Kader.
Her şeyin var olabileceğinin kanıtıdır. Kader fakir bir çocuğun ulaşılmaz sandığı bir oyuncağa sahip olmasıdır. Kader bir genç kızın umutlarının yıkıldığı bir anda, hiç umulmayacak bir yerden çıkan aşktır. Sonuç olarak kader tahmin edilmesi zor, ama yaşandığı zaman gerçek olan tek sonuçtur.Sabah yine yeğenimin benim üstüme atlaması sonucu uyanmış bir ben ve hain bir şekilde sırıtan bir yavuzcukk. Seviyorum yeğenimi ama bana bulaşmadığı zamanlarda. Sabah saat 09.00 Allahım okulların açılmasına son 6 gün kalmış ve ben uyumam gerekirken saat 09.00 da uyanıyorum. Neden? Temizlik ve okullar açılacağı için kıyafet almam lazım. Evet arkadaşlar okulumuz sivil ve iğrenç birşey. Hergün dolabın önüne geçip bugün ne giyeyim diye düşünmek, ahh çile yemin ediyorum. Neyse devam edeyim şuan yavuz ile kavga ediyorum. Beni böyle uyandırdığı için. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Bu arada biraz kendimden bahsedeyim. Büşra ben 16 yaşında, neşeli, hafif balık etli, uysal, müzik dinlemeyi çok seviyorum, sinirli değilim, damarıma basılmadığı sürece. Neyse üstümü giyinip aşağıya indin " Günaydın kızım." " günaydın annecim." " Yavuz yine yapmış yapacağını." Evet anne uyandırdı beni sinir çocuk. " " Ayh kuzum kıyamam neyse alışmış oluyorsun işte okul başlayacak nede olsa." "sağol anne ya." "neyse hadi kahvaltını yapta temizlikten sonra dışarıya çıkalım. "
" Temizliği sonra yapsak olmaz mı? "
" Hayır canım olmaz! " " Off anne " " Of denmez anneye. " diyip koluma cimcik attı. Ahh kolum gerçekten çok acıdı. Neyse yemek herşeyden önemlidir diyip yemek yemeye başladım. Saat 12.30 ve temizlik yeni bitmişti. Annem olmasa daha erken bitirirdim ama neyse.. Annemle dışarı çıkmak için hazırlanmaya gittik. Ve yola çıktık.
Yaa bu ne sıkıldım valla giy çıkar, giy çıkar, bıktım ya. Acıktım da ya. " Annee yemek yiyelim mi? Çookk acıktım ben!" diyerek anneme masum bakışlarımı atmaya başladım. Oda bana kıyamayıp " Tamam cadı hadi yiyelim" dedi gülerek. Evet bana cadı derler aslında cadı da değilimdir ama neyse. Hemen Burger King ' e gidip sıraya girdik. Sıraya girince arkamda biri kıpırdadı. Kim diye baktım uzun boylu biriydi. Ve de sarı kafaydı. Neyse diyip önüme döndüm ama kiloluyum ya illa dalga geçecek diye beklerken hiçbir tepki vermedi baya şaşırttı o yüzden beni. Çünkü baya egolu, kendini yüksek gören biri gibi duruyor. Aman neyse bana bulaşmadı ya sıkıntı yok. Diyerek yemeğimi alıp annemin yanına gittim. Yemek falan derken saat baya geçmiş 18.00 olmuştu. Oha ne kadar dolaşmışız bugün. Vay be rekor kırdım bence bu kadar çok dolaşmazdım ben genelde. Avmden inerken bizimkiler ile karşılaştım. Bizimkiler kim derseniz Selcan, Yunus, Ege, Yağız ve Buse oluyor. Neyse Selcan'ın bana hayvan gibi bağırması sonucu onları farkettim. Anneme " Bizimkiler orada yanlarına uğrayıp gelsem olur mu?" dedim "Olur kızım, ben şu mağazaya bakayım." diyerek yanımdan gitti. Bende bizimkilerin yanına gittim. Hepsine sarıldım ve Ege konuşmaya başladı. " Cadı biz grafiti yapmaya gidicez. Sende gelsene sensiz olmaz." diyerek bana ikna olmam için bir bakış attı. Bende seviyorum zaten duvarları yazmayı hiç düşünmeden kabul ettim. "Tamam yakışıklı gideriz." derim gülerek bana sarıldı ve bende " Alın şu yılışığı" dedim ve bana " Kalbimi kırıyorsun ama cadı" diyerek trip atmaya başladı. Bende ona sıkıca sarıldım ve " Şaka yapıyorum kankiii" dedim gülerek oda bana sarıldı ve " Biliyorum" diyerek cevap verdi. " Neyse gençler ben gidiyorum annem beni bekler." diyerek yanlarından ayrıldım. Biz böyleydik işte fazlasıyla yakın Eve ve Yağız'la 1 senelik arkadaşız ama baya yakınız annemler falan tanıyor zaten onları abim gibiler çünkü onlar 11 e gidiyor. En nefret ettiğim konu çok dalga geçerler benimle, bizimle Selcan ben ve Buse 10.sınıf olduğumuz için baya dalga konusu olduk onlar için. Neyse ben bunları düşünürken eve gelmişiz haberim yok. Eve girdim ve direk odama çıktım. Çantamı attım ve lavobaya gidip soğuk su ile elimi yüzümü yıkadım. Ee havalar sıcak malum. Odama geri gidip aldığım kıyafetleri dolabıma yerleştirdim. Ben bunları yapana kadar saat 20.00 olmuştu zaten. Babam geldi yemek falan yedik sonra ben hazırlanmak için yukarıya çıktım. Siyah pantolon beyaz tişört ve siyah bir kapşonlu alarak evden çıktım. Ben çıkarken Yağız da bize geliyordu zaten. Beni görünce gülümsedi ve " Naber cadı" dedi gülerek. " İyiyim uyuz senden" diyerek cevap verdim. Oda " İyidir." diyerek cevapladı.Yağız ile bir duvar aramaya koyulduk. Akşamları daha sessiz ve yakalanma ihtimali daha düşük oluyor çünkü. O yüzden akşam yazı yazmaya çıkıyoruz. Biz bir duvar bulup konumu diğerlerine atıp beklemeye başladık. Ben kaldırıma oturdum, Yağız ise başımda bekliyordu. Ona baktım biraz inceledim onu. Gerçekten yüzü çok tatlı duruyordu. Yakışıklı çocuk zaten, gayet fit. Ege de öyle hatta bazen benimle nasıl takılıyorlar diye düşünürüm. Ama cevap bulamamam. Benim gibi bir kızla neden uğraşsınlar. Ama ikisi de gerçekten benim için herşeyi yaparlar. Tek temennim aramızın hiç bozulmaması...
Ben bunları düşünürken Selcan, Buse, Ege ve Merve de gelmişti. Spreylerimi aldım ve duvarın önüne geçip yazı ve resim çizmeye başladım. Tamam resim konusunda iyi değilim ama olsun konumuz bu değil. " Cadı o nasıl bir resim? kendini mi yapmaya çalıştın?" " Seni çizdim Egecim. Beğenmedin mi?" " Seninle uğraşılmaz Büşra!" diyerek yaptığı şeye devam etti. Onun yaptığına kısa bir göz atayım dedim atmaz olaydım o neydi öyle " Ege sen ne yapmaya çalıştın acaba?" " Ejderya kankii" diyerek gülmeye başladı bende ona güldüm. Biz böyle gülmeye devam ederken biri " Hey siz ne yapıyorsunuz?" diyerek bize doğru gelmeye başladı. Uzun boyu ile siması tanıdıktı ama çıkaramadım. O bize doğru gelirken bende koşmak için hazırlanıyordum. Aa.ama bir dakika bu o değil mi????Merhaba yeni biriyim umarım hikayemi beğenirsiniz. İlk defa yazıyorum ve inşallah istediğin sonucu alırım. İnşallah beğenirsiniz ve umarım sizi sıkan bir hikaye olmaz. Sevgilerle..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKİ IŞIK
ChickLitBir kız; onun tatmadığı çok farklı duygular. Ve hayatını tek duygu ile geçiren bir çocuk.. Büşra kendince okuluna gidip, gelen, sessiz, sakin, neşeli, bir kız iken bir çocuğu görmesi sonucu oluşan karmaşıklar içinde yolunu kaybetmesi... Barın sess...