"Çakmakla buluşan sigara gibi yanarken ruhumuz, acımıza aldırış etmeden derin bir nefes çeken orospudur bizim hayatımız!"
Medya- Barış'ın Helin'e aldığı elbise.
"Çok korkutunuz beni. Hepiniz unuttunuz sandım."
"Korkma güzellik. Herşey unutulur sen unutulmazsın."dedi Buğra burnumu sıkarak. Onlar da İrem ile sevili olmuşlar az önce öğrendim. Kulağıma Barış'ın homurdanmaları gelince kıkırdadım. Kıskanç pandam.
"Bu fikir kimden çıktı? Onun canını okuyacağım."dedim yapay bir sinirle.
Ceyda tedirgin bir şekilde sırıtarak elini kaldırdı.
"Ama bak valla kötü niyetle değil Helin aşkım. Açıklayabilirim. Herşey senin mutluluğun içindi." İfademi bozmadım.
"Seni küçük sürtük İstanbula dönelim göreceksin sen."diyip işaret parmağımı salladım. Bütün herkes kahkaha attı. Bende dahil, çünkü şaka yaptığımı Ceyda ve diğer herkes biliyordu.
"O zaman hediyelere geçelim. Çünkü benim hediyem tek birşey değil. Sevgilimi alıp gideceğim." Barış'ın dediklerine herkes yan yan sırıtıyorken ben tek kaşımı kaldırmış ellerimi göğsümde birleştirmiş bakıyordum. 'Hayırdır?'der gibi kaş göz yaptım.
"Hiç boşuna sorma güzelim çünkü söylemiyeceğim."
"Ama.."
"Şşş bitti."
Somurttum.
"Evet ilk hediyeyi kim veriyor?"dedim heyecanla. Herkes sessiz kalmayı tercih etmişti. Ee ne bu şimdi?
"Şey ben veriyim ilk."
İrem beni şaşırtmaya devam ediyordu. Birde hediye mi almıştı üstüne üstlük?
"Pek iyi bir tanışmamız olmadı kusura bakma. Beni sürtükmüşüm gibi bir şekilde tanımanı istemezdim. Ama inan öyle değilim. Ben bu tatil yerine ilk geldiğim andan beri aklım Buğra'da. Ama o beni görmüyordu. Senle takıldığını görünce üzüldüm. Sonra Barış geldi yanıma anlattı. Bizde ufak bir oyun oynamak istedik sana. Aynı senin yaptığın gibi. Sonra herşey düzene girdi ve rayına oturdu. Bunları da neden anlattım bilmiyorum daa.."
Dedi ve güldü. Hepimiz güldük. Söyledikleri içimi ısıtmıştı. Kanım kaynamıştı. Onun için kötü ne düşündüysem geri aldım hepsini.
"..fazla uzatmak istemiyorum. İstersen arkadaş kalabiliriz istemezsen kalmayız. Sen karar ver. Bu da hediyen. Tekrar doğum günün kutlu olsun Helin."dedi ve elindeki orta boy hediye kutusunu bana uzattı. Şaşkın bir şekilde yüzüne baktım ve gülümsedim. Elinden hediyeyi alıp açtım. Kutunun içinde kar küresi vardı ve kürenin içinde Barış♡Helin yazıyordu. Barış'ın kollarından çıkarak İrem'e doğru ilerledim ve sarıldım.
"Çok teşekkür ederim. Senin için olan kötü düşüncelerimden dolayı özür dilerim. Sen çok iyi bir arkadaş olabilirsin ve Buğra ile mutluluklar dilerim. Umarım hiç ayrılmazsınız."
Gülümsedi.
Herkes hediyesini vermişti. Ceyda petrol yeşili bir tulum almış ve makyaj setiyle bütün grubumuzun olduğu bir fotoğrafı tablo yaptırmıştı. Burcu ise onunla ikimizin olduğu fotoğrafları minik olacak şekilde beyaz bir tişörte bastırmış ve yanında en sevdiğim yazarın bütün kitap serilerini almıştı. Buğra üzerinde kelebek olan bir bileklik, Gökberk üzerinde papatyalar olan bir elbise, Mert ise üzerinde yonca olan bir kolye almıştı. Barış daha vermemişti. Ona döndüm. O bakınca eridiğim kahverengi gözleriyle bana gülümseyerek bakıyordu. Cebinden çıkardığı ufak mor kutuyu bana uzattı. Açtığımda içinde ikimizin adı altın kolye üzerinde yazıyordu ve ortasında kalp vardı. Birde künye tarzı bileklik vardı. Kenarlarda lazer ile yazılmış isimlerimizin baş harfleri ve ortasında da çıkmaya başladığımız tarih yazıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
ChickLit3 kız, 3 erkek Helin,Ceyda,Burcu Barış,Mert,Gökberk.. Bu taşlar bu deniz bu uçurum şahit oldu tanışmamıza. Hadi bu sefer de benim oluşuna şahit olsunlar. Benim ol. Gerçek aşkın karşısında kim durabilir? Hep birlikte görelim. Keyifli okumalarrr😊