Gözlerimi yavaşça tatlı uykumdan araladım. Sanki üç yıldır hiç uyumamış gibiydim. Castiel’le nerede olursa .. ne kadar olursa uyuyabilirdim. Belime sıkıca sarılmıştı ve başı hemen karnımın üstünde yan dönmüştü. Sanki karnımda hiç olmayan küçük bir tohumun , bir bebeğin , karnımı tekmeleyişini dinliyor gibiydi. Bir bebeğe sahip olmak , bana öyle uzaktı ki. Castiel’in baba olması da ona çok uzaktı. Castiel’in benim çocuğumun bası olması ve benimde onun çocuğuna hamile olmam , lanet olsun ! saçmalama !
Küçük bir oğlan çocuğu gibi , masumca uyuyordu. Öyle güzeldi ki ..
İçimde ona karşı katıksız bir şefkat oluştu ve sağ elimi , saçlarının arasına daldırdım. Bir şeyler mırıldandı ve iç geçirdi. Elimi yüzüne kaydırdığımda , ve yanağını okşadığımda başını daha yukarı göğsüme doğru çıkardı ve yüzünü avuç içime bastırdı. Seni küçük şeytan ! sevinçle kıkırdadım. Çocuk gibi görünüyordu. Gördün mü ? senin de benim şefkatime ihtiyacın var.
Parmaklarımla yüzünü hafifçe okşarken , kıpırdandı ve bana biraz daha sokuldu. Artık başı hemen dibimde duruyordu. Yüzünü boynuma gömmüştü. Ah .. bu yakınlık iyiydi. Başımı hafifçe öne uzattım ve şakaklarına dudaklarımı sıkıca bastırdım.
Burnunu boynuma yavaşça sürttü. Hoşnut olmuş gibi sesler çıkardı. Hala mı uyuyorsun ?
Sol elimi saçlarından çektim ve işaret parmağımla yavaşça , kaşındıran bir yavaşlıkla , belime sarılı kolunu okşadım. Huylanmaz mısın sen ?
Sağ elimi saçlarının içine daldırdım ve şakağına bir öpücük daha bıraktım.
Burnunu boynuma sürtüp , iç geçirdi. “ bir daha yapsana .. “ diye mırıldandığında , seslice kıkırdadım.
Dudaklarımı şakağına bir kez daha bastırdım. Bu sefer onun dudakları boynuma değdiğinde , tüylerim diken diken oldu.
Başını kaldırıp , gözlerinin içine ulaşan bir gülümsemeyle yüzüme baktı.
‘Sen hep gülsene !’ diye şakıdı içimdeki Grace.
“ günaydın “ diye fısıldadı.
Kıkırdayıp “günaydın” dedim.
Ellerini başımın hemen iki yanına koyup , üzerimde doğruldu ve bir süre yüzümü izledi.
Ellerimi gövdesine koyup yapacağı şeyi bekledim.
Üzerime eğilip dudaklarını şakağıma bastırdı ve hiç beklemeden yüzünü boynuma gömdü. Üzerime ağırlığını vermiyordu , aramızdaki boşluktan hoşlanmamıştım.
“mmm” gibi bir ses çıkardı.
Dudaklarını boynuma bir kez daha bastırdı ve nefesini tenime üfleyerek “ beni öperek uyandırman hoşuma gitti “ diye fısıldadı.
Yüzünü yüzümün hizasına getirdiğinde , iki mavi boşluk gördüm. Sonsuzluk gibiydi.
“ soğuk suya tercih ederim “ diye devam ettiğinde , seslice kıkırdadım.
Bir an yüzündeki ifade değişti. Dikkatlice yüzümü inceledi , “ bu çok güzel bir ses “ dedi gözlerinin içi ışıl ışıldı.
İçim sıcacık olmuştu.
Başını karnıma yaslayıp , tekrar yanıma yığıldı. Belime sıkıca sarılmıştı. Ellerimi tekrar saçlarına daldırıp okşamaya başladım “ seninleyken kabuslar yok oluyor “ diye itiraf ettim.
Kollarını daha da sıktı ve hoşnut bir ses çınardı.
“ eğer kabul edersen .. “ dedim ve hafifçe yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Aptallar İçindir
Teen FictionAşk .. bundan önce birçok insan bu hissi tatmıştı ve bundan sonra da bu değişmeyecekti. milyonlarca insan bu aptal duygu yüzünden intihar etmişti. o ise yaşamayı seçti. yaşamayı ve duygusuz olmayı .. artık biliyordu aşk aptallar içindi. ama bir gün...