8. Bölüm

338 44 10
                                    

ARKADAŞLAR OKULDAN VAKİT AYIRIP PAYLAŞAMADIM ÖZÜR DİLERİM AMA OY DA SINIRI GEÇMEMİŞ ÇOK ÜZÜLDÜM:(
SINIR 20 OLDU ÇOK DÜŞÜK AMA DAHA UYGUN

Hatırlatma;

''Her şey için teşekkür ederim Justin.'' Ağlamayı kesmeye çalışarak ona baktım.

''Sen daha fazlasını hak ediyorsun.'' Gülümsedi ve kolunu omzuma atarak koridorda yürümeye başladı.

Huzurluydum. Ama bunun ne kadar süreceğini bilmiyordum.

9.Bölüm

''Adele'in bir süre hastanede yatması gerek.''

Doktor bir elindeki raporlara bir de bana bakıyordu.

Justin oflayarak bana baktı.

''Üzgünüm..''

''Ben değilim Justin.'' Elini tuttum ve gülümsedim.

''Zor zamanlar geçirdiğin için önümüzdeki iki gün sana izin veriyorum ufaklık. İlaçlar seni idare eder. Ama iki gün sonra hastaneye yatacaksın anlaştık mı?''

''Bana çocukmuşum gibi davranma!'' Homurdanarak doktora baktım.

Justin ve Luke ise kıkırdıyorlardı.

''Komik mi?'' Sinirlenmeye başlıyordum.

''Sadece güldük bebeğim.'' Justin yanıma yaklaştı ve gülümsedi. Sinrim geçmişti bile.

''İki günümüz var, bu iyi.''

Biz odadan çıkarken, Luke da kayıt işlemlerini halletmek için hastanenin alt katına indi.

''Sabah olmadan eve gidebilecek miyiz acaba?'' Justin havayı yumuşatmaya çalışıyordu.

Cevap vermedim ve onunla birlikte Luke'un arabasına bindim. Koruması da arkamızdaki arabadaydı. Biz arabada Luke'u beklerken, Justin radyoyu açtı.

''Yakışıklı şarkıcı Justin Bieber, dört günden sonra, ilk defa bir karakoldan çıkarken görüntülendi. Acaba-''

Hızla radyoyu kapattı.

''Aman Tanrım... Tüm bunları unutmuşum.''

Şaşkın bir şekilde hala radyoya bakıyordum. Justin önemli biriydi. Ve her şey bunu gözüme daha da sokuyordu. Kendimi küçük hissetmiştim.

Luke'un arabaya binmesiyle Justin bana daha da yaklaştı.

''Annen meraktan ölüyor.''

Justin telaşlanmıştı.

''Ona bir şey anlatmadın değil mi?''

''Hayır, ama sen anlatacaksın.''

Justin başını arkaya attı ve ofladı.

''Şuan senin evinde.''

''Tahmin edebiliyorum.''

***

Luke kapıyı çalarken, ben titreyen ellerimi seyrediyordum. Heyecandandı. Justin'in annesinin nasıl biri olduğunu merak ediyordum. Ve benden hoşlanmamasından çok korkuyordum.

''Aman Tanrım Justin!''

Kapıyı açar açmaz heyecanla Justin'e sarılan kadının onun annesi olduğunu anlamak zor değildi.

''Anne, yapma.'' Justin kıkırdıyordu.

Bir süre sarıldılar ve sonra Pattie geri çekildi.

''Arkadaşın kim?'' Gülümseyerek bana baktı.

''Adele, Adele bu da annem.''

Ben ne yapacağımı düşünürken Pattie, hızlı bir şekilde bana yaklaştı ve sarıldı. Hoş birine benziyordu.

İçeri geçtiğimizde Justin'in yanına oturdum. Luke ve Pattie ise karşımızdaki koltuktaydılar.

''Adele, yüzüne ne oldu? Karanlıkta fark etmemiştim.''

Şaşkın bir şekilde ona baktım. Bana bir ayna uzattı.

''Aman Tanrım..''

Dehşetle yanağımdaki morluğa baktım. Diego yapmış olmalıydı.

''Çok çirkinim..'' Umutsuzlukla mırıldandım.

''Hayır Adele, sadece bir yara.'' Justin keyifle elimi tuttu.

''Justin haklı, sen çok güzel bir kızsın Adele.''

Pattie kocaman gülümsemesiyle bana bakıyordu.

"Anne biz odama çıkıyoruz, hem Adele de çok yorgun. Yarın sana her şeyi anlatırım. Luke sen de evimden def ol."

Justin sırıtarak Luke'a bir yastık fırlattı ve o da küfrederek kıkırdadı.

***

''İlk defa birlikte uyuyacağız.'' Justin sırıtarak bana bakıyordu. Odasındaki yatağa oturdu ve eliyle benim de oturmamı işaret etti.

''Evet.'' Gülümseyerek ona baktım.

''Tedavin bitince okula devam edersin. Sonra da sana güzel bir iş ayarlarım. Yani istersen. Ve hayatın yoluna girer.'' Justin huzurla yatağa uzandı. Ben hala oturuyordum.

''Bu kadar mı?'' Endişeyle ona baktım.

''Anlamadım?''

''Justin, beni sevdiğini söyledin.''  Merakla doğruldu ve beni dinlemeye devam etti.

''Ama annene ve Luke'a beni arkadaşın olarak tanıştırdın, ve şimdi de bizimle ilgili hiçbir şey söylemiyorsun. Benden hoşlanmıyorsan söyle. Artık seni öldürmem.'' Şakaya vurmaya çalışarak kıkırdadım. Ama endişeliydim.

''Adele, seni seviyorum.'' Keyifle bana baktı.

Ayağa kalktım.

''Justin sırıtıp durma, bana bir şey söyle!''

''Seni seviyorum ve benimle bu evde kalacaksın, birlikte yaşayacağız, benim sevgilim olacaksın, bu sırada da okula gideceksin. Planım bu.''

Rahatlamış bir şekilde ona baktım. Bir süre sonra yatağa yattık.

Arkamdan bana sarılıyordu. Nefesimi ensemde hissetmemle bu gece uyuyamayacağımı anlamıştım.

"İyi geceler meleğim."

"Justin, seni hep seveceğim."

Tüm kalbimle söylemiştim. Huzurluydum.

Cevap vermek yerine boynuma masum bir öpücük kondurdu.

SinfulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin