Bölüm Adı: Akademi Sınavı 4
Ağzındaki kanı bir çırpıda tüküren Martin neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Rakibi kolaylıkla hareketlerini görüyor ve anlayamadığı bir şekilde kaybediyordu.
Elindeki mızrakları tutsada kontrol etmesi çok zordu çünkü bu silahın biri bile çift el ile kullanılıyordu. Mızrağın tekini yere bırakan Martin diğer elindeki mızrağı sıkıca tutarak posizyon aldı. Üzerinde ki buzdan zırh ve kullandığı savunma tekniği ile bir kral edasıyla parlıyordu.
Rakibi Yanlo Mian'a baktığında dahada hırslandı. O bir şeytanmış gibi gülümsüyordu gözleri kırmızı bir şekilde parlıyordu. Martin onu nasıl yeneceğini düşünürken sağ elindeki dövme titriyordu.
Elindeki kitap dövme şeklinden çıktığı anda Zaman durmuştu. Yanlo Mian'ı şuan rahat bir şekilde öldürebilirdi yine de o yapmadı. Havada asılı duran kitabı yavaşça eline alan Martin sayfayı yavaşça açtı. Bomboş duran sayfada yavaşça yazılar belirmeye başlıyordu.
İşte ruhunu geliştirmen için bir fırsat. Bunu nasıl bildiğimi anlamana daha çok var. Şunu bilmelisin ki bu sana yapacağım son yardımlardan biri. Güçlenmek istiyorsan gelişip sayfaları kendi gücün ile aşmalısın. Bu rekabeti kazandığın anda kitapta mızrak tekniği belirecek. Bu tekniği Dünyada artık bilen biri yok.Kaybedersen elindeki fırsatı tepmiş olacaksın. Kazanmak için sana bir ipucu vereceğim Yanlo Mian'ın tekniği bir çeşit illizyon tekniğidir. Gerisi sana kalmış.
Martin okuduklarını bitirdiğinde kitap yavaşça avucunun içine girdi ve Zaman tekrar eski haline geldi. Rakibi aslında bir illizyon tekniğine sahipti. Saldırılarını görmüyor onları yönetiyordu. Yanlo'nun kitabı bilmesine imkan yoktu. Bu yüzden az önceki olanlar kesinlikle gerçek olmalıydı.
Martin tekniğinin çok güçlü olduğunu bilmesine rağmen onu tam olarak Nasıl kullanacağını bilmiyordu. İllizyon bir şekilde etkisiz kılmalıydı. Yanlo Mian'a baktığında ürkmeden edemiyordu o şuan bir şeytandı. Tam bu sırada aklına bir fikir geldi. Madem bu bir illizyondu. Bundan kurtulması için tek gereken şey ;
ACI !
Martin acı çekmeliydi böylelikle vücudu gerçekliğe dönebilirdi. Elini yumruk yapıp iyice sıkmaya başladı. Elinden kanlar akınca beyninde hissettiği acı ile Yanlo Mian'ın şeytani görüşü gidip gelirken Martin elini dahada sıkmaya devam etti. Yeteri kadar acı çektiğinde Yanlo Mian sıradan biri gibi gözüküyordu. Eli hemen iyileşsede kafasındaki tiz ses acıyı arttırdı. Bunu fırsat bilerek Martin Yanlo Mian'a doğru hızlıca depara kalktı. Yanlo Mian üstüne yönelen öldürme isteği ile sırıtmaya kesti ve bir şeylerin değiştiğini anladı. Martin'i artık kontrol edemiyordu ve üzerine doğru zırhlı ve mızraklı bir adam hızla geliyordu. Tekniği Martin'de artık işe yaramasa bile onun yanında taşıdığı küçük bir hançeri vardı.
*Vuush.Vuush. Vuush.*
Kafasını delmek için gelen üç mızrak darbesini zorlukla engelledi. Hançeri ile Martin'e savurmak için ileri atıldı ve hançerini hızla savurdu. Martin bu darbeden kolaylıkla sıyrıldı ve mızrağını Yanlo'nun kafasını delmek için tekrar yolladı ve tek eliyle oluşturduğu buzdan sarkıtları ardı ardına yolladı.
Yanlo Mian kendisine gelen mızraktan geriye çekilerek kurtuldu ve hemen ardından buzdan sarkıtları hançeriyle engellemeye çalışsada biri hançeri tuttuğu omzuna saplanmıştı. Artık hançerini kolaylıkla savuranazdı.
"Pes Ediyorum !"
Martin tam buzdan sarkıtları tekrar göndereceği Zaman rakibi pes etmişti. Bunun nedeni en iyi kozu olan tekniğin işe yaramaması ve hançeri tuttuğu omzundan hasar almasıydı. Kendisini daha fazla zorlarsa ölebilirdi. Bu da onun istemediği bir şeydi Yanlo Mian hayatını seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSANEVİ Mızrak Ustası
Fantasy*** Hoş geldiniz baylar, bayanlar. Bugün, Efsanevi Savaşçı Martin Long'un hikâyesini anlatmaya geldim, ama öncelikle bu yaşlı bunağa birazcık yardım edeceğinizi umuyorum.'' Diyerek yavaşça sırıttı ve cebinden boş bir kese çıkararak insanlara uzattı...