Zehirin etkisini yeni yeni atıyor olduğum için yakın geçmişi pek hatırlayamıyordum.Bundan dolayı okuldaki durumumu da etkiledi bu olay.Müdürümün -Sayın Ömer Eyüboğlu,çok severim kendisini- odasına gittik ailemle.Durumu konuştuk,geçmiş olsun dileklerini eksik etmedi.Bana iki tane seçenek sundu; birincisi, hastanede geçirdiğim süre boyunca yapılmış olan sınavlara girip sınıfı geçmeye çalışmak. E ben dersleri falan hatırlamıyorum,sınava girsem boş kağıt vereceğim.Bu yüzden bu seçenek cazip gelmedi.İkinci seçenek ise sınıf tekrarı yapmaktı.Bir yılın boşa gitmesi demekti bu,ama diğer seçeneği seçsem de sonuç yine aynı olacaktı ve belli bir süre boş yere strese girecektim.O yüzden hiç uğraşmadan sınıf tekrarı yapmayı istedim."İstek şarkı var mı?" der gibi "İstediğin bir sınıf var mı?" diye bir soruyla karşılaşınca anlık bir mallık durumuyla "Eski sınıfım C'ydi yine C olsun hocam." gibi zekâ fışkıran bir seçim yaptım. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum ama "keşke başka sınıf yazsaymışım" diye düşündürmedi bana yeni sınıfım.Siz bir dahaki bölüme geçin ben çay koyup geliyorum.
