UÇURUM

*Doğum Günü*

~Kaçarken her zerresinden aşkın, hep sende takılıyorum.~

Bölüm şarkısı: Pera Sevgilim İyi ki Doğdun. (Medaya ekledim dilerseniz ordan dinleyebilirsiniz.)

Medya; Helin ve Barış.

》》》》》》》》

"Kuzum ağlama ya kıyamam sana ben."

Dünden beri ağlıyordum. Sussam bile Barış'ın söyledikleri aklıma geldikçe tekrar ağlıyordum.
Resmen 'ben istediğim için yapıyorum.' demişti.

"Nasıl ağlamayım Ceyda söyleyin bana nasıl ağlamayım?!' diye bağırdım ve ellerimi yatağa vurdum. Sinir krizi geçirmeme ramak kalmıştı.

"Keşke çağırmasaydım. Herşey benim yüzümden oldu. Böyle olacağını düşünememiştim. Çok özür dilerim Helin."dedi Burcu ve gözleri doldu. Şimdi nasıl kızayım ki ben bu kıza ?

"Üzülme bitanem. Hiçbir şey sizden önemli değil. Takma kafana." Burukça gülümsedi. Burnunu sıktım. Kıkırdadık.

"Yüzmeye gidelim mi? Hem kafamız dağılır." Dediğime ikisi de sevindiler. Sonra da bana kocaman sarıldılar.

"Hadi hazırlanın başımın belaları."dedim.

İkisi de aynı anda birbirlerine sonra da bana baktılar ve "tatlı belası demek istedin heralde?" dediler. Göz devirdim.

"Egonuzu da alıp gidin." Kahkaha attılar.

1 saat sonra.

"Burcu topu atsana buraya."

Yarım saattir denizin içinde doğru düzgün top oynamaya çalışıyoruz. Daha doğrusu çalışmaya çalışıyoruz. Ceyda'nın hunharca  topa vurmalarından düzgün oynayamamıştık.

"Kızlaar üç kişilik daha yeriniz varmı?"diye bağıran Gökberk'e baktım. Sahil kenarından bağırıyordu. Elimle 'gelin' işareti yaptım. Barış da onlarlaydı. Gözlerimin yandığını hissettim. Ama hayır ağlamayacaktım. Yanımıza vardıklarında selamlaştık. Barış gözümün içine bakarak kafasını salladı. Üzgün görünüyordu. Gözlerimi kaçırdım.

"Hadi deve güreşi yapalım."

"Oha Ceyda." Burcunun tepkisine hepimiz güldük.

"Ne var yaa! Canım istedi."

"Üzmeyin sevgilimi ne istiyorsa yapalım hadi." Mert Ceyda'ya arka çıkınca Ceyda kollarını onun boynuna doladı ve dudağına masum bir öpücük kondurdu.

"Kimler yapıcak bizimle deve güreşi?"

"Valla ben Buğra'nın yanına gidicem. Siz istediğinizi yapın."dedim ve sahile doğru yüzdüm. Denizden çıkınca şezlongtaki havlumla kurulandım. Saçlarımı salarak ilerledim. Arkama baktığımda Barış'ın kötü bakışlarıyla karşı karşıya geldim. Umursamadan önüme döndüm ve yoluma devam ettim.

Buğra'nın çalıştığı barın önünr geldiğimde gördüğüm şeyle yerimde mıhlandım. Resmen İrem ile ikisi öpüşüyordu. Sahte bir öksürme ile dikkatlerini çektim. Dudakları ayrıldıktan sonra Buğra'nın gözleri beni buldu. Yüzü kızarmıştı. İrem dudağına ateşli uzun bir öpücük kondurduktan sonra ilerlemeye başladı. Birden arkasına döndü.

"Akşam evdeyim. Yanlız olacağım. Bekleyeceğim seni bebeğim."dedi ve göz kırptı. Buğra soğuk bir hareketle kafasını salladı.

"Kolay gelsin efendim."

"Helin saçmalama!"

"Resmen yediniz birbirinizi."

"Açıklayabilirim."