●BAKICI●

BAKICI-4

Multi-Eren (Ashton Rowland)

Bakıcılıktaki bir ayımı doldurmak üzereyim hatta yarın tam bir ay oluyor. Ayşe teyze acı haber üstüne acı haber alınca işten ayrılıp oğlunun tedavisi için Amerika'ya gitti. Oğlu tarafik kazasından sonra iyileşmişti ki tedavi esnasında kanser tehşisi konuldu. Sonuç olarak evdeki mutfak olsun çamaşır olsun her şeyle ben ilgileniyorum. Ee tabii bu maaşımıda etkiledi. Ayşe teyzenin aldığı maaşıda be almaya başladım. Buse ise kafede eski sevgilisiyle tartışıp kafasında bardak kırdığı için kovuldu ve başka bir işe girdi ve bilin bakalım o iş ne.
Enes'in kardeşinin bakıcısı oldu. Orada da mutfakla ilgilenen biri olmadığı için her şeyle o ilgileniyor.

Siz şimdi gizli numarayıda merak etmişsinizdir. Bir kere Doruklardayken aradı Doruk açıp odasına gitti. Kim olduğunuda öğrenemedim zaten birdaha aramadı. Şuan ütü yapıyorum evde yakın arkadaşınla kalmak kulağa çok güzel gelebilir fakat bütün ev işlerini sen yapmak zorunda kalıyorsun. Sanırım tek kötü yanı bu.

Yağız'a gelince bana eve dönücem dedikten sonra çıkmıştı fakat annemleri ardığımda orada olmadığını söylemişti. Yağız'ı arayıp nerede olduğunu sorduğumda aldığım cevap neydi sizce??

Sevgilimde kalıyorum.

Affedersiniz bok kafalı kardeşimin sevgilisi bile varmış bende onları Doğa ile şipliyordum. Her neyse Eren vardı hatırlıyor musunuz? Enes'in kardeşi olan. Arada bize geliyordu. Kız arkadaşıyla bile tanıştırmıştı.

Doğa bizimle kalmaya başlamıştı. O okulunu dondurmamıştı ama ailesi para yolluyordu ve enin kirasını ödememize yardımcı oluyordu. Saate baktığımda 8.00 a geliyordu. Ütülediğim mavi gömleğimi giyip üstten iki düğmesini açık bıraktım. Altıma siyah pantolon giyip gömleği içine soktum. Buse 9.00 da gidiyordu çıkarken Buse'yi kaldırdım, deri ceketimi ve beyaz spor ayakkabılarımı giyip çıktım.

Keşke montumu giyseydim. Telefonum çaldığında ceketin cebinin fermuarını açmaya çalışırken direği göremeyip direğe çarpmıştım. Kafam kırıldı sanırım hala ısrarla çalan telefonumu çıkarıp kim olduğuna bakmadan açtım.

"Ne var?"

"Sinirli misin bana"

"Sana niye sinirli olıyım Yağız bana yalan söylediğin için mi?" Dedikten sonra alayla gülmüştüm.

"Geldim ben"

"Evde değilim"

"Neredesin?"

"Yoldayım"

"Tamam eve geldiğinde görüşürüz."

Doruklara geldiğimde kapıyı çalıp bir süre bekledim. Kapıyı Doruk açmıştı. Lanet olsun üstünde bir şey yoktu. O kaslar ne öyle

"Çok beğendin galiba"

"Yok canım ne beğenmesi ben mi yok artık yani" dedikten sonra içeri gimiştim. Çocuklar koşarak üstüme atladıklarında yere düşmüştük. Sırayla atladıklarında tutabiliyordum ama aynı anda atlayınca olmuyordu.
Doruk gülmeye başladığında Mine hanım gelmişti. Ayağı kalkmaya çalışmıştım ama çocuklar üstümden kalkmıyordu.

"Ege, Efe"

"Efendik"

"Üstümden kalkar mısınız?"

"Hayııııır" dedikten sonra Mine hanım gelip Ege'yi üstümden kaldırmıştı. Ege'yi yere bırakıp Efe'yi aldığında Ege tekrar üstüme atlamıştı ama bu sefer kucağıma almıştım ve ayağı kalkmıştım. Mine hanım çocukları öpüp evden çıktı. Bende çocuklarla beraber salona geçtim.