UÇURUM

*İlk Tanışma*

Merhaba arkadaşlar ben yazarınız Özlenen. Hikaye boyunca birlikte olacağız. Bu hikaye benim ilk deneyimim sizler için elimden geleni yapmaya çalışacağım umarım beğenirsiniz..

                Keyifli Okumalar...

Medya- Helin.

Ayakkabılarımın yerde bıraktığı tok sesleri kulağımı tırmalıyordu. Sinirim bozulduğu için koşmayı kesip ayakkabılarımı elime aldım ve yine koştum. Geldiğim yere baktığımda isterik bir kahkaha döküldü dudaklarımdan. Artık alışmıştım  her üzüldüğümde ayaklarımın beni bu uçuruma getirmesine..

Buraya neden geldiğimi hatırladığımda yüzümü buruşturdum. Evet partiye gitmiştim ama gitmez olaydım, kızlar beni uyarmıştı ve ben dinlememiştim. Sırf partiyi hazırlayan kıza uyuz olduğum için gitmiştim. Fakat o ise benim geldiğimi bildiği için ve beni rezil etmek için okulda olan en ifşa fotoğraflarımı gizlice çektirip bir projeksiyon yardımıyla kocaman perdeye herkesin içinde yansıtmıştı. Ah tanrım.. Aklıma geldikçe o kıza uygulayacağım  cani planlarım artıyordu.

Yaklaşık bir saate yakın süredir burdayım ve hala sıkılmamıştım. Arkamdan önüme bir ışık parladığında hızla olduğum yerden kalktım. İşte şimdi sıçtık. Simsiyah rengi ve simsiyah filmli camlarıyla bana yaklaşan bir araba. Aniden fren yapıp durduğunda boğazıma kaçan dumana ve arabaya lanetler savururken kapı açıldı. Allah'ım!!

Hâlâ öksürmeye çalışırken göz hizama gelen su şişesine ve uzatan kişiye baktım.
Tanrıım sen nesin öylee!! Karşımda duran taş kaya meteor ve yakuşuklunun beden bulmuş hali olan çocuğa baka kalmıştım. Çocuk sessizliği bozarak, "Su?" diye sorduğunda son anda kendime gelerek elinden suyu aldım ve bir dikişte içtim. Bu sırada gözlerim hala ondaydı.

"Eğer öyle bakmaya devam edersen gözlerinle bana tecavüz ettiğini düşüneceğim."

"Ş-şey pardon dalmışım." diye kekeleyerek cevabımı verdim. Çocuk inanmamış olacak  ki muzhipçe güldü ve göz kırptı. Ardından gidip uçurumun kenarına oturdu. Ben öylece arkasından ona bakarken
"Gelip oturmayacak mısın?" diye sordu.

"Ben gitsem iyi olacak. Zaten geç oldu." diyip hızlı adımlarla yürümeye başladım. Heycanlanmıştım belki de korkmuştum. İçimden bir ses ikinci seçenek olduğunu söylüyordu. Aniden bileğimde bir el hissettiğimde çığlık attım ama saniyesinde çığlığım boğuklaşmıştı. Tanrım bu çocuğun derdi neydi böyle? Avucunu ısırdığımda acıyla inleyerek elimi bıraktı sonra da erkekliğine yediği darbeyle yere düştü. Bir süre hareketsiz kaldığını gördüğümde korkmuştum. Yavaşça yanına eğildim ve işaret parmağımla omzunu dürttüm. Tepki yok. Tekrar dürttüm ve yine tepki yok.

"Hey iyi misin? Tanrım cevap ver çocuk. İyi misin?" Kolumdan çekilmemle sert bedene çarpmam bir olmuştu.
"Napıyorsun sen be hayvan!" diye bağırdım.

"Ne bağırıyorsun ya kulağımı siktin. 1 hafta duyamam şimdi!"

"Ne sikim yapmaya çalışıyorsun sen? Sapık mısın nesin bıraksana beni beeeğ!"

Erkeksi kahkahası kulağımı doldururken sanki rahatlamıştım. Ne var yani güzel gülüyorsa yahuu. Birden yine konuşmaya başladı ve gözlerim ona döndü. Bir yandan da kalkmaya çalışıyordu. Bende hızlıca üstünden kalkarken onu dinliyordum.

"Seni partide gördüm işte. Aslında yanımdan ağlayarak geçtiğinde omzuma çarptın ama fark etmedin ve dikkatimi çekti bakmak istedim. Arkandan seslendim ama duymadın. Bende partiye girerek neler olduğunu öğrenmek istedim. Bizim erkeklere (Mert ve Gökberk) sordum 'ne oluyor' diye onlar da kızın seni rezil ettiğini falan diye zırvaladılar. Zaten partiye gelmek istemiyordum onların zoruyla geldim. Ayrıca aramızda kalsın kızı bende hiç  sevmiyorum.." dedikletini pür dikkat dinlerken gözlerine bakıyordum. Kahverengiye çalan gözleri adeta büyülüyordu. Kolumdan dürtülmemle irkildim.