Sadece Bir Hafta

İstek Kesitler

Merhaba Sadece Bir Hafta okurları! Hepinizi nasıl özledim anlatamam. Hatırlarsınız size istek kesitler olup olmadığını sormuştum ve aranızdan iki okuyucum bunun hakkında görüşlerini belirtti ve iki farklı kesit istedi. Umarım onlar gibi sizde mutlu olursunuz :))

Biri 6.Günden genel olarak... (Oturup hepsini yazamam tabisi ama elimden geldiği kadarıyla) Diğeri ise 7.Günden. Mete ve hastanede ne hissettiği ile alakalı. 

Bu hikayeyi bitirdiğimde 2.5k idi okunma sayısı ama şuan 15k ya kadar gelmiş. Bu beni nasıl mutlu etti anlatamam. :))

Bu hikayenin ingilizceye çevrilmesini çok isterim ve aranızda bunu yapabilecek bir gönüllü var mı çok merak ediyorum :)) Umarım vardıııııır :))

Son olarak çok konuştum biliyorum. Yaz Oyunu adlı yeni bir hikayeye başladım ve umarım onu da okursunuz :)) Beğenmeniz dileğiyle :)))

Bol bol beğeni, bol bol yorum :*

Multimediadaki şarkıyla okuyun :))

Aynada yavaş yavaş rengini kaybetmeye başlamış suratımı inceledikten sonra içimden bir küfür savurdum ve yerde duran tshirtümü alıp üzerime geçirdim.

Zamanımdan saniyeler azaldıkça tenim daha da soluyordu, ölüme bir adım daha da yaklaşıyordum. 

Kafamı kaldırıp tekrar aynaya baktım ve kafamı iki yana sallayıp mırıldanarak "Buraya asla gelmemeliydin" dedim. Bu zalimce bir hataydı. Kimsenin hayatına ansızın girip duygularıyla oynamaya hakkım yoktu. İçimden tekrar küfür savurduktan sonra yatak odasından çıktım ve banyo kapısını çaldım.

"Rüyaa! İyi misin?" Kapıyı bir kaç kez endişeyle yumrukladıktan sonra "Çıkıyorum!" cevabı aldım ve rahatladım. Saniyeler içinde kilit sesi duyuldu ve her zamanki pembe pijamasıyla dağınık saçlı Rüya belirdi.

"Uzun zaman olunca endişelendim" Gözlerini benden kaçırıp kafasını salladı ve umursamazca yanımdan geçip gitmeye çalıştı. 

Omzuma omzuma değdiği anda sert bir hamleyle bileğini yakaladım ve onu bedenimle duvar arasında sıkıştırdım.

"Gözlerime bak Rüya" Dediklerimi yapmayınca beni çileden çıkarıyordu. O ve lanet olasıca inatçı kişiliği! 

Çenesini tutup sert bir hamleyle başını yukarı doğru kaldırdıktan sonra gözlerimizi birbirine kenetledim ve sinirle "Eğer gitmemi istiyorsan giderim" dedim. 

Bir yanım bana git desin istiyordu ama bir yanımda kal Mete diye bana yalvarmasını. İki türlü de fazla bencilceydi. Kalsam da gitsem de canı acıyacaktı.

Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladığında sanki içinde uzun zamandır konuşma isteği varmışcasına hızla "Gitmeni istemiyorum Mete! Bana ilk gün dediğini hatırlıyor musun? Sana 'Ya biri aşık olursa?' diye sorduğumda 'Bir haftanın sonunda hayal kırıklığına uğrar' dedin. Ben yarın hayal kırıklığına uğramak istemiyorum, ben seni bırakmak istemiyorum!" dedi ve elini gözlerine götürüp ıslak suratını sildi.

Kalbimdeki acıyı sözleriyle arttırdığında sinirle elimi duvara vurdum ve bir kaç küfür mırıldandım.

"Senden nefret ediyorum Mete! Benim o gece seninle tanışmamam gerekiyordu!"

Kalbimdeki acıyı daha da arttırıyordu. Kendimi tutamadan sert bir sesle "Sus" diye bağırdım. Bunları dinlemeye mecalim yoktu.

Kafasını iki yana salladı ve elinin tersiyle ıslak suratını sildi.