RUHLARIN SAVAŞI

62 3 0
                                    

Elisa uyandı. Gözlerini açtığı an dün gece yaşadıkları geldi aklına. İçinde bir merak vardı. Acaba Tarık ona aşık olmuş muydu? Ya da aşık olacak mıydı? Tüm bunları öğrenmek için falcı kadına gitmesi gerekiyordu. Kuzeniyle kahvaltısını yaptıktan sonra hemen evden çıktı. Gece ruhu çağırmak için kullandığı bardağını da alıp falcı kadının yanına gitti. Hemen olanları anlattı. Gece ruhunu çağırdığını, dileğini söylediğini...

Falcı kadın hemen elindeki bardağa baktı. Bardağa bir şeyler okuyup üfledi. Daha sonra elindeki bardağın içindeki suda oluşan görüntüleri izledi. Falcı kadın çok şaşkın görünüyordu. Elisa bunu fark etti ve panikle "yoksa çağırmamış mıyım?" diye sordu. Falcı kadın "tam zamanında çağırmışsın" dedi. Elisa "o zaman neden şaşkınsınız?" diye sordu. Falcı kadın :"Sen kendi ruhun yerine başka bir ruh çağırmışsın. Ve bu yüzden Tarık çağırdığın o ruhun bedenine aşık olacak " dedi. Elisa o an kendini çok kötü hissetti. Sanki başında aşağı kaynar sular döküldü. Ve dedi ki: "ama ben oraya kendi bardağımı götürdüm ve kendi ismimi söyledim. Başka bir ruhu çağırmam imkansız" Falcı kadın "bu bardağı ismi elisa olan başka biri kullanmış olabilir mi?" diye sordu. Ve elisa o çaresiz bir şekilde "evet." dedi. Bardağımı kuzenim Elisa kullandı ve bende onun ruhunu çağırdım diye üzgün şekilde bitirdi cümlesini. Ardından hıçkırıklarla ağlama başladı. Elisa kendisini ilk defa bu kadar kötü, çaresiz ve bitkin hissediyordu. Elisa falcı kadına bu durumu nasıl düzeltebileceğini sordu. Falcı kadın bu durumun düzeltmenin sadece bir yolu var dedi. O da kuzeni Elisa'nın ruhunu öldürmesiydi. Elisa bunu duyduktan sonra daha çok ağlamaya başladı. Bir yanda canını verebilecek kadar çok sevdiği adam. Diğer yanda canını verebileceği kadar aşık olduğu adamın aşık olduğu kuzeni...

 Elisa bir karar vermeliydi hemen. Yoksa kuzeni de Tarık'a aşık olabilirdi. Ve durum daha da karmaşık hale gelebilirdi. Sonra aklına Cem geldi. tüm olanları Cem'e anlatmaya karar verdi. Hemen Cem'i aradı. Her zaman buluştukları parka gelmesini söyledi. Parkın yolunu tuttu. Yol boyunca düşündü. Kuzeni mi, aşkı mı? Kafası karma karışık olmuştu. Sonra Cem de parka geldi. Elisa tüm her şeyi anlattı. Nasıl aşık olduğunu, falcılara gittiğini, ruh çağırdığını...

Cem çok şaşkındı. Biraz sessizlikten sonra Cem kuzenini seçmesini söyledi. Çünkü Cem geçmişte aşk acısı çektiği için aşka inanmıyordu artık. Elisa müsaade isteyerek parktan uzaklaştı. Cem'in söylediğini pek dikkate almak istemdi. Çünkü aşk acısı çektiği için aşkı seçmeyeceği kesin bir şeydi.  Yalnız kalmak istiyordu. Kimsenin kafasını iyice karıştırmasını istemiyordu. Sahile gitti. orada köşede bir banka oturdu. Derin bir inzivaya çekildi. İyice düşündü.  Tarık'ı nasıl tutkuyla sevdiğini düşündü. Kuzenine nasıl sadık olduğunu düşündü. Ve kararını vermişti. Hissetti ki aşkı daha ağırdı. Ve bu yüzden öldürecekti kuzeninin ruhunu. Ve ardından hayata bir küfür salladı. adaletinden yakındı, aşkı için kuzenini öldürttüğü için...

Akşam eve geldi ve kuzenine "beni affet" diyerek sarıldı. Ardından odasına geçti. Kuzen Elisa hiç bir şey anlamamıştı. Ertesi sabah yine falcıya gitti Elisa. Kuzeninin ruhununu öldürmek için neler yapması gerektiğini sordu. Falcı kadın anlatmaya başladı. "yine mezarlığa gideceksin. Aynı şekilde ruhu çağırıp gözleri kapalı şekilde isteğini söyleyeceksin. Yani ruha ruh kılığına girmek istediğini söyleyeceksin. Ruh kılığına girdikten sonra ruhlar alemine gidip kuzenin ruhunu bulup onu öldüreceksin. Kuzenin ruhu ölünce tam 23.12'de mezarlıkta dolaştığın vakit ruh kılığından kurtulacaksın" dedi. Elisa biraz tedirgin olmuştu. Ama sonrasını düşündü, yatmadan önceki hayallerini düşündü... Yapacağım dedi. Ve Elisa yapacağım dediyse kesin yapar. Çünkü o öyle hırs dolu bir kız. Falcının yanından çıktıktan sonra verdiği kararı paylaşmak üzere Cem'i aradı. Cem'e kuzenin ruhunu öldüreceğini söyledi. Ve yapacaklarını anlattı ona. Kuzeni, Elisa'nın ruhunu nasıl öldüreceğini anlattı... Cem ona defalarca "öldürme" dedi. Ama Elisa onu hiç dinleyecek gibi değildi. Çok seviyordu. Hemde çok...

Cem Elisa'nın aldığı bu karara çok üzülmüştü. Ve kuzen Elisa'yı korumaya karar verdi. Cem de arkadaşı Elisa'nın anlattığına uyarak akşam ailesinden birinin bulunduğu bir mezarlığa gitti. Elisa da anne ve babasının mezarlığına gitti. Elisa ve Cem ruh şeklinde ruhlar alemine geçiş yaptı. Cem çok şaşkındı ilk defa böyle bir şey yaşıyordu. Elisa çok tedirgindi hemen kuzenin ruhunu bulup onu öldürüp biran önce geri dönmek istiyordu. Elisa kuzenin ruhunu buldu. Tam onu öldürmeye giderken birden karşısına Cem'in ruhunu çıktı. Cem Elisa'yı durdurmaya çalıştı. Ama Elisa'nın durmaya hiç niyeti yoktu. Tam kuzeninin ruhunu öldürmek üzere ona yönelmişti ki kuzen Elisa'nın önüne Cem geçti. Elisa kuzenini değil Cem'i öldürmüştü. Elisa birden affalladı. Kuzen Elisa ise öldürüleceğini anlayınca  hemen savunmaya geçti. Etraftaki ruhlar bu olaydan rahatsız olmaya başlamışlardı. Ve oldukça sinirlenmişlerdi. Elisa ve kuzenin ruhunu bir bölmeye kapattılar. Bu bölmede bedenleri dünyada intihar eden ruhlar varmış. Ve oldukça korkunç bir görüntüye sahipmiş. Bu bölmede bulunan ruhlar diğer ruhlara göre daha tehlikeli, daha kötü yapıya sahiplermiş. İki kuzenin ruhu birbirini öldürmek için savaşmaya başlamış. Ama bu ruhların savaşı sadece ruhlara değil, ruh sahiplerinin bedenlerine de acı çektiriyordu. Ruhlar savaştıkça bedenlerine inanılmaz derecede hasar oluşmaya başlamış. Bu savaş oldukça uzadı. artık birisinin ölmesi gerekiyordu. Elisa son kez daha hazırlandı Tarık'ı düşündü, ona  olan aşkını düşündü, kuzeni için Cem'i öldürdüğünü düşündü ve kuzeninin ruhunu öldürmeyi başardı. Ve ruhlar mezarlıklara dua etmek için çıktığında Elisa da çıktı. Ruh kılığından çıkarak bedenine döndü. Hemen kuzeninin son haline bakmak için eve döndü. İçeriye girdiğinde kuzenin tanınmayacak hale döndüğünü gördü. Kuzen Elisa'nın  beli kırılmıştı. Parmakları ellerinden kopmuş ve yüzünde ciddi hasarla vardı. Elisa kuzenini biraz daha incelediğinde kulağından kan geldiğini de gördü. Tabi bu esnada ağlıyordu. Ölen kuzeninden sürekli özürler diliyor, beni affet diye yalvarıyordu. Ne yazık ki kuzeni artık onu duymuyordu. Elisa aynaya baktığında bel kısmında biraz yara izleri olduğunu gördü. Ve sağ elinin serçe parmağının koptuğunu gördü. Sabah olmak üzereydi Elisa kuzenini def etmek üzere yola çıktı. Kuzen Elisa bir ruh tarafından öldürüldüğü için pek dikkat çekmiyordu. İncelemelerde bir iz çıkmıyordu yani. Kuzen Elisa def edildi. Tarık bu olanlara çok üzülmüştü. Çünkü çok sevdiği arkadaşı Cem ve hoşlanmaya başladığı Kuzen Elisa ölmüşlerdi. artık yoktu onlar...

Elisa falcı kadına gidip tüm olanları anlattı. Falcı kadın bir daha baktı. Artık Tarık'ın ruh çağrılmadan Elisa'ya aşık olması mümkündü. Bir büyü ile Tarık Elsa'ya aşık olabilirdi. Ama büyünün tutması için Elisa'nın aşk büyüsü dışında tüm her şeyi Tarık'a anlatması gerekiyordu. Gururlu bir genç olan Tarık'ın hiç bir şeyden haberi yoktu. Elisa tüm olanları anlatmak üzere Tarık'ın evine yanına gitti. Baştan sonra tüm her şeyi anlattı. Ona karşı olan duygularından başlayıp ruh çağırdığını daha doğrusu yanlış ruh çağırdığını ve ruhlarının savaşını. Cem'in ölme sebebini de...

Tarık bu olanları duyunca şok olmuştu ve ağlama başladı. Kendini çok kötü hissediyordu. Tüm bu olanların sebebi kendisinin olduğunu düşünüyordu. Vicdan azabı çekiyordu. Ben geliyorum diyerek odasına gitti ve 2 dakika içinde geri döndü. Ve son 2 cümlesini kurmuştu. "Elisa keşke tüm her şeyi en başında anlatsaydın. Hoşçakal..." dedi ve eliyle arkasında tuttuğu silahı çıkartıp, kafasına tek el ateş etti. Evet bu vicdan azabıyla yaşayamayacağını düşündü. Kanlar içinde yere yığılan Tarık artık yoktu. Elisa bu görüntü şeklinde çığlık attı. Tam eline tabancayı alıp kendi kafasına sıkacakken komşular geldi ve onu durdurdu.


Elisa hayatının pişmanlığını yaşıyordu artık. Aşkı için aşkını, en yakın arkadaşını ve adaşı olan kuzenini öldürmüştü...

RUHLARIN SAVAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin