blood // joshler

5

Havada olan kaşlarını normal haline getirdi. Göz gözeydik. Alt dudağını ısırmadan önce diliyle ıslattı. Bunları yapmamalıydı, tanrı aşkına nefes almak ne zamandır bu kadar zor?

"Üzgünüm, daha önce söyleyemedim-" Sessizliği bozdum.

"Önemli değil Tyler." diyerek cümlemi kesti ve tepkim havaya kaldırdığım kaşım oldu.

"Gerçekten mi? Benden sonsuza kadar nefret edip, gay olmamla ilgili şakalar yapmayacak mısın?"

"Hayır, sana bunu asla yapmam."

Nefes verdim. Omuzlarımdan büyük bir yük inmiş gibi hissediyordum. "Teşekkürler. Beni terkedersin diye endişeleniyordum. Herkes gay bir arkadaş istemez. Yani benimle o şekilde düşünmediğini biliyorum Josh, tabii ki biliyorum. Uh yani Ashley ve sen uzun zamandır berabersiniz ve- ve ben ilişkinizi berbat etmek istemedim. Ama dayanamıyordum Josh. Cidd-"

"Tyler?"

Gözlerinde olan bakışlarım dudaklarına kaydı. Yutkunarak yeniden gözlerine baktım. "Evet?"

"Kapat çeneni."

İki eliyle yüzümü kavradıktan sonra aramızdaki boşluğu kapattı. Ben tamamen şoktaydım. Josh'ın dudaklarını benimkiler üstünde hissettiğimde omuzlarım titredi. Elimi  boynunda dolandırdım. Onun elleri vücudumda turluyor ve penyemin ucuyla oyalanıyordu. Josh'ın dilini ağzımda hissettiğimde istemsizce küçük bir inleme bıraktım.

Buna karşılık beni daha hızlı öpmeye başladı. Koltukta beni kucağına aldı ve öpüşmeye devam ettik. Nefes almak için ayrıldığımızda yüzünde daha önce hiç görmediğim sırıtışı gördüm. Hoşuma gitti.

Alınlarımız birbirine deyiyor ve burunlarımız arasında birkaç santimetre vardı. Gülümsediğimde o da aynısını yaparak karşılık verdi. Kucağından kalkıp yanına oturdum.

"Bu şekilde gideceğini hiç düşünmemiştim."

"Beklenmeyeni bekle."

Güldü.

Güldüm.