Videoyu üste koyayım dedim:'') Finale hoş geldiniz!
Üstümü giyip, yola çıktım.
Third'ün getirdiği bisiklete binip okulun yolunu tuttum. İki gündür okula gitmemiştim. Onu özlemiştim. Görmek istiyorum. İyi miydi? Rahat bir nefes aldım ve verdim. Rahatlamam gerekiyordu. Yoksa bir yere çarpıp onu göremeden, ölebilirdim.
Okula geldiğimde her zamanki sınıfın yolunu tuttum. Sınıf kendi halindeydi ve kızlar gelmemişti. Sanırım biraz hava almam gerekiyordu. Tek başıma.
Koridorda yürürken kendi resmimin yine panoda asıldığını gördüm.
İçimden, ''Hala mı?'' diye söylenirken bunlardan çokça olduğunu gördüm. Panonun yanına gittim. Elimle alacakken başka bir el resmin üstüne bir şey yapıştırdı. Anlayamamıştım. Elini çektiğinde ise 3rd'nin yerine ''Love'' yapıştırılmıştı. ''Love Warning''?
Kimin yapıştırdığını görmek için arkamı döndüğümde, iki gündür özlediğim o yüzü gördüm. Bana yine çok güzel bakıyordu. Gülümsüyordu da. Fazla güzel gülümsüyordu. Ben ne ara bu kadar kendimi kaptırmıştım?
''Love Warning.'' dedi. ''Seni özledim, çok özledim.'' gülümsedim.
''İki gündür neredeydin? Ne kadar endişelendiğimden haberin var mı?'' benim için endişelenmiş miydi?
''Şey, biraz dinlenmem gerekiyordu, yani sanırım.''
''Peki, şimdi iyi misin?''
''İyiyim, evet. Teşekkürler.'' hazır cevap ben, onun yanında dilim tutulmuş ve konuşamaz bir hale gelmiştim. Elini kaldırdı ve yüzüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına yerleştirdi.
''Sanırım artık açıklığa kavuşturmam lazım.'' neyi?
''Neyi??'' diye sordum hemen.
Gülümsedi ve yüzüme daha da yaklaştı. Vicdansız! Ölüyorum burada!
''Sana olan bu yoğun, bir o kadar da mükemmel hislerimi.'' ağzım açık bakarken devam etti, ''Seni gördüğüm ilk gün.'' sözünü kestim. ''Bunu şimdi açıkla-'' elini dudağıma götürdü ve susmam için işaret etti. ''Hayır, tam zamanı.''
''Seni gördüğüm ilk gün, okula yeni girdiğin zaman. Çocuklar zorbalık yaparken durdun ve ne yaptıklarını izlemiştin. O sırada seni izleyip, ne yapacağını merak ediyordum. Gidecek mi? Yoksa çocuğa yardım mı edecek?''
Ne tuhaf bir gündü ha.
''Kalbimden geçeni yaptın. Çocuğa yardım ettin. Kalbimin hızla attığını hissettim. Hayır, ondan hoşlanamazsın, diye düşündüm. Sonra ki günler, ilk defa yakınlaştığımız o gün. Yüzünün ne kadar güzel ve harika olduğunu gördüğüm, gözlerinin ne kadar mükemmel olduğunu anladığım zaman. O zaman anlamıştım, senden hoşlanıyordum. Sonrasında çocukları ne kadar senden uzak tutmaya çalışsam da başaramadım. Sana her zorbalık yaptığımda kalbimin paramparça olduğunu hissettim. Ben.. Ben ilk defa aşık olmuştum.''
İlk defa? İlk? İlk aşkı mıydım?
''Bisiklet sürdüğümüz o gün, o güzel kokunu içime çektiğim zaman, kusursuzdu. Bu kadar güzel olmanın yanında, kokunun da bu kadar güzel olabileceğini düşünmemiştim Rose. Parti zamanı, içeri ilk girdiğinde bir kere daha ne kadar kusursuz olduğunu gördüm. Neden bu kadar güzel? diye düşünmeye başladım. Saçların, kıyafetin.. Bir an seni kollarımın arasına alıp, saklamak istedim. Sadece benim olmanı, böyle bir güzelliği sadece ben görmek istedim. Bana orada söylediğin sözler ise..''
Eli hala saçımdaydı, diğer eli ile çenemi tuttu ve ona bakmamı sağladı.
''Bunu anlayan tek kişi sendin. O an, kendini benim yüzümden havuza attığın o zaman, sana aşık olduğumu gerçekten anladığım o gün.''
''Hiç unutmayacağım o günü.'' gülümsedim.
''Saçlarını yeni yaptığında o kadar oynamak istemiştim ki. Burnun desen küçücük. Tam sıkmalık. Hele de o dudakların..'' durdu. Gözlerini gözlerimden çekti ve dudaklarıma bakmaya başladı. ''Öyle güzel ve öyle öpülesi ki, kendimi zor tutuyorum.''
Burası fazla sıcak olmuştu sanırım, ha?
Çok sıcak yahu, yanıyorum ben!
Yavaş yavaş yaklaşınca, yapacağı şeyi anlamam uzun sürmüştü. Benim ilk öpücüğüm..
Dudakları, güzeldi. Yani, çok güzeldi. Karşılık verdiğimde gülümsediğini anladım ve bende gülümsedim.
''Seni seviyorum güzelim.''
''Seni seviyorum.'' bir öpücük daha. ''Bende seni seviyorum Third.'' ona sarıldığımda güldü.
''Huh, sonunda söyledim. Heyecandan ölecektim, Tanrım.'' dedi.
''Heyecanlı olunca daha bir tatlı oluyorsun ama.'' bunları ben mi söylüyordum? Ağzımdan sanki kendi kendine konuşuyordu.
''Sende utanıp kızarınca çok tatlı oluyorsun ama.'' ah, az önceki kızarmamı söylüyordu evet..
''Yah!!'' ona vurduğumda beni daha kendine çekti.
''Benim meleğim olur musun Rose?'' gözlerini kapatmıştı. Gerçekten heyecanlıydı.
''Bunu çok isterim!'' diye bağırdığımda şaşırıp gülümsedi.
''Artık sevgili olduğumuza göre şu partide ki kıyafetini çöpe at. Bir daha giyme.'' ha?
''Ne?''
''Madem sevgiliyiz, kısa şeyleri sana yasaklıyorum.''
''Ne? Ama nedeen?'' üzgün gözlerle ona bakınca, ''Çünkü mükemmel görünüyorsun.'' dedi. ''Biliyorum, ben her zaman mükemmelim.'' derdim ama demedim, kesinlikle egolu biri değilim. Ego da kim?
''Partide sana bakan çocukları öldürmemek için kendimi zor tuttum haberin var mı?''
''Oh, Third beni mi kıskanırmış?'' tatlı hareketler yapıp onu şuan ki, ''korkunç'' halinden kurtamaya çalıştım ve başardım da!
''Şöyle yapma, sana dayanamıyorum. Tanrım, ya yapmasana. Ah! Gel buraya..'' dedi ve yine sarıldık. Ben burayı çok sevmiştim.
Dudağına küçük bir öpücük kondurdum ve ''Seni seviyorum.'' diye fısıldadım. Oda dudağıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra, ''Seni seviyorum.'' diye fısıldadı.
Ondan sonra mı? İlk aşkımı bulmuştum. Ve onu asla bırakmayacaktım.
FİNAL! ÇOK SEVEREK YAZMIŞTIM:'( BELKİ İKİNCİ KİTABI YAZARIM AMA? ALLAH BİLİR HER NEYSE, UMARIM HOŞUNUZA GİDER. HOŞÇAKALIIIIN!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3rd warning » love warning.
Romansa''Third ''Love Warning'' klibinden alıntıdır.'' ∞10.05.17∞