek olmaya çalışsa da ben neredeyse çığlık atmak üzereydim.

''Justin, sen de doktora görüneceksin, ama önemli bir şey değil.''

Justin başını salladı ve ben de bu sırada kafamı kaldırıp arkama yaslanmıştım.