Dosyayı okumaya dalmıştım, bu dosyayı neden yarım bırakmış olduğumu hatırlamaya çalıştım.
Yine aynısı olmuştu, dosya üzerinde heyecanla çalışırken birden donup kalmış ve bir türlü devamını getirememiştim. Sanırım tarzım ile ilgili bir sorundu bu. Başka bir şey yazmalıydım, mesela bir aşk hikayesi. Semaverde fokurdayan suyun sesi ile geldim kendime.
"Gidip çayımı demlemek için yerimden kalktım. "
Demliğe çayı koyduktan sonra demliği semaverin musluğunun altına tutup musluğu açtım. Kaynar su semaverden çaydanlığa akarken yine dalmışım. Demlik dolduktan sonra taşmaya başlamış ve semaverdeki kaynar su ahşap zeminde akıp balkonun sonuna doğru gitmeye başlamıştı.
"Hay aksi, neler oluyor bana böyle?"
diye söylenerek musluğu kapattım.Balkonda siyah bir hat oluşmuştu, çayla birlikte taşan su balkonun sonuna kadar uzanmıştı. Demliğe yeniden çay ekledim, semaverdeki suyu tamamlayıp odun kırıntıları ile ateşi canlandırdım.
Yeniden bilgisayarımın başına geçip boş bir sayfa açtım. Burada bir süre karalamalar yapmaya karar verdim. Rastgele çalakalem karalamaya başladım. Karaladıklarımdan da bir şey çıkmayınca sinirden neredeyse bilgisayarımı kıracaktım. Büyük bir terslik ile karşı karşıyaydım. Bunu kırmam gerekiyordu ama nasıl?
"benden yazar falan olmaz, ben en iyisi eski işime geri döneyim"
diye söylenip durdum. Bilgisayarımı kapatıp bardağıma çayımı doldurdum ve ayaklarımı balkon korkuluklarının üzerine koyup manzarayı izlemeye başladım. Derin sessizlik bana huzur veriyordu ama hepsi bu.
![](https://img.wattpad.com/cover/98271108-288-k199155.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK AVCISI - TÜM SEÇKİN KİTAPÇILARDA
Novela Juvenil"Seninle bir oyun oynayacağız, iki sevgili gibi." Ay gökyüzünde asırlar öncesi asılmış kandil. Yaşanmış ne varsa hepsine tanık. Geceler desen öyle dilsiz, öyle ağzı sıkı tanıkları günahların. Bir yanı yakılmış, bir yanı yeni hayatlara gebe çınarın...