Hayatı boyunca şımarık her istediğini elde eden güzeller güzeli bir kızın hayatına aniden giren sert asi ve mankenlere taş çıkaracak derecede yakışıklı olan adamın girmesiyle değişen hayatı...
Sabah lanet alarmın sesiyle uyandım. Yataktan kalkıp banyoya geçip aynada ki yansımama baktım. Yine yüzümde bişey olmamasına rağmen çok güzeldim. Hemen duşa girdim. Rutin işlerimi halledip kıyafetlerle dolu yan odama girip üstüme ince askılı üzerinde sembol olan kalçamın bir karış altında biten elbiseyi giydim. Ayakkabı olarak kısa pembe tüylü botumu giydim. Aynanın karşısına oturup yüzüme nasılsa çekimlerde bir ton makyaj yapılacağı için bişey sürmedim. Saçlarımı salık bırakıp güneş kgözlüğümü taktım. Odadan çıkmadan önce içinde gerekli malzemelerin olduğu spor çantamı alıp aşağıya indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Annem ile babam beraber oturmuş kahvaltı yapıyorlardı. Annem beni görünce "Günaydın Prensesim" dedi. Babam da aynı şekilde 'Günaydın' dediği için ikisinin de yanaklarına sulu bir öpücük kondurup "Günaydın canlarım" dedim. "Babam nereye sabah sabah" diye sordu. "Çekimler erken başlayacak çıkmam lazım" dedim. "Akşam erken gelmeni istiyoruz yemeğe Pusat amcan ile Lale teyzenler gelicek. Doğukan da yurt dışından dönmüş tatlım hep birlikte gelicekler" diyen anneme "Tamamdır annecim" deyip kapıya yöneldim. Doğukanı en son 5 yaşında görmüştüm. Çok yakındık birbirimize. Sonra ailem beni özel dil ve eğitim için yurt dışına gönderdi. 16 yaşımda döndüğümde ise benimle görüşmedi. Zaten ben geldikten hemen sonra o yurt dışına gitti. Ben bunları düşünürken şöförüm kapıyı açmış arabaya geçmemi bekliyordu. Başımla selam verip koltuğa yerleştim. Araba hareket edince telefonumu çıkarıp Esleme 'Çekime geçiyorum. Çıkışta her zamanki alışveriş merkezine gidiyoruz' diye mesaj yolladım.
****
Sonunda yorucu çekimleri bitirdik. Hemen üstümü değiştirip makyajımı silme gereksinimi duymadan üstüne bide beyaz ten rengime uyan kırmızı mat ruj sürdüm. Dışarı çıkıp arabama geçtim. Yine magazin sayfalarından gönderilen kameramanlar kapıyı kapatmışlardı. Özel korumaların eşliğinde kameramanların sorularını yanıtsız bırakıp arabaya geçtim.
Kısa zamanda araba MERTER alışveriş merkezinin önünde durdu. Şöförümün kapıyı açmasını beklemeden korumalar koşarak kapıyı açtı. Hepsine başımla selam verip içeriye girdim. Hemen restaurant ve cafelerin olduğu bölüme çıkıp gözümle Eslemi aradım. İlerde oturmuş elinde telefonla uğraşan Eslemi görünce "Esleeem" diye bağırdım. Beni duyar duymaz ayağa fırlayan arkadaşıma doğru koştum ve boynuna atladım.
Tam iki saattir cafedeyiz. Ve yaptığımız tek şey yeni dedikodular. Kız değil miyiz sonuçta hepimizin doğasında var dedikodu yapmak. Eslem birden yüksek sesle "Oha kızım Doğu Uluhan dönüş yapmış" diye konuştu. Ben ise sadece omuz silkmekle yetindim. O ise daha fazla şaşırıp "Kızım habere gel. Gecelerin prensi Doğu Uluhan bugün Türkiyeye kesin dönüş yapmıştır. Gelir gelmez ise ailecek ilk durakları Merter ailesi olacaktır. İki samimi aile bu gece yemek yiyecek ve yeni ortaklıklarını kutlayacaktır." Haberi duyunca yine şaşırmadım. Esleme kısa bir bakış yollayıp "Haberim vardı" dedim. "Oha kızım inanmıyorum sana koskoca Doğu size geliyo ve sen haberim vardı mı diyorsun?" diye saçma sorularını sıralamaya başladı. "Ne varmış kızım. O Doğu Uluhansa bende Lara Merterim unutma." Deyince "Ayy saçmalama kızım, taş gibi olmuş çocuk. Siz bir araya gelin varya sallanır tüm ülke." diye saçma saçma konuşmaya devam etti. "Sıkıldım ben ya hadi daha akşam için hazırlanıcam kalkalım." dedikten sonra ayağa kalktım.
Eslemle buluştuktan sonra eve girdim. Bugünün yorgunluğuyla kısa bir duşa girdim. Duş almam sona erince üzerime bornozumu alıp giyinmek için yan odama girdim. Dolabın içinden üstüme giyebileceğim ince askılı salaş büstiyerimi altıma ise siyah kalçamın bir karış altında biten kot eteğimi giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendi odama geçip makyaj masamın karşısına oturdum. Takı çekmecemden bileklik ve boynumun aşağısına inmeyen bir kolye çıkartıp taktım. Yüzüme ilk önce açık renk fondoten sürdüm. Aydınlatıcı maskarayla makyajımı bitirdim. Aynadan kendime bakınca yine mükemmelliyet ötesi bir ben gördüm. Dudaklarımın kuru kaldığını fark edip dudak rengimde bir ruj sürdüm.
Ayağıma siyah bilekten bağcıklı sandalet geçirip aşağıya indim. Annem koltukta oturmuş elinde magazin dergisiyle ilgeliniyordu. Üstünde çok zarif duran kadife siyah diz kapağına kadar gelen bir elbise giymişti. Boynuna ve kulağına incilerden oluşan küpe ve kolye takmış. Saçlarını yukardan çok güzel bir topuz yapmış. Büyüleyici görünüyordu. Babam ise telefonuyla ilgileniyordu. Üzerine jilet gibi duran takım elbisesini geçirmiş kırk yaşında olmasına rağmen aralarında çok az beyazlar bulunan saçlarını geriye doğru özenle taramıştı. Beni gören annem yerinden kalkıp "Şahane görünüyorsun tatlım " deyip yanağıma öpücük kondurdu. Babam da telefonunu elinden bırakıp yanıma yaklaştı ve "Çok güzel olmuşsun kuzum" dedi. Ben ise "Şımartıyosunuz ama her zamanki halim canım" deyip kendimi rahat koltuğa attım.
Kapı sesiyle ayağa tekrardan kalkıp hep birlikte kapıya doğru yürüdük. Babam hizmetlimize eliyle kapıyı açmamasını söyledi. Babam önde annemle arkasından yürüyüp kapıyı açtık. Karşımda yine her zamanki asaletiyle Lale teyze ve karizmasıyla Polat amca duruyordu. İçeriye girdiklerinde arkalarında ki kişiyi yeni fark ettim. Doğu tüm yakışıklılığı ve karizmasıyla karşımda durmuş büyülenmiş gözlerle iki saniye bana baktı. Ama sonra birden gözlerinde ki ışıltı yok oldu ve soğuk bakmaya başladı. Lale teyzenin sesiyle kendime geldim. "Canım benim nasılsın Laracım" diye sordu. "Ah iyiyim Lale teyzecim siz nasılsınız" diye sordum. "Bende iyiyim kızım" deyip hep birlikte içeri geçtiler. Ben ise hala kapıda bana bakan Doğuya bakıyodum. "Hoşgeldin" dedim. Cevap vermesini beklerken hiç birşey demeden büyük holden yürüyüp salona girdi.
Yarım saattir oturmuş Doğu ve benim hakkımda konuşan ailelere bakıyordum. Doğuya baktığımda ise bu durumdan onunda sıkkın bir hali vardı. Birden başı bana dönünce buz gibi mavi ve soğuk olan gözleriyle dik dik bana bakmaya başladı. Başımı geri çevirmeden bende ona aynı soğuk bakışlarla karşılık vermeye başladım. Babamın sesiyle ona döndü. "Eee Doğucum yarın ki ortaklık kutlamasıyla ilgili neler düşünüyosun" diye sorunca ben nereye kaçırdım diye düşünmeye başladım. Sonra onun kadifemse sesini duyunca ona odaklandım. "Bence de iyi bir fikir" diye kısa bir cevap verdi. Babam anneme döndü ve "Hazırsa yemeğe geçelim." dedi. Hep birlikte masaya geçtik. Lale teyze yemeğin ortasında "Ee Laracım erkek arkadaşın var mı" diye sorunca "Hayır Lale teyzecim kısa bir süre önce ayrıldık." diye cevap verdim. Yalan değildi Kutay ile çok kısa bir süre önce ben sıkıldım diye ayrıldık. Sonra annemin Polat amcanın konuşmasını şok olmuş bir şekilde dinledim. "İyi o zaman kızım yarın akşam Doğu seni alır ve kutlamaya birlikte gelirsiniz. Hem Doğu içinde iyi olur" deyince ben hemen " Zahmet olmasın ben şöförümle gelirim" deyince Lale teyze " Ne zahmeti kızım hem kurdu var kuşu var doğu alır seni." dedi. Doğuya döndüğümde ise bana bakıp "Yarın akşam ben alırım birlikte gideriz." diyince "Tamam o zaman." dedim.
Yemekten sonra sohbet devam etti ben ise sürekli Doğunun bakışlarına maruz kaldım. Birden herkes ayaklanınca şükür çektim içimden. Kapıya kadar yolcu ettik. Tam çıkacakken Doğu yanıma gelip "Akşam 20:00 da hazır ol alıcam seni Lara" dedi ve çıktı. Babam ile anneme 'İyi geceler dedikten sonra odama çıktım. Üstümü değiştirip makyajımı temizledim. Her gece olduğu gibi bu gece olanları da Esleme bildirdim. Sosyal medyayı kontrol edip kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Her gün yeni bölüm gelmeye devam edecek 🔥
