Bölüm 6

436 19 12
                                    

Gece Yolcuları- Meyhaneler Sen

"Meyhaneler sen,içtikçe biten ben."

   Kaan belimden tutarak beni kendine sabitledi. "Kendini iyi hissetmiyorsun her halde." diye fısıldadı kulağıma. "İyiyim ben." dedim fısıldayarak. Sesimi yükselterek eczacı kıza "Tamam çok teşekkür ederim." dedim.

   Eczaneden çıkarak arabaya bindik. "Bu stres bozukluğu mudur her ne şeyse annende var mı öyle bir şey?" Kaan gerçekten önemsiyor muydu ki annemi? "Bilmiyorum ama varmış demek ki." arabayı sürerken de çok tatlıydı bu çocuk. Şuan annemin hastalığı mıdır, nedir o hastalığı tek unutturabilecek kişi Kaan ve yanımda.

   Annemi aramak için telefonumu elime aldım ve aradım. Telefon sonunda açılmıştı. "Efendim." dedi annem. İşte bu kadının şuan bana neden iyi davrandığını anlayabiliyordum. Bu ilaçlar sayesinde. "Reçeten evde kalmış." ilk defa anneme bu kadar yüklenecektim herhalde. 

   Annem kısa bir sessizliğin ardından "Tamam, bende zaten bu akşam eve geliyordum. Seninle konuşmak istediğim bir konu var." dedi. Bu konu bari iyi bir şey olsa diye içimden dualar etmeye başladım. "Tamam." deyip telefonu kapattım. 

   Arabadaki sessizlik sinir bozucuydu. "Ee, ne yapmak istersin? Nereye gidelim?" Kaan konuştuğunda içim rahatladı. Nedense şuan hiç annemi düşünmek, onun için üzülmek gelmiyordu içimden. Şuan sadece onun yanında olduğumu bilip mutlu olmak geliyordu. 

   "Hımm, beni davet eden sendin bunu senin düşünmen gerekmiyor muydu?" dedim. Doğru değil miydi yani? Beni o çağırmıştı onunla birlikte gezmek için. Kim bilir neler planlıyordu bu kadar sessiz kalmasına göre. "Hey! Daldın gittin bakıyorum da. Bence sana bir tavsiye vermeliyim." Yüzünü yoldan ayırıp bir iki saniyeliğine bana döndü. "Yeliz Kemer?" dediğimde beti benzi attı.

   Daha da sessiz kalmaya devam ettikçe benim sinirlerim bozuldu ve gözlerimi ondan alıp yola doğru çevirdim. Nefes alış veriş hızının sesi bana kadar uzuyordu. Yeliz'le onların bir geçmişi olduğunu ya da ilk görüşte ondan hoşlandı düşününce aklım bulanıyordu. Bunu düşündükçe kalbim acıyordu. "Yeliz'le benim aramda çok eskiye dayalı bir geçmiş var." dediğinde de bu yüzden gözlerim kararmıştı. 

   Gözlerimi açamıyordum. Havadaki bu koku tanıdık geliyordu. Hafif aralanan gözlerimden başımda Kaan'ın olduğunu gördüm. Gözlerimi zorlayarak açtığımda gözümden süzülen yaşı hissettim. "Neden hastanedeyiz?" diye sordum ona. 

   Aynı şekilde bir soru aldım. "Neden Yeliz'le ilgili olan cümlemden sonra bayıldın acaba, sora bilir miyim?" Ben bayılmış mıydım yahu? Hayatımın ilkini onun yanında yaşamış oldum ne güzel. Çok düşünüyor galiba beni hastaneye getirmiş.

   "Kaan ilk önce ben sordum."

   "Yağmur kaç saatten beri bu soruyu düşünüyorum, haberin var mı senin?"

   "Kaç saat?" 

   "Sanane!" 

   "Tamam."

   "Tamam!"

   Bu neydi böyle trip şeysi filan mı? Hem soruma da tam cevap vermemişti zaten uyuz, ama tatlı uyuz. Şu haliyle bile gözüme güzel gözüküyordu ya!  Kaan'ı ilk gördüğümde de gülüşüne aşık olmuştum ama şuan kızmasına kadar her zerresine aşığım galiba. 

   "İyi misin?" İşte herkesi düşünen çocuk bir kendisini bu kadar düşünmüyor ki. Acaba şuan aklında gerçekten ben var mıydım ki? Yoksa Yeliz mi?

   "İyiyim. Hadi gidelim sıkıldım ben." Gerçi ben senin yanında sıkılmam ama boğuyor hastaneler beni. Sana bir şey olursa diye çok korkuyorum.

UMUTSUZ VAKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin