2

135 62 94
                                    

İyi okumalar.

Okulun giriş kapısından içeriye girdiğimde, pembe kulaklığım kulağımdayken bahçede bizim kızları bulmaya çalıştım. Birkaç saniye içinde onları görmemle dinlediğim Norm Ender - Sözler Şerefsiz Oldu şarkısını durdurup, kulaklığı telefondan çıkardım. Çantamın en ücra köşesine fırlattım, yanlarına vardığımda Nehir'i görememiştim. Genel olarak hep benden önce gelirdi ama anlaşılan bizimki bugün geç kalacaktı. En sevecen halimle ''Günaydın.'' dedim.

Milletten günaydın sesleri gelince dün akşamdan beri aklımı çelen soruyu sordum. ''Yeni çocuğu göreniz var mı?'' 

Belinay ''Hayır, bizde onu bekliyoruz gözlerim kapıda ama hep tanıdık yüzleri görüyorum.'' 

Mira ''Allah'ım çirkin biri gelmesin amin.'' dediğinde ben ve diğer kızlar hafif yüksek sesle ''Amin.'' diye bağırdık. Gelen geçeni süzüp sabah sabah ilk gıybetimizi de yapmış olduk. Kısa bir süre içinde ders zili çalmasıyla iğrenç bir gürültü ve görüntü eşliğinde Mira'nın koluna girip sıradaki en ön yere geçtim. 

*

Sıraya çantamızı fırlattıktan sonra her zamanki gibi pencere tarafına geçtik. Bu seferde pencereden insanları dikizlerken Belinay ''Şu bizim favori çiftimiz vardı ya ayrılmışlar. Instagram story'de sürekli birbirlerine laf sokup ayrılıkla ilgili sözler paylaşıyorlar.''

Mira umursamazca  ''Ayrılacakları belliydi zaten.''

Kafamla onaylarken ''Aynen belliydi.'' dedim. Sınıf başkanımız tahtanın önüne geçip ''Hadi kızlar yerinize.'' diye uyardı sabah mahmurluğuyla daha da mı uyuz oluyordu bu kız? Üçümüz ters ters baksak da sabah sabah ruh halimizi bozmamak için yerimize geçtik.

Dersimizin öğretmeni sınıfa girdiğinde hemen arkasından nöbetçi öğrenci sınıfa girmişti. ''Hocam Osman hoca sınıf başkanını çağırıyor.'' demesiyle sınıf başkanımız sınıftan nöbetçi öğrenci ile ayrılmıştı. Ferhat hoca masadaki yerini aldıktan sonra ''Çocuklar bugün zümre toplantım var birazdan gideceğim. O yüzden ders işlemeyeceğiz serbestsiniz sessiz durun.'' diye ikaz ettikten sonra yoklamayı almaya başladı. 

Mira, Belinay ile sohbet ederken ben kafamı sıraya koymuş şarkı mırıldanıyordum. Allah'ım neden bok ötesi bir sesim var? Hep güzel sesli insanlara özenmişimdir. Ama neyse ki Allah sesimden alıp dans yeteneğime vermiş. Ne kıvırıyorum ama be! 

Sınıfın kapısı çaldığında kafamı sıradan kaldırmış bulundum.  Sınıf başkanımız ''Hocam yeni öğrenci var.'' dediğinde herkes pür dikkat kapıya bakıyordu,sınıf sessizleştiğinde uzun boylu,esmer bir çocuk içeriye daldı. İncelemeye ayakkabılarından başlayıp yukarıya doğru çıkarken kıyafetlerinin vücuduna nasıl oturduğunu,yakıştığını düşünüyordum. Gözlerim gözüyle buluştuğunda yerinden çıkacakmış gibi fırladı. Allah'ım bu yeni öğrenci bizim Nehir'in belalısı Bartu'dan başka biri değildi. Üçümüz de birbirimize baktığımızda sessizce gülmeye başladık. Nehir çıldıracaktı!

Bartu tahtanın önüne geçmiş. ''Selam.'' diye sınıfa mırıldanıyordu gözüm yine Bartu'ya kaydı. Yeni kesilmiş dağınık siyah saçı, kısık küçük  çekik gözleri, uzaktan bile fark edilecek türden uzun düz kirpikleri, ince uzun dudakları, keskin yüz hatlarıyla bize bakıyordu. Ticaret lisesi öğrencisi olmasına rağmen fazla yakışıklı ve havalı biriydi. Boyu da gayet uzundu. Boyu kaç acaba lan bunun?

Ferhat hoca güler yüz gösterdikten sonra ciddileşip ''Tanışalım bakalım senle nereden geldin, kimsin?'' 

Bartu gözlerini bizden çekip boğazını temizledi. ''Bartu Kapran, bekar, dini islam, siyas--'' Ferhat hoca araya girip ''Ne diyorsun oğlum?'' diye sesini yükseltip azarladı. Bartu çapkın bir şekilde gülüp kafasını sol tarafa eğerken dilinin ucuyla ''Tanıt dediniz hocam'' dedi gülüşü hala dudaklarında iken bize bakıp göz kırptı. Ferhat hoca daha fazla uzatıp sinirini bozmamak için ''Tamam oğlum tamam boş bulduğun yere geç.'' dedikten sonra mırıldanarak ''Arıza .'' dedi. Bartu duymazdan gelirken Belinay ortaya atıldı. ''Benim yanım boş.''

Sonbahar KatiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin