"Jimin çıksana şu odadan. Sevinmen gerekirken odaya tıkılarak depresyonda ki kızlara benziyorsun." Jimin kafasını masanın üzerine yerleştirip gözlerini sağ taraftaki cama çevirdi. Güneş ışınları tüm güzelliği ile odaya girerken Jimin adeta hayatı sorguluyordu.
Hayatı, kendini.
Yoongi'nin tek bir sözünde bile hızla çarpmaya başlayan aptal kalbini..
Sonra çekti gözlerini camdan.. yüzünü masaya çevirip karanlıkta kaldı. Fakat gözünün önüne gelen ve hayatını aydınlatan gözler ile tekrar kavuşmuştu ışığa..
Sonra Yoongi'nin ona söylediği şey geldi aklına ve kaybedecek gibi oldu beynini.
"Aish." Kollarını gözlerinin üzerine kapatıp yerinde tepindi. Yoongi'nin söylediği şey karşısında sevinmesi gerekirken Jimin gerçek olduğuna bir türlü kendini inandıramıyordu.
"Jimin!" Arkadaşı Taehyung tek bir kere daha bağırıp odanın kapısından ayrılmıştı. Jimin kafasını kolları arasına gömmüş bir şekilde bekledi bir kaç dakika.
Kafasını kaldırıp saate baktığında öğle arasının bitmesine çok az kaldığını gördü ve ya şimdi ya hiç diye düşündü.
Yerinde hızla kalkıp odanın çıkışına yönelmiş ve kapının kilidini hızla açarak odadan ayrılmıştı. Kapıdan biraz uzaklaşmış ve odasına doğru ilerleyen Taehyung kapının sesini duyup Jimin'e döndüğünde o çoktan önünden geçip gitmişti.
"Jim-" hızlı adımlarla yürüdüğü için sözü yarıda kesildiğinde omuz silkip odasına doğru yürümeye devam etti.
Jimin ise kalbinin sesinden beynini toparlayamıyor şuan ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Bunlar rüya gibi geliyordu ona. Gidip Yoongi'ye ona ne yaptığını göstermek istiyordu.
Hızlı adımlarla yürüdüğü koridorun sonuna yaklaştığında odasına girmek üzere olan Yoongi'yi gördü. Odasına girmesine izin vermeyerek koridora bağırdı.
"Yoongi!" Şuan hyung demesi gerektiğini unutmuştu bile .Yoongi ismini duyduğunda kapının koluna yerleştirdiği elini durdurmuş ve sesin geldiği yöne bakmıştı.
Boş koridorun ortasında ona doğru bakan Jimin'i fark ettiğinde elini kapı kolundan çekti.
Jimin hızlı adımlarla Yoongi'nin yanına gelmiş ve kapıyı açarak Yoongi'yi içeriye itmişti. Yoongi Jimin'nin ne yaptığını anlayamadan zayıf bedenini kapının arkasına yapışık bir halde buldu.
"Ne yapıyors-" Jimin heyecanlıydı. O kadar heyecanlıydı ki ne yaptığını bilemeden Yoongi'nin teninin solukluğuna ters olacak şekilde canlı bir kırmızı renge sahip olan dudaklarına yapıştı.
Alt dudağını dudaklarının arasına alıp emerken Yoongi şaşkınlık bir şekilde bir süre beklemiş daha sonra ise o şaşkın halinden çıkarak Jimin'nin ensesine elini yerleştirmişti.
Jimin sanki biraz daha zorlasa Yoongi'nin kıpkırmızı dudaklarından çilek tadı alacak gibi emmeye devam ediyordu. Yoongi ise dolgun dudakların ve ona uyum sağlayan dilin ağzını keşfetmesine izin vermekten başka bir şey yapamıyordu.
Şuana kadar hep üstünlüğü elinde tutan Yoongi şuan Jimin'nin üstün olduğunu düşünüyordu. Bu deliceydi ama hoşuna gitmişti. Erkeksi Jimin daha etkileyiciydi fakat tatlı Jimin'i hiçbir şeye değişmezdi.
Jimin sesli bir şekilde dudaklarını ayırıp alınlarını birleştirmiş ve nefeslenmişti. Yoongi'nin gözleri Jimin'nin daha fazla dolgunlaşan ve kızaran dudaklarında dolaşırken Jimin kollarını Yoongi'nin beline dolayıp yüzünü boyun girintisine sakladı.
"Beynimin tamamını sen kaplıyorsun." Yoongi Jimin'nin boynuna bıraktığı tüy gibi öpücük ile titremiş ve derin bir iç çekmişti.
"Sanırım şimdi biz olduk.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
komorebi ❆ yoonmin ✓
Fanfic❝Seni seviyorum.❞ ❝Bu senin problemin.❞ [tamamlandı.] ' 180217