Hayatı boyunca şımarık her istediğini elde eden güzeller güzeli bir kızın hayatına aniden giren sert asi ve mankenlere taş çıkaracak derecede yakışıklı olan adamın girmesiyle değişen hayatı...
Araba ihtişamlı barın önünde durunca kapıdaki görevliler koşarak kapımızı açtılar. Arabadan çıkınca Doğu yanıma gelip kolunu girmem için uzattı. Gülümseyerek koluna girdim. İçeri girer girmez ağır alkol ve sigara kokusundan burun deliklerim yanmaya başladı. Doğunun gittiği yöne baktığımda bizimkilerin locada oturduklarını gördüm. Yanlarına gidince hepsine selam verip bizim için ayrılan yere oturduk. Masada Eslem Cenk Sude ve tanımadığım bir çocuk vardı. Çocuk bana gülümseyip elini uzattı. "Selam. Ben Bora. Sudenin kuzeniyim." deyip gülümsedi. Hafif gülümseyip uzattığı elini sıktım. Nasılsa beni tanıyordur diyerek adımı söyleme gereği duymadım. Borayı göz ucuyla süzdüm. Uzun boylu yakışıklı denilebilecek bir tipi vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BORA 🔥🔥
İlerleyen saatler sonra Esleme dönüp baktım. Hala yüzüme bakmıyordu. Evet Eslem tam olarak bana trip atıyordu. Sudeyle çektiğimiz videoyu Sude instagramda paylaştığı için görüp bana sinirlenmiş. Hala benimle konuşmuyordu. Masaya doğru sırıtarak yaklaşan Özgürü görmemle donup kaldım. Yüzünde anlamını bilmediğim bir ifade vardı. Doğuya baktığımda oda aynı şekilde Özgüre bakıyordu. Özgür masaya gelip "Laracım hadi dans edelim." deyip elimden çekiştirmeye başladı. Ayağa kalktığımda leş gibi içki koktuğunu fark ettim. Sorun olmasın diye piste doğru yürüdüm. Masadakiler bu yaptığıma şaşkınca bakıyolardı. Özgürün ellerini belimde hissedince istemsizce kasıldım. Kafasını boynuma gömüp kokumu içine çekmeye başladı. Rahatsız olduğumu belli etmek için yerimde kıpırdandım. Birden Özgürün ellerinin belimden aşağıya indiğini fark ettiğimde onu omuzlarından tutup ittirdim. Masaya dönücekken bileğimden tutup beni kendine çekti. Ayyaş ayyaş adımı sayıklamaya başladı. Onu ne kadar ittirmeye çalışsamda başarısız oldum. Kafasını kaldırıp dudaklarıma eğilmeye başladığında donup kaldım. Tam öpücekken kendime gelip onu ittirdim. Yüzüne tokadı yapıştırıp bağırmaya başladım. "Sakın bir daha bunu deneme." dedim. Tam yere düşecekken Doğu onu tuttuğu gibi yumruğu suratına geçirdi. Bu haline beni kıskandığı için sırıtmaya başladım. Ne yaptığımı yeni fark edip kendime geldim. Doğunun koluna yapışıp kendime çekmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım. Locaya bakıp bizi sırıtarak izleyen Cenke elimle gelmesini işaret ettim.
Doğuyu sonunda mekandan çıkarttığımızda hala kızların ve Cenkin kahkahalarını dinliyordum. Batu bizden erken ayrılmıştı. Doğu dayanamayıp "Susun lan artık" diye bağırdı. Doğu bağırınca herkes sus pus oldu. "Hadi Lara geç oldu. Ben seni eve bırakayım." dedi. Gülümseyip Sudeye ve Cenke sarıldım. Sıra Esleme gelince tereddütle ona sarıldım. Oda kollarını bana dolayınca gülümsemeden edemedim. Nefesini kulağımda hissedince huylandım. "Yarın benimsin. Alışverişe çıkalım." dedi. Ondan ayrılınca başımı aşağı yukarı salladım. Arkamdan korna sesi gelince yerimden zıpladım. Arkamı dönüp arabanın içindeki Doğuya gözlerimi devirdim. Arabanın kapısını açıp içine rahat bir şekilde oturdum.
Uzun sessizliğin sonunda Doğu konuşmaya başladı. "Sude ile çektiğiniz videoyu izledim. Sen çok değişik bir kızsın." dedi. Hafifçe ona doğru döndüm "Nasıl anlamda?" diye sordum. Sırıtarak "Kesinlikle iyi anlamda." dedi. Ona gülümseyip "Başka birşeyler yapalım mı? Eve gitmek istemiyorum." dedim. Bana kısa bir bakış atıp "Aç mısın?" diye sordu. Gülümseyip kafamı salladım. Kısa bir süre sonra araba açık bir büfenin önünde durdu. Doğu arabadan indi. Kısa bir süre sonra geri gelip arabyı çalıştırdı.
Kısa bir süre sonra Doğu arabayı yıkık dökük binaların arasına park etti. Her yer karanlıktı. Doğu arabadan büfeden aldığı poşeti alıp inince tereddütle bende arkasından indim. Yanıma gelip elimi sıkıca tuttu. Binaların arasından geçerken bu kıyafetleri giyen aklıma lanet ettim. Kollarımı bedenime sarmaya çalışınca Doğu elimi bırakıp üzerindeki ince hırkayı çıkarıp benim üzerime geçirdi. Onun hırkası bana büyük gelince bu halime kıkırdadım. Bu sefer ben Doğunun elini tuttum. Sonunda bir yerde durunca geldiğimiz yere göz gezdirdim doğu nerden aldığını bilmediğim gazeteyi yere serdi. Üzerine oturup yanına oturmam için eliyle yanını işaret etti. Normalde olsa böcek falan çıkar diye asla oturmazdım. Ama şimdi yanımda Doğu vardı. Sessizce yanına oturunca kollarıyla beni sardı. Bu hallerimiz doğru muydu bilmiyordum. Ama bu şu an umrumda değildi.
Sanırım bir saattir burdayız. Doğunun büfeden aldığı dürümleri yiyip sohbet etmiştik. Doğu ayağa kalkıp kalkmam için elini uzattı. Gülümseyip elini tuttum. Birden çekince burun buruna geldik. Hadi ama bunlar çok klişe. Utanmak gibi bir huyum olmadığı için Yavaşça geri çekildim.
Araba evin önünde durunca Doğuya döndüm. Oda bana bakıyordu. Gülümseyip "Bugün için teşekkür ederim." dedim. Cevap vermediği için kapının koluna uzandım. Son anda elimi tutup beni kendine çevirdi. Yavaşça yaklaşıp yanağıma minik bir buse kondurdu. "İyi geceler." dedi. Tekrardan gülümseyip arabadan indim.
Eve geçince hemen odama çıktım. Üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup duşa girdim. Duştan çıkınca pijama takımımı giyip kendimi yatağa attım.
