Beden ve ruh birbiri ile bütünleştiğin de ortaya çıkan şeye yaşam diyorsak eğer, hem bedene hem de ruha karşı birtakım sorumluluklarımızı yerine getirmek zorunda değil miyiz? Bedeni önemsiyoruz, çünkü güzel görünmemizi sağlıyor, insanların dikkatini çekiyor, ruhumuzun derinliklerine birtek kendimiz inebildiğimiz için mi onu geliştirme gereği duymuyoruz? Peki ya onu da başkalarına gösterebilme ihtimalimiz olsaydı sonuç yine böyle mi olurdu? İnsanlar tarafından onaylanma çabamızı ondan dinlemeniz için burada kendime ait fikirlerimi anlatmayacağım. Fakat yine de ruh ile ilgili bir kaç kelam daha etmek istiyorum.
Bedenimizi niçin doyuruyoruz sorusunu ele alırsak Dünya üzerinde ki tarihsel serüvenimiz boyunca onlarca cevaba ulaşabiliriz. Bunlardan bir kaçını sıralamamız gerekirse; yaşamımız idame ettirmek, karnımızı doyurmak, savaşmak, neslimizin sürekliliğini sağlamak...
Peki ruhumuzu neden doyurmuyoruz? Ruhun besini nedir? Ruhumuzu çeşitli nedenlerden dolayı doyuramıyoruz bunlardan en ilgi çekici olanı ele almak gerekirse. Günde 12-13 saat çalışan bir birey ruhunu nasıl doyurabilir ki? Koca hafta da kendine ayırabileceği 24 saati sinemaya, resim sergilerine, edebiyata ayırmaya kalkarsa ailesine nasıl hesap verir? Evet ruhun besini sanattır: 'Müziktir, edebiyattır.' Ruhunu doyuramayan toplumların keskin bir zevkleri olamaz, onlar kuyu diplerinde ki kurbağalara benzerler, kafalarını kaldırdıklarında gördükleri maviliği gökyüzü sanmaları gayet normal öyleyse. Korkum şu ki insanların ruhlarını doyurmalarına izin verilmemesi bir çeşit politika, içinde bulunduğumuz şu günlerde ve herkes yaşamından öyle memnun ki. Kolay yönetilebilen bir toplum yaratmak istiyorsan, o toplumu oluşturan bireyleri ruhsuz birer kas yığınına dönüştürmen yeterli olacaktır.
Size aktarmaya çalışacağım -tümüyle aktarılması kesinlikle mümkün olmayan- olaylar böyle bir topluma uyum sağlamaya çalışan ve kendini D-303 diye nitelendiren bir bireyin günlüğünden derlediklerimdir. Bu günlükleri onun hayata gözlerini yummasından sonra ortaya çıkarabilmem gerçekten üzücü.