●BAKICI●

BAKICI-5

Multi-Berk
Bölüm geç geldi çook özür diliyorum hepinizden umarım beğenirsiniz.

------
Anahtarımı çantamdan çıkarıp kapının deliğine sokmaya çalıştım. Hepsini denedim ama bir türlü olmuyordu.

"Kapıyı açmak bu kadar zor olmamalı."

"Gel sen aç Berk." Dedikten sonra anahtarı uzatırken benim olmayan bir anahtarlık gözüme çarptı. Ah lanet olsun Doruğa anahtarı vermeyi unuttum. O sırada evin önünde Doruğun arabası durdu. Camını açıp elini uzattığında yanına ilerleyip anahtarı verdim. Sonra hızla uzaklaştı.

Çantamdan kendi anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım.

"Evin güzelmiş. Ben nerede kalacağım?"

"Yukarıda odalar gel içeri Yağız falanda orada."

"Kaç kişi kalıyorsunuz ki?"

"Seninle beraber beş kişi olduk"

Salona girdiğimizde hepsi koltuklara dağılmış film izliyorlardı. Bütün bakışlar bize döndüğünde gidip Buse'nin yanına oturdum. Berk de Yağız'ın yanına oturunca konuşmaya başladım.

"Evet Yağız açıklaman nedir?" Kafasını öne eğip konuşmaya başladı.

"Aslında açıklamamın senin bildiğinden bir farkı yok."

"O zaman bu açıklama sayılmaz."

"Annemlere söylemedin dimi?"

"Arayıp Yağız geldi mi diye sormuştum." Yanıma gelip Buseyle aramıza girdi.

"Özür dilerim sadece giderken ne diyeceğimi bilememiştim."

"Bana söyleyebilirdin annemlere bir şey söylemeyeceğimi biliyorsun."

"Özür dilerim. Ayrıldık zaten"

"Bu seferlik affedebilirim sanırım."

"Bana odamı gösterebilir misiniz?"

"Buse yukarda boş oda varsa oraya götürsene."

"Ya yoksa"

"Evine geri göndeririz"

"Ne?! Ciddi misin? Şaka yaptığını söyle."

"Şaka yaptım."

"Yağız gösterir sana odanı."

Yağızla birlikte yukarı çıktılar. Benimde uykum gelmişti. Kızlara el sallayıp bende yukarı çıktım. Bu iş beni yoruyordu.

----------

Artık bir sabah klasiği haline gelmiş olan alarmın sesi ile uyandım. Yataktan kalkıp yüzümü yıkamaya gittim. Tuvalete geldiğimde tıklama gereği duymadan kapıyı açmıştım. Uykuluyken fark edemediğim halıda uyuyan Berk'e şaşkınlıkla bakakaldım. Kollarından tutup sarstığımda yerinden sıçramıştı

"Günaydın Derin"

"Günaydın Berk"kısa süren konuşmadan sonra sanki ben yokmuşum gibi eşofmanını indirmişti. Oflayarak tuvaletten çıkıp Buse'nin odasına yöneldim. Bir saniye bu Buse değildi. Yatağa yaklaştığımda gördüğüm görüntüyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Yataktan birkaç adım uzaklaşmıştım istemsizce. Koşarak odadan çıkıp kapıyı çarptığımda içeriden gelen çığlığı duymamla odaya geri koşmam bir olmuştu. İçeri girmemle Buse'nin bana doğru hızla geldiğini gördüm. Hiçbir şeyin onun suçu olmadığını anlamamla ona sarılmıştım. Buse'nin çığlığını duyanlar yani tüm ev halkı koşarak odaya girmişti.